English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ C ] / Could have been

Could have been tradutor Turco

8,524 parallel translation
There was somebody else. She was talking to someone. It could have been a woman.
Başka biri daha vardı, birisiyle konuşuyordu.
It could have been ten after.
On dakika sonrası da olabilir.
I mean, you could have been fluent.
Akıcı bir şekilde konuşuyor olabilirdin şu an.
Could have been over before it started.
Başlamadan bitebilirdi.
There is no way on Earth Mr Sood could have been in the wood at that time.
Bay Sood'un o anda ormanda olması mümkün değil.
Only wish I could have been there.
Keşke ben de orada olsaydım.
Garcia could have been Kilgraved.
- Garcia, Kilgrave'lenmiş olabilir.
We could have been killed, every single one of us.
Her birimiz öldürülebilirdik.
Do you understand that people could have been hurt?
İnsanlar zarar görebilirdi anlıyor musun?
You could have been hurt.
Sen zarar görebilirdin.
Someone could have been drinking, gotten in a car, and killed a family!
Birisi sarhoş olup bir aileyi öldürebilirdi!
He could have been there.
O da orada olabilir.
it might be his car but Tommy could have been inside taking a leak.
Bu onun arabası ama Tommy tuvalete gitmiş filan olabilir.
So this could have been a sanctioned hit.
- Bu bir infaz da olabilir yani.
At least, not as happy as you could have been.
En azından olabileceğin kadar mutlu olmayacaksın.
A few more inches over, I could have been in here as a client.
Biraz daha derin olsaydı buraya hasta olarak gelebilirdim.
You could have been killed. I could have been killed.
Öldürülebilirdim.
I thought we could have been more thorough, but, hey, I was just a beat cop.
Biraz daha incelememiz gerektiğini düşünmüştüm ama devriye polisiydim sadece.
Mummification obtrudes an exact conclusion, but without the presence of bruising, the spike marks on her leg could have been postmortem, suggesting that he did, in fact, move her body after she was already dead.
Mumyalama kesin bir sonuca zorluyor ama yara izi olmadan bacağındaki izler, öldükten sonra olduğunu ve onu Eddie'nin öldürdüğünü gösterebilir hatta kız öldükten sonra cesedi taşıdığını bile.
Thanks to the media coverage, you'll always be frozen in time as the Prima that could have been the best ever.
Medya ilgisi sayesinde en iyi olabilecek Baş Balerin olarak akıllarda kalacaktın.
Two-hour drive, but we could have been driving in circles and we wouldn't know.
İki saatlik mesafedeydi, ama çevresinde daireler çiziyormuşuz ve bunu bilmiyorduk.
Could have been anything.
Herhangi bir şeyden ötürü olabilir.
I think we could have been good friends.
Bence çok iyi arkadaş olabilirdik.
You could have been whacked out of your tree, but you don't have a reason, right?
Ağaçlarının orada sarhoş olmuş olabilirsin, ama bir sebebin yok, değil mi?
He could have been a hell of a lot smarter about it.
biraz daha akıllıca davranabilirdi...
'Cause we don't know anything about him - and he could have been a killer...
Çünkü onun hakkında hiçbir şey bilmiyoruz, belki de öncesinde katildi.
- He could have been a killer!
- Katil olabilir!
She could have been the one who made them sick.
Onları o bile hasta etmiş olabilir.
It could have been New York.
New York'a da gidiyor olabilirdim.
Except you could have been a guest at our wedding.
- Düğünümüzde konuk olabilirdin gerçi.
You could have been exposed to environmental toxins.
Çevresel toksinlere maruz kalabilirdiniz.
Could have been electrical.
Elektriksel bir sorundan olabilir.
Mike... magic Mike could have been a paralegal.
Magic Mike avukat asistanı olabilirdi.
I'm not sure, but he called in sick yesterday, so could have been in beacon at the same time of Strauss'murder, but he clocked in at 8 : 00 at this morning, so he couldn't have been there to kill Luis'crew.
Emin değilim, ama dün hasta olarak bildirilmiş yani Strauss'un cinayeti sırasında Beacon'da olabilir ama bu sabah 8'de işe gelmiş yani Luis'in arkadaşlarını öldürmüş olamaz.
It could have been a bad connect...
- Kötü bir bağlantı olabi...
See, tonight could have been the night that all your dreams came true.
Bu gece hayallerinin gerçekleştiği gece olabilirdi.
First of all, what could have been a beautiful interview experience with Kurt Cobain, the god of love in human form, was totally ruined by nasty old dirty Miss Love running her big, fat mouth.
İnsan formu, Kurt Cobain ile yapılacak olan güzel bir röportaj koca ağızlı, pis Bayan Love yüzünden mahvoldu. "
- This could have been a setup.
- Evet. Katakulliye gelmiş olabilirler.
This could have been foreseen.
Bu olay, öngörülebilirdi.
I mean, come on, this whole thing with the estranged daughter could still have been a setup.
Yani, hadi, bütün bu şey uzaklaşmış kızı ile hala kurulum olabilirdi.
I guess Tyler could have sent this, but it seems a little analog for a killer who's been using social media and cell cloning.
Ama sosyal medya ve telefon klonlama kullanan bir katil için biraz analog bir yol.
I could have been better.
- Daha iyi olabilirdim.
She's been inside one, or she never could have done that.
Eğer böyle bir santralin içinde bulunmuş olmasa soruları cevaplayamazdı.
Sir, he may have been one of ours, but his motive could be absolution, not vengeance.
Efendim adam bizden biri olabilir ama nedeni öç almak için değil bağışlanmak için kullanılmalı.
- Josh, first of all, gaylord- - I could not have been more wrong on that one.
Josh, her şeyden önce şu eşcinsel lord konusunda bayağı yanılmışım.
Gaylord, I could not have been more wrong on that one.
Eşcinsel lord konusundan daha fazla yanılamam herhalde.
I mean, could Zoey have been suicidal and I just didn't see it?
Yani Zoey kendini oldurmus, ben de farketmemisim gibi
- Could it have been Markham? - That makes sense.
- Markham olabilir mi?
How could David have been so far off with his estimate?
Nasıl David kadar uzakta olabilirdi onun tahmini?
If you could have just been a decent guy, maybe we would have kissed.
Biraz düzgün biri olabilseydin belki de öpüşürdük.
# She could have been a son
KAPALI

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]