English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ A ] / And one for me

And one for me tradutor Turco

2,283 parallel translation
We can get one for your dresser and one for me to take.
Bir tane senin şifoniyerin için bir tane de benimki için alabiliriz.
Brought home two injections... one for him and one for me.
Eve iki enjeksiyonla geldi. Biri kendisi, diğeri benim içindi.
And one for me.
- Bir çay da ben alayım, İbrahim.
- And one for me.
- Benim yerime de.
We'd do one-night stands for four years and by then they'd have to re-elect me so I could actually do something at the White House.
Dört yıl tek gecelik oyunlar yapardık ve Beyaz Saray'da gerçekten bir şey yapabilmem için beni yeniden seçmek zorunda kalırlardı.
A drink? We just solved a homicide in one day All by ourselves, and you're asking me for one drink?
Bir günde tek başımıza bir cinayeti çözdük sen bana bir içki mi söylüyorsun?
"And one day, " he snatched a silver bracelet from me and kept it, "saying,'Here, wife,"'a gift for me.'
Ve bir gün, benden gümüş bir bilezik alıp, onu saklamış ve "işte karıcığım, benim için bir hediye" demişti.
I mean, it's one thing for me to live my crappy life, but making you do it, too, is just cruel and unusual.
İğrenç hayatımı yaşamam yetmezmiş gibi bir de seni buna zorluyorum, bu çok zalim ve gereksiz bir şey.
Listen, Hugo One, I was thinking, you know, while we're waiting for me to take the big sleep, that you and I- - I don't know--we could pass the time maybe by playing a game.
Dinle Hugo, düşünüyordum da hazır benim ebedi uykuya girmemi beklerken neden seninle bir oyun oynayarak vakit geçirmiyoruz.
Hey, Coach, I'd like to thank you for taking the time to meet with me today, but this problem solver is not working out and I'm gonna need another one.
Koç, bugün benimle konuşmak için zaman ayırdığın için teşekkür ederim ama bu sorun çözer görevini yapmıyor, yani bana yeni bir tane lazım.
You had me in a box answering your questions for a week, and you can't answer one of mine?
Beni bir hafta aralıksız sorgulayabileceğiniz halde, tek bir soruma bile yanıt alamayacak mıyım?
So, except for your undercover who busted me last night... and smelled like rental car, p.S., I pretty much stick to my one main client.
Dün gece beni tutuklayan kılık değiştirmiş adamın dışında..... bu arada o kiralık araba gibi kokuyordu,..... çoğunlukla esas müşterimle birlikteydim.
I wish I could just find that one look that worked for me and just stick with it.
Keşke ben de hoşuma giden bir dış görünüş bulup hayatımı hep onunla geçirebilsem.
And one of these appointments is tonight in, like, 20 minutes and I'm wondering if you could stand in for me?
Bu buluşmalardan biri de bu gece, yaklaşık 20 dakika sonra.
There's the kind that makes my heart come up in my throat... and it makes me... at the cost of my own sanity... look for answers, because, damn me to hell, I-I can't let up in this one.
Kalbimin boğazıma düğümlenmesine neden olan ve cevaplar ararken kendi akıl sağlığımı tehlikeye atan bir korku çünkü ne olursa olsun bu işin peşini bırakamam.
I have asked you to do one thing for me, and you can'ars too late.
Benim için sadece birşey yapmanı istedim ve sen yapamadın.
And instead of waiting to see if anyone remembers to get me a cake, I thought I'd get one for myself.
Biri bana pasta almayı hatırlayacak mı diye beklemektense gidip kendime bir tane alayım dedim.
My marriage ended six days ago. Keith is 15 years too young for me. And my track record with lovers, two dead, one in a wheelchair.
Evliliğim biteli altı gün oldu Keith benden on beş yaş küçük sevgililerimle olan geçmişimde ise ikisi ölü, biri tekerlekli sandalyede.
Rita would send me one a year, and, for a while, we'd meet, so she could show me, as I knew her,
Nereden aldın bunu? Rita, bir yıl bana gönderdi, ve bir süreliğine,... buluşurduk, o da bana resimleri gösterirdi, Rebecca'yı böyle hatırladım.
So wet your hair and wait for me. One at a time, starting with Lucy.
Saçınızı ıslatın beni bekleyin, Lucy ile başlayın.
For my family, for Eddie to be in heaven, for me to join him one day, and that, when I do, for it not to hurt.
Ailem için, Eddie'nin cennette olması için günün birinde ona katılabilmem ve o gün geldiğinde canımın yanmaması için.
Yeah. Do me a favor. Next time she comes down to the precinct, give her a little bit of one on one time, take her statement, show her a little respect, that'll go a long way, that'll help me out and be good for her.
Bi daha geldiğinde onu oyala ve saygı göster sonra da gönder
Give me one second we For it in the water And all is well.
Bana biraz süre ver ve bunu suya koyalım. Bir şey olmaz.
And she thanked me for that one fateful night I made her stay home and study.
Ve onu evde kalıp çalışmasına zorladığım hayati gece için bana teşekkür ediyordu.
I've been doing a lot of thinking. And I realize now, that you're not the one for me.
Çok düşündüm ve fark ettim ki benim gerçek aşkım olmadığını fark ettim.
- One budweiser and a glass of your worst white wine for my friend, on me.
- Bir Budweiser arkadaşım için de elinizdeki en kötü beyaz şaraptan bir kadeh, ben ödüyorum.
And if I didn't show up here, no-one would've come looking for me?
Buraya gelmeseydim hiç kimse gelip beni aramayacak mıydı?
Okay. So one afternoon, you saw me disappear into a cabin. You were so enchanted by my beauty that you knocked a bike messenger off his bike and rode after me for 20 blocks.
Bir öğleden sonra beni taksiye binerken görüyorsun ; güzelliğimden etkilenip bisiketli kuryeyi düşürüp peşimden 20 blok bisikletle geliyorsun.
Now, I'm not one for making rash judgements, but to me, Fergus looked like a massive ginger bell end with a stupid car, and I hated him.
Acele karar vermek gibi olmasın ama, bana öyle geldi ki Fergus, aptal bir arabası olan kızıl kafalının teki.
I'm sorry for what I may have to do, and for what you may one day discover about me.
Yapabileceğim şeyler için ve bir gün gerçek beni öğreneceğin için üzgünüm.
Has anybody seen Cristina? So today only one person looked at me like a psycho who might run down the hall naked, and Dr. Bailey screamed like a little bitch baby over a spider, so I'm feeling pretty good, you know, for a crazy person. Okay.
Cristina'yı gören oldu mu?
I traded in my trick cards for a date with norma jacks, And no one ever screwed with me again.
Norma Jacks'le bir randevu ayarladım ve kimse bir daha benimle uğraşamadı.
Would one of you just lie on top of me And rub around for, like, ten minutes?
Biriniz üzerime çıkıp on dakika falan sürtünebilir mi?
I know you're the one who gave me blood for the transfusion, and, uh... I-I think I know why.
Nakil için kanı senin verdiğini biliyorum ve sanırım neden verdiğini de biliyorum.
All right, shoppers, the moment you've been waiting for has finally arrived, and on behalf of Stonefield's department store, let me be the first one to welcome you all to the 67th annual unveiling of our winter windows.
Pekala millet, beklediğiniz an nihayet geldi ve Stonefield alışveriş merkezi adına, hepinize 67. geleneksel kış vitrinimizin açılışına, hoş geldiniz diyen ilk kişi olmaktan büyük gurur duyuyorum.
I even sent you to Dr. Nussbaum for therapy, and he told me that I should let you keep your little friend because he made you happy, and he was sure that one day he would leave, and thank God he did.
Seni terapi için Dr. Nussbaum'a bile göndermiştim, arkadaşlığa devam etmenize müsaade etmemi söylemişti çünkü seni mutlu ediyordu, bir gün gideceğinden emindi ve tanrıya şükür ki gitti.
Hey. How about if me, you and one of your girlfriends Go out for a drink, and I could invite Carl to join us?
Ben, sen ve bayan arkadaşlarından biri birlikte bir şeyler içmeye gitsek ben de Carl'ı davet etsem nasıl olur?
what you`re saying is your personal matter. for me, witnesses and evidences are important. no one should face a situation which you are facing.
senin kisisel meseleni neden söylüyorsun benim icin taniklar ve deliller önemlidir senin karsi karsiya oldugun durumda kimse olmamali
As Gerard's replacement. It's cool, we look out for one another, like me and Jez.
Sorun yok, birbirimizin arkasını kollarız.
I don't care if everyone dies and no one has any land. All I want is for you, me and our child to stay together.
Kim ölürse ölsün... tek istediğim sen ve \ seninle çocuk büyütmek.
But the key thing here is That he is so hot that he's been with so many women but, after that one night with me he opens his eyes to true love and sex for the first time.
Ama kilit nokta burada bir sürü kadınla birlikte olmuş son derece ateşli biri ama benimle bir gece geçirdikten sonra gerçek aşka gözlerini açıyor ve ilk kez seks yapıyor.
Dream of killing Romans and kill one for me, Number 40.
Umarım rüyanda Romalıları öldürürsün, bir tane de benim için öldür 40 Numara.
If I switch these out, more profit for me and no one will know.
Bunların yerlerini değiştirirsem, benden başka kimse fark etmez.
One each for Dae-woong and me?
Bir tane de Dae Woong'a mı yaptırsam?
Say this place is on fire and there's time for only one to escape. Who will you let out first, me or you?
Mesela burada yangın çıksa ve sadece birimiz kurtulabilecek olsa önce hangimiz dışarı çıkardı?
I would like to remain in the company of prisoners because, I know that my family thinks I am not alive and no one is waiting for me. "
Cezalılar taburunda kalmamı rica ediyorum. Çünkü biliyorum ki ailem öldüğümü düşünüyor, ve geride beni bekleyen kimse yok. "
Okay, well, maybe, I don't know, I want a place for people to come and visit me one day.
Tamam, belki, bilemiyorum bir gün insanların beni ziyarete gelecekleri bir yerim olsun isterim.
And this one's for me.
Ellerime düşecek.
I'd given up on the world, but you rescued me from the boredom and restraint of politics and gave me the chance for one more fight.
Dünyadan kopmuştum, ama beni sıkıntıdan kurtardın ve politikanın kendisinden de öyle, ve bana son bir kere daha savaşma şansı verdin.
Your own personal Jesus. So, you better get down on your knees and start praying for me to save your soul Because I'm the only one who can at this point!
O yüzden canını kurtarmam için diz çöküp dua etmeye başlasan iyi edersin çünkü seni tek umursayan benim!
'Cause every time I go out, I get a really good feeling about this one, and that seems to never work out for me.
Çünkü ne zaman dışarı çıksam "bunun" hakkında çok iyi şeyler hissediyorum ve benim için hiç işe yaramıyor gibi gözüküyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]