And forgive me tradutor Turco
1,176 parallel translation
If I hurt you, honey... try and forgive me, it's been rough... knowing I wouldn't be able to keep anybody from hurting you.
Sana zarar verdiysem hayatım... beni bağışlamaya çalış, insanların sana... zarar vermesini önleyemeyeceğimi bilmek çok zordu.
I can't put more patrolmen on the skid-row detail unless and forgive me for being blunt, some bodies turn up.
Beni bağışlayın ama kesin bir şey olmadan daha fazla devriye memuru yollayamam, daha güçlü ipuçları olmadan ve bir kaç ceset ortaya çıkmadan olmaz.
Please let me go and forgive me.
Hayır. Ne olur bırak gideyim, affet beni.
And forgive me for being blunt, but the Enterprise is mine now.
Dobralığım için beni bağışla ; fakat Atılgan şimdi benim.
- Lie down and forgive me.
- Biraz uzan ve beni affet.
And forgive me for what I am.
Ve şu anki halimi affet.
And forgive me about this morning.
Sabah için de beni bağışla.
Anyway, you'll forgive me if I yawn a bit during today, but what with one thing and another, I didn't get too much sleep last night.
Bugün esneyip durursam beni bağışla lütfen. Dün doğru düzgün uyuyamadım.
And I only hope with my whole heart that some day you'll forgive me.
Ve tüm kalbimle, bir gün beni affedeceğini umuyorum.
If I'm on a homicide case, sir, forgive me, and I had to work with these glasses, well, then I have to find these two glasses interesting.
Bir cinayeti araştırıyorsam, efendim, beni bağışlayın, ve bu bardakları araştırmam gerekiyorsa, şey, bu durumda bu iki bardağı ilginç bulmam gerekir.
I need to feel free to say anything and know that you'll forgive me.
Beni affedeceğini bilerek herşeyi söylemek istiyorum.
And I sure don't expect you to forgive me.
Beni affetmeni de beklemiyorum.
I'll get you your Novril, Paul. Forgive me for prattling away and making you feel all oogy.
Sana Novril getireyim, ilaç saatini geçirdiğim için bağışla lütfen.
And if you can forgive me, Barbara, going to be a long night.
Şimdi müsaadenle Barbara, çok uzun bir gece olacak.
Please, forgive me, but... the other day, when I was with some girl, and...
Affedin ancak geçen gün bir kızla beraberdim ve...
I know it wasn't my first time, and you may never forgive me for that.
Biliyorum benim için ilk değildi, ve beni bu yüzden hiç affetmeyebilirsin.
Please forgive me and let me go
Ne olur bırak gideyim, affet beni.
Forgive me and promise you will never leave me and go
Beni hiç bir zaman bırakmayacağına söz ver.
And I need to feel free to say anything and know that you'll forgive me.
Her şeyi söyleyebilmek, yine de beni affedeceğini bilmek istiyorum.
Now... He'll forgive me, and He'll let me join... my daughter and my husband in heaven... but first, I have to say I love Him.
Artık beni affedecek ve cennette kızımla kocama katılmama izin verecek ama önce O'nu sevdiğimi söylemeliyim.
If she can make me understand I " II forgive her, and my mother too.
Eğer beni inandırabilirse onu da kendi annemi de affedeceğim.
Give me a stick of that gum, and I'll forgive ya. It's hard to get it up here.
Bana o sakızdan biraz ver seni affedeyim.
Forgive me for asking, and I don't mean to belabor the obvious... but why've you got your head so far up your ass?
Sorduğum için bağışla ama neden hala onunla uğraşıyorsun?
I'll lend you the 2,000 bucks... but you have to forgive me and treat me like a brother.
2000 doları sana borç vereceğim ama sen de beni affedecek ve bir kardeş gibi davranacaksın.
If your daddy gets even an inkling that you love an unemployed and ordinary boy like me he would never forgive you, nor would he ever accept me.
Çünkü baban şu durumdan kuşkulanırsa Sen, benim gibi işsiz ve sıradan bir oğlanı seviyorsun O asla, seni affetmeyecektir ne de o beni kabul edecektir.
And then they forgive me, then we fight all over again.
Ardından beni affederler ama ilk fırsatta yine kavga ederiz.
And I wanted God to forgive me.
Tanrının beni affetmesini istiyordum.
But I realized after the car crash that the ultimate freedom would always elude me until Jack Slater was, and forgive the pun, taken out of the picture.
Ama anladım ki - - Jack Slater, söz oyunumu bağışla, sahneden çekilene dek özgürlük bana nasip olmayacak.
I will swear by it that you love me, and I will make him eat it that says I love not you. Why, then, God forgive me!
Onun üstüne beni sevdiğine yemin ederim ve aksini söyleyene yediririm.
I shall remain with you until five minutes after midnight after which time, and I hope you'll forgive me I have to flee.
Geceyarısını beş geçene kadar sizlerle beraberim ve umarım beni bağışlarsınız, sonrasında, kaçmak zorunda kalacağım.
Please forgive me, and try to understand my happiness.
Senden beni affetmeni ve sevincimi anlamaya çalışmanı rica ediyorum.
Forgive me, Monsieur Aramis, but when you started talking about original sin... I lost control and became impassioned.
Beni affedin, Mösyö Aramis, fakat siz ilk günah hakkında konuşmaya başladığınızda... heyecanlanıyor ve kontrolümü kaybediyorum.
I feel your anger toward me and I forgive you.
Bana olan öfkeni hissediyorum ve bunun için seni affediyorum.
And I can only hope that you can find it in your hearts... you and the countless others who've gone before you... to... forgive me for having let you down.
Umarım siz ve sizden önceki sayısız diğer öğrencilerim sizi hayal kırıklığına uğrattığım için beni bağışlarsınız.
You're telling me that if I confess... she'll forgive me and let me go?
Yani itiraf edersem beni affedip bırakacağını mı söylüyorsun?
And he'd forgive me?
- O da beni affedecek, öyle mi?
There were nights... so many nights that I thought, God forgive me... if only he were dead then Eugene and I...
Bazı geceler... birçok gece düşünürdüm, Allah affetsin... Onun öldüğünü ve Eugene ile Benim...
Please forgive me, but my feelings for you run deep and I'm too shy to tell you in person.
Lütfen beni affet ama senin için çok derin duygularım var ve bunu sana kişisel olarak söylemek için çok utangacım.
Oh sure, so you can have it as a grudge and never forgive me.
Tabii, sende kinlenip beni hiç affetmezsin.
And I just wanted to apologise, and I hope you forgive me.
Ve ben özür dilemek istedim, bu yüzden aramıştım.
If you'll think about our little problem along them lines... and you'll forgive me for saying it... maybe he did not deserve to be fired.
Küçük sorunumuza bu açıdan yaklaşırsanız... bunu söylediğim için affedin ama... belki de kovulmayı hak etmemiştir.
- Forgive me, but we reached the top... regional apartment list for forsenics, my wife and two kids, we are qualified for the two bedroom...
Beni bağışlayın ama... Adli Tıp Lojman Listesi'nde ön sıralardaydık. Karım ve iki çocuğumla birlikte,
- What do you want? - Forgive me for intruding but I haven't been able to get you and your wife out of my mind.
- Rahatsız ettiğim için üzgünüm ama sizi ve karınızı zihnimden atamıyorum.
And may they forgive me.
Beni bağışlasınlar.
Forgive me Leo, and be happy : you're free!
Unut beni Leo, artık özgürsün!
She grew up so headstrong, and, God forgive me, I allowed her too much freedom.
Ne zaman mümkün olduysa onu gidip gördüm. Çok dik başlı büyüdü ve Tanrı bağışlasın, ona çok fazla özgürlük verdim.
The only thing I could do was submit myself to God... ask him to forgive me... and help me face my situation and He did.
Yapabileceğim en akıllıca şeyin kendimi Tanrı'ya adamak ve affedilmeyi dileyip, durumuma katlanmayı sağlayacağını düşündüm.
Tell me honestly the truth and I'll forgive you.
Bana samimi olarak gerçeği söyle seni bağışlayayım.
Please forgive me for having taken up your time..... and accept my best wishes for your health and happiness.
Lütfen vaktinizi aldığım için affedin. Sağlığınız ve mutluluğunuz için iyi dileklerimi kabul edin.
And - and that's when... you forgive me for being such a coward... and for being the last one to figure out What everyone else already knew. Then...
O sırada senin de korkaklığım için beni affetmen ve herkesin bildiğini en son öğrenen kişi olarak Bana "Dur, gitme" diye seslenmen gerekiyordu.
- Spare me. You forget and forgive nothing.
- Ne unutuyor ne de affediyorsun.
and forgive us our trespasses 37
forgive me 3717
forgive me for asking 25
mexico 335
metro 61
merci 624
melanie 499
menu 31
merida 43
metres 235
forgive me 3717
forgive me for asking 25
mexico 335
metro 61
merci 624
melanie 499
menu 31
merida 43
metres 235