English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ D ] / Do you like him

Do you like him tradutor Turco

1,142 parallel translation
Do you like him, Charlene?
Beğendin mi Charlene?
So do you like him?
Peki ondan hoşlanıyor musun?
Do you like him?
- Onu seviyor musun?
Do you like him?
Ondan hoşlanıyor musun?
- I mean, er... do you like him? As well as loving him.
Demek istediğim, onu sevdiğin kadar ondan hoşlanıyor musun?
Do you like him?
Hoşlanıyor musun ondan?
Do you like him?
Onu sever misin?
Do you like him? Does he like you?
Sen onu seviyor musun ya da o seni?
- Do you like him?
- Sen ondan hoşlanıyor musun?
Do you like him?
Onu beğeniyor musun?
No, I mean, do you like him or do you "like him" like him?
Hayır. Ondan sadece hoşlanıyor musun, yoksa çok mu hoşlanıyorsun?
- You don't like him, do you?
- Ondan hoşlanmadın, değil mi?
I'd like to get my hands on him. What are you gonna do?
O zaman ne olacaktı öldürüp içini mi dolduracaktın?
Obsess Completely returns we felt like the first season was like three seasons jammed into one we do move faster on our show then most shows it moves at about a mile a minute and it really just rocks along you brought him home
Birinci sezonda, sanki üç sezon, bir sezona sıkıştırılmış gibi hissettik. Bizim dizimiz, pek çok diziden çok daha hızlı ilerliyor. Dakikada 1,5 km yol alıyoruz ve çok sarsılıyoruz.
And if you go after him and shoot him down like a dog, or even manhandle him in the least little bit, I'll hang you by your balls, even if I have to go to the Supreme Court to do it!
Ve eğer onun peşinden gidip bir köpek gibi vurursan onu, veya ona en ufak bir zarar verirsen... yüksek mahkemeye çıkacak bile olsam seni hayalarından asarım.
- You don't know him like I do.
- Onu benim gibi tanımıyorsun.
Teach him... or he will like a time-bomb beside you and some day he will cause you deadly trouble I know, I have think of it I want to find him a job lt`s good to do it!
Onu adam et yoksa bu saatli bomba haliyle senin başına ölümcül dertler açacak bir gün. Bunu ben de biliyorum. Ona bir iş bulmak istiyorum.
Would you like me to tell him to do that?
Bunu ona ben söyleyeyim mi?
Boy, you really don't like him, do you?
Ondan gerçekten hoşlanmıyorsunuz, değil mi?
You don't like him, do you?
Ondan hoşlanmadın, değil mi?
First of all, you don't got a brother like him, and if you did, you wouldn't know what to do with him because you never had a brother like him.
Olsaydı ne yapardın bilemezsin... O ağabeyim.
- Vito, you're doing what you always do you're treating him like a kid.
- Vito, hep aynı şeyi yapıyorsun. Ona çocuk gibi davranıyorsun.
You wouldn't let go, and it got you shit.! Go ahead, Katie... try to save him like you couldn't do before.
İşin peşini bırakmadınız, ispat etmeyi denemekten vazgeçmediniz!
What do you hold him like this for?
Onu ne diye bu evde tutuyorsun?
If you do, tell him I'd like to have a little talk with him.
Onunla konuşmak istediğimi söylersin değil mi?
- Why do you let him talk to you like that?
- Neden seninle böyle konuşmasına izin veriyorsun?
You don't know him like I do.
Onu benim kadar tanımıyorsun Eddie.
Come on, take care of him fast like you do me.
O adamın işini bana yaptığın gibi süratle bitir.
Margaret, if this has anything to do with me and Joel, I want you to know I like him.
Bunun ben ve Jouel'le ilgisi varsa onu sevdiğimi bilmeni isterim.
What do you mean, like him?
Ne demek istiyorsun, sevmek derken?
Do you like that about him?
Yani bu yani hosuna gidiyor mu?
Do you think I don't know about your sympathy for him for having a fruitcake like me?
Benim gibi bir meyveli keke sahip olduğu için ona beslediğin sempatiyi bilmiyor muyum?
Why do you teach hate? Well, for the white man to ask the black man why he hates him is like the wolf asking the sheep, or the rapist asking the raped "Do you hate me?"
Beyaz bir adamın, siyah bir adama "neden benden nefret ediyorsun?" demesi koyunun, kurda ; kurbanın, tecavüzcüye ;
He would if I fed him goodies, like you do.
Senin yaptığın gibi onu tatlılarla besleseydim severdi.
What do you like about him?
Nesi hoş ki?
If only you take him, you can do anything you like.
Onu alırsanız, istediğiniz her şeyi yapabilirsiniz.
- Do you like him?
Gördüğümde o çirkin suratını dağıtacağım.
He's not my friend... and I don't like him any more than I do you.
O benim arkadaşım değil. Ve ben de ondan, sizden daha fazla hoşlanmıyorum.
I mean, you don't know him like I do, you know.
Onu benim kadar tanımıyorsun.
Do you think a stupid girl like you means anything to him?
Senin gibi aptal bir kıza değer verdiğini mi sanıyorsun?
Do you still like him?
Bu dünyada beni en çok seven insan oydu.
It's crazy... The thing is, you really do look uncannily like him except for one thing, the eyes. - You are obviously much more intelligent.
Ona şaşılacak derecede benziyorsun, ama sen çok daha zekisin.
Do you still like him?
Hala hoşIanıyor musun ondan?
Do you love him like you love me?
Onu beni sevdiğin gibi seviyor musun?
No, I don't know what you've done... but I do know you, and you're not like him.
Hayır. Ne yaptığını bilmiyorum. Ama seni tanıyorum ve sen onun gibi değilsin.
You better do it now, and you better do it fast... because the world doesn't owe you any favors... and whether you know it or not... you're on the inside track to Loserville, U.S.A... just like him.
Hemen yap, dünyanın sana bir borcu yok bir baltaya sap olamayanlar arasında yerini almak üzeresin. Onun gibi.
- You don't like him very much, do ya, Dad?
- Onu pek sevmiyorsun değil mi?
Do I look frozen to you? You look like shit to me. Get away from him!
Bana bok gibi görünüyorsun.
You don't know him like I do.
Benim kadar tanımıyorsunuz onu.
I've heard of others like him that have pulled through but I gotta tell you what's keeping him alive hasn't been a thing to do with medicine.
Onun durumunda hayatta kalmayı başaranlar olmuştu, ama şunu bilin ki... onu hayata bağlayan şeyin tıpla bir alakası yok.
You don't like him, do you?
Ondan hoşlanmıyorsun, değil mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]