And we're here tradutor Turco
5,857 parallel translation
And I think we're done here.
Ve sanırım muayeneniz bitti.
She's okay. I'm actually consulting with the police now. And we're here for your help in a murder investigation.
Ben aslında polise danışmanlık yapıyorum ve buraya da bir cinayet soruşturmasında yardımını almak için geldik.
His father and I are here visiting him, and we're just having the best time in the big city.
Babası ve ben hem onu ziyarete hem de büyük şehirde geçireceğimiz en harika vakti geçirmeye geldik.
And we're very lucky to have the star of the movie here with us tonight.
- ve çok şanslıyız ki filmin yıldızı - bu gece burda bizimle.
That's why I ended up here. And we're glad to have you.
- Ve biz sana sahip olduğumuz için mutluyuz.
We're here to escort your team to the crash site, oversee the software extraction, and bring Captain Barrios's remains home to his next of kin.
Burada, ekibinize kaza bölgesine kadar eşlik etmek yazılımın çıkartılmasına nezaret etmek ve Yüzbaşı Barrios'tan kalanları buraya getirip ailesine vermek için bulunuyoruz.
And I was like, if we do anything less than make this place amazing, then we're doing an injustice,'cause the soul of the place is here, the bones are here.
Burada harikulade bir çalışma yapmadığımız takdirde buraya haksızlık yapmış olacaktık. Çünkü bu mekanın ruhu duruyor. Kemikleri duruyor.
It was our first day here, and we're trying to figure out the arrangement.
Geldiğimiz ilk gün aranjmanın nasıl olacağını bulmaya çalıştık.
"Okay, this is Antone's and we're gonna have blues here."
Burada blues çalınır. " dedi.
And we set up real close, let's say you're Emmy, I'm here, and then Steve Earl stopped by and Larry Mullen from U2.
Birbirimize çok yakın duruyorduk. Sen Emmy ol mesela, ben buradaydım. Sonra Stevie Earle geldi.
We're snowed in here with an airport full of cranky passengers, a dead fake air marshal, and his killer somewhere on the loose, with a knife and a gun. Anybody else feel like they're playing "Clue"?
Bir havaalanı dolusu huysuz yolcularla, sahte bir ölü hava polisiyle bir yerlere kaçmış bıçaklı ve silahlı katiliyle, burada kar altında mahsur kaldık. "Clue" oynuyormuş gibi hisseden başka biri var mı?
But tonight... we're here to break bread together and remember that love done right can change the world.
Ama bu gece ekmeğimizi paylaşmak ve gerçek aşkın dünyayı değiştirebileceğini hatırlamak için buradayız.
♪ And we're the Cloud City ♪ ♪ auxiliary reception committee ♪ ♪ and we are also here to welcome thee ♪
# Ve biz de Bulut Şehri # # yardımcı karşılama komitesiyiz # # ve biz de seni karşılamak için buradayız #
- Aw, nuts. - Try and relax, and when you're parents get here, we'll sort this all out.
Rahatına bak, ailen geldiği zaman bu işin icabına bakarız.
I just feel like we're getting played here, like we're gonna wake up on Christmas morning, and all the trees and presents in Whoville are gonna be gone.
Bilemiyorum McGee. Bizimle oyun oynuyorlar gibi bir his var içimde. Noel sabahı uyanıp Whoville'deki bütün ağaçların ve hediyelerin gittiğini fark edecekmişiz gibi.
And we're stuck in here and we don't know what's going on.
Burada sıkıştık kaldık ve dışarıda neler olup bittiğini bilmiyoruz.
Okay? We're gonna sit here on the couch and watch some of your favourite cartoons, okay?
Şimdi kanepeye oturacağız ve favori çizgi filmlerini izleyeceğiz, tamam mı?
How about we just all hold hands, bow our heads, and be grateful that we're all here safe together.
Peki ya hepimiz elele tutuşsak, başlarımızı eğsek ve burada hep beraber güvende olduğumuz için şükretsek.
Okay, we've got the sativas over here at this end, and they're a really good head stone, really uplifting kind of high, make you want to go to the park and run through and look at the flowers.
Tamam, şu tarafta sativalar var ve gerçekten iyi kafa yaparlar, yüksekten uçarsınız,... parka gidip çiçeklere bakma isteği uyandırır.
And now we're stuck here till there won't be anyone left on Earth to save.
Şimdi burada kalakaldık ve Dünya'da kurtaracak kimse kalmayacak.
You and me... we're going to walk out of here right now.
Sen ve ben. Şimdi, birlikte buradan yürüyerek çıkacağız.
'Cause we're about 10 miles from where we're supposed to be here, and... I don't know how else to put this, except... we're hoping for a friggin Christmas miracle.
Çünkü olmamız gereken yerden 15 km uzaklıktayız ve bunu nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum ama senden lanet bir Noel mucizesi umuyoruz.
And I'm Brooke Powell, and we're here to clean house.
Ben de Brooke Powell, buraya ev temizlemeye geldik.
And we're still here.
Ve hala burada ikamet ediyoruz.
We're not here right now, but please leave a message and thank you for calling. Bye.
Şu anda evde yokuz, lütfen mesaj bırakın ve aradığınız için teşekkürler.
Yeah. it's nice to meet you and don't mind us, we're just here to observe.
Evet, tanıştığımıza memnun oldum, biz yokmuşuz gibi davranın. Buraya sadece gözlem için geldik.
The longer we tiptoe around the real issue, the longer you're going to be here, and I know you don't want that.
Bu konu etrafında ne kadar dolaşırsak, burada o kadar kalacaksın, ve kalmak istemediğini de biliyorum.
To figure out if this is a deal of a lifetime or if everyone here knows something we don't and we're gonna get royally screwed.
Bu hayatımızın fırsatı mı, yoksa buradaki herkes bizim bilmediğimiz bir şeyi biliyor ve işimiz bitecek mi öğrenmek.
No. As a matter of fact, when we're done here, I'll probably go out and buy some more.
Aslında burada işimiz bittiğinde muhtemelen biraz daha alacağım.
We're going as culinary tourist interests of Mr. Sawyer, and we're all here, learning and taking pictures of culinary.
Bay Sawyer'ın misafirleri olan gastro turistler olarak gidiyoruz ve hepimiz aşçılıkla ilgili şeyler öğreniyor ve resimler çekiyoruz.
I'm gonna get you some new clothes, and then we're gonna get out of here.
Sana yeni giysiler getireceğim, sonra da buradan çıkacağız.
And if we're sitting here in these Scout uniforms, it's gonna be the male version of a chastity belt, Ben.
- Evet. Biz üstümüzde izci üniformasıyla gezersek bekâret kemerinin erkek hâli olacak Ben.
If we're caught here and he dies, we rot in jail.
Evde yakalanırsak ve adam da ölürse hapishanede çürürüz.
We're here because you're an important alumnus, Robby, and a friend.
Hayır. Buradayız çünkü kötü bir ikilemdesin ve arkadaşımızsın Robby.
All right, everybody, we're gonna stop here for a bit and get some rest, yeah?
Pekâlâ millet, burada durup biraz dinlenelim.
Me and my Russian ballerina, we're gonna stay here.
Ben ve Rus balerinim burada kalacağız.
I gotta call my dad and tell him we're out here.
Babamı arayıp burada olduğumuzu söyleyeceğim.
Because you're my brothers, and if we want to stay brothers, we got to pull together to get out of here.
Çünkü benim kardeşlerimsiniz. Eğer kardeş kalacaksak, elbirliğiyle çalışıp buradan kurtulacağız.
I still don't know what we're doing here, and I haven't been inside a church since Jim's funeral, and I just... I don't... the suit's really uncomfortable!
Burada ne yaptigimizi hala bilmiyorum, ve Jim'in cenazesinden beri kiliseye gitmedim, ve ben sadece... benim... kiyafetim gercekten cok rahatsiz!
And we're all gonna starve to death if we stay up here.
Ve burada durmaya devam edersek acliktan olecegiz.
I'm saying that those things are still in the house, and if we stay up here with no food or no water, we're all gonna die.
Diyorum ki ; tum her sey evin icinde, eger su ve yiyecek olmadan burada durmaya devam edersek, hepimiz acliktan olecegiz.
We've got to get out of here before we're nothing but shape and color!
Şekil ve renge dönüşmeden, çıkmamız lazım buradan.
- And we're here to do the profile on you and your brother for the magazine. - Yeah.
Sen ve kardeşinin tanıtımını yapmaya gelmiştik.
Okay, Dad and I, we're right here now. We're right here.
Baban ve annen burada.
They'll know We're here, and they'll search the area for us.
Burada olduğumuzu öğrenecekler. Bizi bulmak için bölgeyi arayacaklar.
And if we're still here?
Peki ya hala buradaysak?
And we're off, with Rudolph, right here, to see Santa.
Rudolph'la beraber Santa'yı görmek için yola çıktık.
So... Because you were here and there's verification, we're not going to beat around the bush, and I will tell you, as and myself look at you for your reaction, the unfortunate news that your partner,
Şimdi burada olduğunuz için ve bu onaylandığı için lafı fazla uzatmayacağız Dedektif Fletcher'la birlikte amacımız vereceğiniz tepkiyi görmekti.
Pack your bikini, you pack your boots, your dress, whatever you want and we're outta here.
Bikinini, botunu, elbiselerini, ne istiyorsan al yanına.
And look at us. We're sitting ducks here.
Ve olana bakın burada sıkışıp kaldık.
But we're gonna try and get out of here now.
Ama şimdi buradan çıkmayı deneyeceğiz.
and we're off 44
and we're running out of time 21
and we're back 55
and we're done 73
and we're walking 16
and we're 60
and we're out 44
and we're clear 51
and we're in 21
and we're not 31
and we're running out of time 21
and we're back 55
and we're done 73
and we're walking 16
and we're 60
and we're out 44
and we're clear 51
and we're in 21
and we're not 31
and we're like 16
we're here 1469
we're here for you 118
we're here to help you 127
we're here to help 116
we're here to 16
we're here to rescue you 16
we're here to protect you 16
we're here now 105
here 35434
we're here 1469
we're here for you 118
we're here to help you 127
we're here to help 116
we're here to 16
we're here to rescue you 16
we're here to protect you 16
we're here now 105
here 35434
here we go 9033
here you go 5858
here we go again 374
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
here we are 2264
here it is 2313
here she comes 366
here you go 5858
here we go again 374
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
here we are 2264
here it is 2313
here she comes 366
here you are 1966
here i come 382
here's my number 71
here's the thing 1106
here we come 237
here they come 557
here they are 545
here we 20
here's my 20
here i go again 25
here i come 382
here's my number 71
here's the thing 1106
here we come 237
here they come 557
here they are 545
here we 20
here's my 20
here i go again 25