English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ A ] / And then i

And then i tradutor Turco

52,942 parallel translation
You've got an hour and then I need to alert the DPS.
Kamu Güvenliği Birimi'ne bildirmeden önce yaklaşık bir saatiniz var.
I picked her up, took her car back to the garage and then I drove her home.
Arabasını dükkana çekip kendisini de evine bırakmıştım.
And then I called you.
- Sonrasında ben de hemen seni.
I was kind of counting on you to- - to see a double rainbow or make friends with a carriage horse, and then I would snap out of my Artie funk and I would run to the airport, all romantic,
Çünkü o zaman Artie bunalımından kurtulup havaalanına koşabilirim. Hertz reklamındaki
I load up the whole program and then import them into the trading system.
Tüm programları doldurup ticaret sistemine aktarırım.
See them once more, and then I'll just- -
- Onları son bir kez görüp...
You stop talking, and then I'll talk.
Siz konuşmayı bırakın, ben konuşayım.
I didn't even get a tingle till I was 25, and then I waited another two years before I did the deed, and that was on my goddamn honeymoon.
Ben 25 yaşına kadar yanına bile yaklaşmamıştım. O işi yapana kadar da iki yıl daha beklemiştim. O da lanet olası balayımdaydı.
And then I realized, it wasn't anger, it was envy.
Sonra bunun kızgınlık olmadığını anladım.
I just have one more job to do, and then I'm coming home.
Yapacak bir işim daha var, sonra da eve geliyorum.
And then I took her home!
Ve sonra onu evine bıraktım!
You just have to help me get out of here, and then I'll go to meet him.
Sadece buradan çıkmam için bana yardım etmelisin, sonra onunla buluşmaya gideceğim.
I gotta check in at the Embassy, and then I'm wheels up at midnight.
Elçiliğe gitmek zorundayım... ve akşama da geri döneceğim.
And then, after a few minutes, I heard my name being called.
Ardından birkaç dakika sonra birinin adımı seslendiğini duydum.
That was it. I saw Sarah and Ian having a barney a bit later on, actually, and then she left shortly after that, luckily.
Çok geçmeden Sarah ile Ian'ı da tartışırken gördüm devamında da, şansımıza, beklemeyip erkenden ayrıldı.
And I knew then... this...
O an anlamıştım.
Then I would say we need first to secure grain enough for the winter to feed these wretches. And I would say we need Lord Aelfric of Bebbanburg, now more than ever.
O hâlde kışın bu zavallıların beslenmesi için öncelikle tahılı emniyette tutmanızı ve Bebbanburg Lordu Aelfric'e şu anda her zamankinden çok ihtiyacımız var derdim.
If I succeed, then Guthred will be in my debt and I will demand the use of his men.
Başarırsam Guthred bana borçlu kalacak ve adamlarını kullanmayı talep edeceğim.
So, why not kill the Northmen, then kill the turd, take Eoferwic and its army for yourself?
Öyleyse niye Kuzeylileri öldürdükten sonra o haysiyetsiz herifi de öldürüp Eoferwic'i ve ordusunu kendiniz için almıyorsunuz?
If it is Sigefrid and Erik we must kill, then let us just do that.
Sigefrid ve Erik'i öldürmek zorundaysak o hâlde bırakında bunu derhâl yapalım.
And... if I'm not Dan, then who am I?
Ve... Ben Dan değilsem o zaman kimim?
If you don't say "I do" and you don't sign the document with your own hand, then you won't be legally married.
"Evet" demezsen ya da kendi elinle belgeyi imzalamazsan resmî olarak evlenmiş olmazsın.
Well, at our next meeting, I'm going to introduce the incredibly deadly viper, and then pretend it's escaped.
Bir sonraki toplantımızda son derece ölümcül engereği tanıtacağım ve kaçmış gibi yapacağım.
I find it helpful to leave the country now and then.
Ara sıra yurt dışına çıkmak iyi geliyor.
She came in here to talk to Eric, I listened from outside the door, but he... he cut her dead and then someone called her.
Kapının dışından dinledim ama onu görmemezlikte geldi... Sonra onu biri aradı. Telefonu yanındaydı.
And then... as far as I'm concerned,
Ayrıca...
And then, on your signal, I hit the button.
İşaretinle düğmeye basarım.
First he wants Phil hit, then his asshole's melting and he wants to give him absolution.
Phil'i öldürmek istiyordu, götü tutuşunca onu affediverdi.
Where I play a neglected wife in a black fright wig who tries to abort her child by throwing herself down a hill and then dies?
Bebeğinden kurtulmak için uçurumdan atlayarak ölen ve film boyunca korkunç siyah bir peruk takmamı gerektiren aldatılmış eş rolü mü?
And if he won't do that, then please tell him that I cannot wait to find a way to make him let go.
Ş ž ayet bunu yapmazsa lütfen ona bırakmasını sağlayacak bir yol bulacak kadar vaktim olmadığını söyle.
And then, I didn't call you, which is stupid, and I'm sorry about that, too.
Seni aramadım, o da salaklıktı ve onun için de özür dilerim.
And then, soon after, I want to get back into court.
Ondan kısa süre sonra da mahkemeye geçmek istiyorum.
And if that's true... if it's not real... then what have I done?
Doğru olan buysa gerçek değilse ne yaptım ben?
As far as I'm concerned, she's proven she can field whatever we throw at her and then some.
Bana kalırsa ona ne iş verirsek verelim üstesinden gelebileceğini kanıtladı.
So, I take you out of the mail room, put you through law school, mentor you, and then when you leave and stab me in the back, that's my fault?
Seni posta odasından aldım hukuk fakültesine gönderdim, eğittim sonra beni sırtımdan bıçakladın. Bir de beni mi suçluyorsun?
And you know, if I'm wrong, then I will leave you alone.
Ve eğer yanlış bir şey yaparsam seni yalnız bırakırım.
Then, I read a study that says criminals tend to favor the same color and make of getaway car.
Sonrasında, bir aralar hırsızlık yapan insanların, dükkanlardan kaçmak için aynı renk arabayı tercih ettiklerini okumuştum.
I don't know what kind of offers have been coming in, so I thought we might review them and, uh, then I could plan accordingly.
Nasıl teklifler geldiğini bilmediğimden oturup bir gözden geçirelim de ona göre plan yapayım dedim.
Now, show Bart how to dial Bob Aldrich, then go down to the front gate and tell them that you are the new security guard.
Şimdi, Bart'a Bob Aldrich'i nasıl arayacağını gösterip aşağıya in ve ön kapıdakilere yeni güvenlik görevlisi olduğunu söyle.
I have to convert this dust bowl look to a desert look and work out this awful crick in my neck, and then back on the road for that goddamn Lizzie Borden routine.
Şu perişan halimi adam edip boynumdaki korkunç ağrıyı gidermem ve sonra da lanet olası Lizzie Borden rutini için tekrar yollara düşmem lazım.
She actively lobbied against me, and then she wormed her way into accepting Bancroft's award, which I understand
Bana karşı hiç durmadan kulis yaptı ve Bancroft'un ödülünü kabul etmek için de sinsi bir yol izledi.
- Oh. Well, then, cast one of these girls as a lookalike, put her face in the shadow, and I'll do the voice.
O halde şu kızlardan bana benzeyen birini seçip yüzünü gölgeleyin ve ben de arka planda konuşurum.
And I remember thinking then, "Beauty fades. Just wait."
O zamanlar şöyle düşünmüştüm güzellik solar gider, bekle de gör.
All I have to do is seize control of the truck in Armenia, load the weapons, and then drive it back across the border undetected.
Tek yapmam gereken Ermenistan'da kamyonun kontrolünü alıp silahları yüklemek ve sonra fark edilmeden sınırı geçmek.
But if it doesn't prove that there is something to all of this, then I'm going straight to scottie, and I'm gonna tell her who I am.
Ama eğer ki bu bütün bu olanları açıklayamazsa, direk Scottie'ye gideceğim ve ona kim olduğumu söyleyeceğim.
But if it's true, then- - but if it's true, I'm going to scream and laugh and cry and dance in fountains and howl at the moon and celebrate.
Ama doğruysa, o zaman... Eğer doğruysa çığlık atıp gülüp ağlayacağım. Fışkiyelerde dans edip ayda uluyacağım ve kutlayacağım.
And if you don't want me to lie, then that's all I can say.
Ve eğer yalan söylememi istemiyorsan, söyleyebileceğim tek şey bu.
Then, when I was old enough, he... put a gun in my hand and sent me to hurt people.
Daha sonra yeterince büyüdüğümde... elime bir silah verdi. ve insanları incitmek için beni gönderdi.
I got that meeting with Grundy and then football tryouts, so.
Grundy ile görüşmem var ve sonra futbol seçmeleri.
Every now and then, I want to sing lead.
Ara sıra ben de solist olarak şarkı söylemek istiyorum.
I get my wife and daughter back. She gets the evidence. Then, you can fuck off with your diamonds.
Ben ailemi, o da kanıtı aldıktan sonra pırlantalarını da alıp defolabilirsin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]