English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ B ] / Both of them

Both of them tradutor Turco

2,870 parallel translation
I mean, they share that tiny, little apartment, both of them splitting one bedroom.
Yani küçücük bir daireyi paylaşıyorlar..... ikisi de tek yatak odasını bölüşüyor.
It was hard on both of them, but they argued for you.
İkisi için de bu çok zordu, ama seni savundular.
Both of them joined the L Street Crew before they were 18.
İkisi de L Sokağı Çetesine 18 yaşından önce katılmışlar.
You're not taking both of them?
Büyükbaban gelmiyor mu?
It might even strengthen your relationship with both of them.
Hatta belki ikisiyle de ilişkinizi güçlendirebilir.
Both of them.
İkisini de.
Well, unless I miss my guess, he's gonna lie to both of them until it blows up in his face, and everyone gets their feelings hurt, and he's left alone and miserable.
Tahminimde yanılmayacaksam her şeyi eline yüzüne bulaştırana kadar ikisine de yalan söyleyecek herkes bir şekilde incinecek ve o da yalnız ve üzgün olduğuyla kalacak.
Elsie and Natalie have lived very different lives, but both of them are in a tiny minority, because neither has suffered from any serious disease.
Elsie ve Natalie çok farklı hayatlar yaşadılar. Ama ikisi de çok küçük bir azınlıkta çünkü ikisi de ciddi hiçbir hastalığa yakalanmadılar.
For the time being, we'll just record the both of them. So we can just prepare slowly for the next season.
Şimdi çiftle çalışmalı ve yavaş yavaş yeni sezona hazırlanmalıyız.
Are you just going to keep playing around with both of them?
İkisiyle de oynayacak mısın?
That means that in 15 minutes one or both of them is coming down the highway.
Bu da demek oluyor ki 15 dakika içerisinde biri ya da her ikisi de buraya gelmiş olacak.
- Both of them?
- Hepsi mi?
Especially my daughters, both of them.
Özellikle kızlarım, her ikisi de.
- Both of them.
İkisini de.
You have to have sex with both of them!
İkisiyle de seks yapman gerek.
- Both of them.
- İkisini de.
Both of them.
Her ikisi için de.
Tie both of them up!
İkisini de bağlayın.
I mean, two people heard it and both of them were relatives.
Demek istiyorum ki, iki insan dinledi ve bu ikisi akrabaydılar.
This town wasn't big enough for the both of them.
Bu kasaba ikisine de dar geliyordu.
No, I can do this. I just saw both of them.
Hayır, bunu yapamam.
He loves both of them equally.
Her iki annesini de esit seviyor.
Both of them have turned me into a drum.
Ikisi de ikimizin bavulumuzu toplayip donmemizi istiyor.
Every time problem arises, It's always both of them.
Ne zaman bir problem çıksa, her zaman bu ikisi olur.
Five-year employment contract for both of them.
İkisine de 5 yıllık çalışma sözleşmesi yapacaksın.
It can be your mom ordad, or both of them.
Anneniz ya da babanız olabilir, ya da her ikisi birden.
Milan killed both of them and got injured in the shootout.
Milan ikisini de öldürdü ve çatışmada yaralandı.
Both of them believed you could transfer ideology by breeding one indoctrinated generation to the next.
Her ikisi de beyni yıkanmış bir nesilden diğerine ideolojiyi aktarabileceğine inanmıştır.
Nasty vicious characters, both of them.
İkisi de pisliğin teki.
Both of them.
Her ikisi de.
He needs to-both of them need to talk about the top of their tickets.
Onun.. İkisi de biletlerini koruması gerek
Sakuragi and Mizuno's sister, both of them died in that phenomenon.
Sakuragi ve Mizuno'nun ablası her ikisi de bu lanet yüzünden öldü.
The incident will still happen even if both of them are treated as the non-existing person.
İkisi de var olmayan kişi olmalarına rağmen olaylar devam ediyor.
I didn't think they were gonna like both of them.
İkisini de seveceklerini düşünmemiştim.
Both of them.
İkisi de öldü.
And I've also watched both of them lowered into the ground.
Ve ikisinin de düşüşünü gördüm.
Said there wasn't room in his life for both of them.
Hayatında ikisine birden yer olmadığını söylemiş.
Danesborough, Kentucky, both of them.
- İkisi de Danesborough, Kentucky'de.
They're both of them stubborn as hell.
İkisinde de keçi inadı var.
But you can't be with both of them at the same time.
Ama, ikisiyle aynı zamanda birlikte olamazsın.
But I'm legally adopting both of them.
Fakat hukuken onları evlat edindim.
Two people died there that day and you knew both of them.
Orada iki kişi öldü ve ikisini de tanıyordun.
She's into both of them.
- İkisinden de hoşlanıyor.
This a battle of life and death for them both.
Bu, her ikisi için de bir ölüm kalım savaşı.
Normally, I would've fired them both, but Marshall's worth three of those guys.
Normalde 2 sinide atardım fakat Marshall o adamlardan 3 tane Eder.
Both of you wait here for them.
İkiniz de onları burada bekleyin.
They both want to be together, but neither of them wants to admit to it.
İkisi de birlikte olmak istiyorlar ama hiçbiri bunu itiraf edemiyor.
- You are so intolerant! - Stop that! Both of them.
Yeter susun
You're gonna shoot one of them or I'll kill them both.
İkisinden birini vuracaksınız ya da ben ikisini de öldüreceğim.
Both of my parents died when I was too little to remember them.
Ailem 2 yaşımdayken öldü. Onları hatırlıyorum.
I mean, I'm happy for them both, but it's kind of weird.
İkisi için de mutluyum aslında. Ama bu durum biraz garip.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]