English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ A ] / Are they all right

Are they all right tradutor Turco

399 parallel translation
Are they all right?
- Diğerleri iyi mi?
Are they all right?
İyiler mi?
Our puppies, are they all right?
Yavrularımız, onlar iyi mi?
Are they all right, Pop?
İyiler mi baba?
Tino, are they all right?
Tino güvenilirler mi?
- Are they all right?
- Tavuklar mı?
The children, are they all right?
Çocuklar,.. iyiler mi?
- Our children, are they all right?
- Çocuklarımız iyiler mi?
Are they all right?
- İyiler mi?
Why can't you just tell them, all right, that we're not the people that they think we are?
Neden sen onlara bizim aradıkları kişiler olmadığımızı söylemiyorsun?
These are dozens of slabs and they're all tilted right now.
Burada düzinelerce levha var. Ve şu an hepsi eğik haldeler.
Are they looking after you all right?
- Seninle iyi ilgileniyorlar mı?
Are you trying to tell me because he comes and they see her with him, driving and all that they think that they were right in saying that she was in love with him before? Before my father died?
Yani sen onun buraya sık sık geldiğini, birlikte gezdiklerini insanların gördüğünü, ve babam ölmeden önce annemim Morgan'ı sevdiğini mi söylemeye çalışıyorsun?
In other words, all the figures of name number four are written backwards and read from right to left until we reverse the slide when they read correctly from left to right.
Diğer bir deyişle dört numaralı isme ait şekiller ters yazılmış ve sağdan sola doğru okunabiliyor. Ancak biz slaydı ters çevirince doğru şekil olan soldan sağa doğru döndüler.
They're Arapahos, all right. Heading the same way we are.
Bunlar Arapahos tamam, gittikleri yön bizimle ayni.
The driver's all right, but the other two are dead. Were they kin of yours?
sürücü iyi ama diğerleri öldü onlar akrabalarınızmıydı?
They want to know if we are all right.
İyi olup olmadığımızı bilmek istiyorlar.
- They are, sir. All right, I'll be right down.
Tamam geliyorum.
All right. But they are not in the same class as you.
Tamam ama onlar seninle aynı klasta değillerdi.
If they are seen, there's something we can do. All right.
Eğer görülmüşlerse bu konuda bir şeyler yapılmalı.
Are the kids all right? Yeah, they're outside playing.
Evet, dışarıda oynuyorlar.
But they will do you things that you can believe that are all right...
Bir şey yaparlarsa doğru olduğuna sen karar vereceksin.
TRUCKS ARE ALL RIGHT, THEY'LL PICK YOU UP.
Aşağı yukarı.
- Are they treating you all right?
- Size iyi davranıyorlar mı?
They are treating me all right.
Bana iyi davranıyorlar.
If their spacesuits are intact, they'll be all right.
Uzay kıyafetleri doğru ise herşey düzelecek.
Are they treating you all right?
İyi davranıyorlar mı?
They came back all right, sir. In my opinion, the transporters are now safe for human transport.
Efendim, ışınlamanın şimdi insanlar için de yeterince güvenli olduğu görüşündeyim.
They are thick-skinned, all right.
Enseleri de pek kalın.
- Are they all right in the head, doctor?
Kafaları yerinde mi, Doktor?
How can I make your flesh know how it feels to see all those who are like you, and only because they are like you, despised, slaughtered, and even worse, denied the simple decency that is a living being's right?
Sizin gibi olanların, sadece sizin gibi oldukları için, hakir görülüp katledildiğini ve birinin en temel hakkından yoksun bırakıldığını görmenin nasıl birşey olduğunu nasıl anlatabilirim?
All right, where are they?
Pekala, nerede onlar?
All right, damn it! Where are they?
Pekala Bayan Piggott!
All right, you creep, where are they?
- Pekala pislik, neredeler?
Up until the point that we had a riot... everybody said, "Those niggers are all right, they're doing fine."
Βiz bir ayaklanma çιkarana dek... herkes "Ο zencilerin bir şeyi yοk, iyi durumdalar" diyοrdu.
All right, mister! Keep your hands where they are, and we'll have no trouble!
Pekala bayım, ellerini olduğu yerde tut ki sorun çıkmasın!
Right now you are too tired, but all their sons, will step out in to, the world that they have been given.
Şimdi çok yorgunsun belki ama Çocukları da adım atacak onlardan emanet bu dünyaya
Hey, the Cong are all right. Least they stayed in their own country.
Hiç olmazsa onlar kendi ülkelerinde yaşıyorlar.
All right, nail down exactly where they are and zero me in.
Pekâlâ, onları oldukları yerde tutup bana tam yerlerini söyleyin.
There it sits right next to the tee-off area... and all those naked little balls... are put into that torture chamber... and they are slammed up and down... the brush bristles clawing... into those little bodies...
Golf sahasında, dirseğin yanında öylece dururlar. Bütün o çıplak küçük toplar o işkence noktasına konur ve oradan oraya savrulurlar o küçük bedenlere dikenler batar.
All right, they are.
Pekala, öyle.
Are they all right?
Onlar iyi mi?
Things are not running as smoothly as they could but they will. All right. We work out the kinks...
Tamam işler gerektiği gibi gitmiyor olabilir ama düzelecekler.
- Are they treating you all right?
- Sana iyi davranıyorlar mı?
That's all right. They are dying. " And always," But remember, remember. "
"Ölüyorlar, ne yapsınlar," diyordu.
All right, everybody stay right where they are.
Pekâlâ, herkes olduğu yerde kalsın.
All right, where are they keeping her?
Pekala onu nerede tutuyorlar?
It's all right Mrs. Hudson, they are my guests.
Merak etmeyin Bayan Hudson, onlar benim misafirlerim.
All right, son... where are they?
Pekala oğlum, neredeler?
All right, where are they?
Neredeler, ha?
All right, where are they?
Tamam, neredeler?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]