Do yourself a favor tradutor Turco
483 parallel translation
Do yourself a favor, will you, Rico?
Kendine bir iyilik yap, olur mu, Rico?
Look, do yourself a favor.
Bak Helen, kendine bir iyilik yap.
When, as and if Mike Cutler asks you, do yourself a favor and be busy.
Mike Cutler seni davet ettiği zaman, meşgul olduğunu söylersen iyi edersin.
Do yourself a favor. Forget the DeLorcas.
Kendine bir iyilik yapıp DeLorcaları unut.
Do yourself a favor.
Kendine bir iyilik yap.
Instead of doing that, do yourself a favor... Take this appointment book and put it someplace where I can't see it.
- Bunun yerine, neden kendine bir iyilik yapıp randevu defterini göremeyeceğim bir yere kaldırmıyorsun?
Now do yourself a favor and stay away from her.
Kendi iyiliğini düşünüyorsan, kızdan uzak dur.
Please, do yourself a favor.
Lütfen kendine bir iyilik yap.
Do yourself a favor and step outside.
Kendine bir iyilik yap ve dışarı gel.
Why don't you do yourself a favor and get out of here?
Neden kendine bir iyilik yapıp defolup gitmiyorsun?
Why don't you do yourself a favor?
Kendine bir iyilik yap, ha?
Yeah, come on kid do yourself a favor.
Yapma ama ufaklık, gösteri bitti, bas git.
- Now, you wanna do yourself a favor?
- Şimdi, kendine bir iyilik yapmak ister misin?
Do yourself a favor.
Kendi iyiliğin için.
Why don't you do yourself a favor and tell me what you want him for.
Neden kendine bir iyilik yapıp, onu neden aradığını söylemiyorsun bana.
Do yourself a favor.
Kendinize de...
Do yourself a favor and stop in the lingerie department.
Kendine bir iyilik yap ve iç çamaşırı bölümüne bir göz at.
Hey, keri, I'll pick you up later tonight, so do yourself a favor and be here!
Keri, seni akşama alacağım. kendine bir iyilik yap, burada ol!
Do yourself a favor. Go back in, settle up.
Kendine bir iyilik yap, geri dönüp bu işi hallet.
Look, why don't you just do yourself a favor, okay?
Neden kendine bir iyilik yapmıyorsun?
Listen, kid, do yourself a favor
Dinle, çocuk, kendine bir iyilik yap
And do yourself a favor.
Kendine bir iyilik yap.
Do yourself a favor, Peter.
Kendine bir iyilik yap, Peter.
Guys, do yourself a favor.
Kapa çeneni, Ted! Beyler!
Why don't you do yourself a favor and get if I had any choice in the matter, I would, sir.
Neden kendine bir iyilik yapıpta Okuldan ayrılmıyorsun? Aslında, seçme şansım olsaydı yapardım, efendim.
When you get to Mombasa, do yourself a favor.
Mombasa'ya vardığında, kendine bir iyilik yap.
Do yourself a favor, Davis.
Kendine bir iyilik yap Davis. Bırak bitsin.
Do yourself a favor, Richard, wash your head.
Kendine bir iyilik yap Richard, kafanı yıka.
Why don't you do yourself a favor, boy?
Neden kendine bir iyilik yapmıyorsun, evlat?
So do me a favor, do yourself a favor, cut the shit.
O yüzden bana bir iyilik yapın, kendinize bir iyilik yapın. Saçmalamayı kesin!
Look, do yourself a favor, Brodie.
Bak, kendine bir iyilik yap, Brodie.
Tell him. Do yourself a favor.
Bu iyiliği yapmasını iste ondan.
Now, she ´ s comin ´ to see you today, and I want you to do yourself a favor.
Ve şimdi, bugün seni görmeye geliyor, ve ben senden kendine bir iyilik yapmanı istiyorum.
Do yourself a favor- - go back to your room.
Kendine bir iyilik yap, odana geri dön.
Nicole, do yourself a favor and don't think so much. It gives you premature wrinkles.
Bu kadar çok düşünme çünkü kırışıklıkların artıyor.
Do yourself a favor- - first thing, get a firearm.
Kendine bir iyilik yap... İlk iş olarak bir silah bul.
Mr. Taylor, do yourself a favor go see my deputy.
Bay Taylor, kendinize bir iyilik yapın ve gidip yardımcımla görüşün.
Do yourself a favor, Ms. Graves.
Kendine bir iyilik yap Bayan Graves.
Why, Frank Thurlowe Pulver you mean to say you'd be willing to unglue yourself from that sack to do a favor for someone else?
Yani sen, Frank Thurlowe Pulver... birine iyilik yapmak... için o yataktan kalkacak mısın?
You know, you should do yourself and those boys a favor... and get yourself married PDQ. Of course, it's not for me to say.
Kendinize ve o çocuklara bir iyilik yapıp bir an önce evlenmelisiniz ama bunu söylemek bana düşmez.
Why don't you do yourself a big fat favor and get the hell out of here?
Neden kendine bir iyilik yapıp buradan çekip gitmiyorsun?
Go kill yourself and do us all a favor!
Git öldür kendini de hepimize büyük bir kıyak geçmiş ol!
Do yourself, do your family, do me a favor :
Kendinize, ailenize ve bana bir iyilik yapın :
Do yourself a big favor and order something to go, okay?
Kendinize bir iyilik yapın, paket olacak bir şey ısmarlayın.
My family's over here tonight. Do yourself a favor.
Kendine bir iyilik yap ve onu kızdırma.
- I wouldn't work in your restaurant... - Do me a favor. Go fuck yourself, okay?
- Ben senin restoranında çalışamam...
So either kill yourself and do us all a favor, or shut the hell up!
Ya bize bi iyilik yap ve kendini öldür ya da lanet çeneni kapa!
- Do me a favor, and yourself.
- Yalnız unutma.
Do yourself and everyone who loves you a favor.
Kendine ve seni seven herkese bir iyilik yap.
Do yourself a really big favor and be there when I get there.
Kendine bir iyilik yap ve ben oraya geldiğimde orada ol.
Do yourself a big favor... don't rush it.
Kendine bir iyilik yap ve aceleye getirme.
do yourself a favour 20
a favor 75
do you 11143
do you understand me 803
do you understand english 18
do you understand 3234
do you love me 464
do you know me 118
do you speak english 171
do you remember me 298
a favor 75
do you 11143
do you understand me 803
do you understand english 18
do you understand 3234
do you love me 464
do you know me 118
do you speak english 171
do you remember me 298
do you like music 40
do you want to marry me 20
do you know 1210
do you hear me 1638
do you really love me 16
do you remember 811
do you know what that's like 19
do you mind 1332
do you play 74
do you copy 753
do you want to marry me 20
do you know 1210
do you hear me 1638
do you really love me 16
do you remember 811
do you know what that's like 19
do you mind 1332
do you play 74
do you copy 753