Everything's fine here tradutor Turco
97 parallel translation
I'll say everything's fine around here.
Buralarda her şey harika diyebilirim. Tek satışta.
Georgia is right here. Everything's fine.
- Unut onu dedim Georgia burada
" Everything's fine here.
" Burada her şey iyi.
Everything's fine here.
Burada her şey yolunda.
Everything's fine here... yes, yes, the girl's left.
Hayır kötü bir durum yok... Evet evet kız gitti.
Everything's fine down here Charles. Very good.
Her şey yolunda, hepimiz iyiyiz Charles.
"Everything else is fine here ; my folks send you their regards"
"Burada başka bir sıkıntı yok, çocuklar saygılarını sunuyor."
I thought everything would be fine once we got here, but it's not.
Biliyor musun, buraya geldiğimizde her şey yoluna girer sanmıştım.
♫ Everything is fine, love is here, that's summer time ♫
♫ Herşey güzel, aşk burada, işte yaz zamanı ♫
Snappy tom here, Lester. Everything's just fine.
Ben Snappy Tom, Lester.
Everything's fine here.
Her şey yolunda burada.
Everything's fine here.
Burada hersey yolunda.
One time, he arranged this thing that he took this chick home... an ugly bitch, he did with her what he did, then he woke up his dad : "Hey dad, get over here, there's a fine lady let's not wake up mom." Their mom was religious and everything, so...
Bir gün, bu işi ayarladı, bir kızı eve getirdi. Çirkin bir fahişeydi, onunla ne yaptıysa yaptı, sonra... babasını uyandırıp : "Hey baba gel aşağıda güzel bir kız var.. ama annemi uyandırmayalım" dedi.
How's everything out here? - Fine.
Burada işler nasıl gidiyor?
I'm right here, everything's fine, take it easy.
Geliyorum. Sakin ol.
Everything's fine over here.
Burada herşey güzel!
Everything's fine here.
Burada her şey güzel.
Everything's fine here!
Burada herşey yolunda!
I don't need to be in here. If Earth is safe, everything's fine.
Burada olmama gerek yok Dünya güvende, her şey yolunda.
Everything's fine, but I think you'll wanna get down here.
Her şey yolunda. Ama sanırım buraya gelmek isteyeceksin.
I'm going crazy over here, but no, with you, everything's fine.
Ben burada kafayı yiyorum... ama yok, senin için hava hoş.
Everything's short. I don't know about all that, but if Denzel walked his fine sexy ass in here right now, I'm takin'the rest of the day off and gettin'straight down with the get down.
Onu bilemem, ama Denzel şimdi o sıkı, seksi kıçıyla şuradan içeri girsin, derhal işi gücü bırakıp onunla işe koyulurum.
And everything's gonna be just fine. We'll be just fine here.
Herşey iyi olacak.
No, If you're here everything's fine
Hayır, siz burada oldukça her şey yolunda.
Don't give me that "everything's fine here" company line.
Bana şu "her şey yolunda" masallarını anlatma.
Everything's fine. He's gonna continue working here even though he's living there?
Orada oturduğu hâlde burada çalışmaya devam mı edecek?
I'm guessing if I... flip this switch over here, everything's gonna work just fine.
Sanıyorum şuradaki düğmeyi açarsam, herşey tıkır tıkır çalışacak.
Everything's fine here.
burada her şey yolunda.
- No, everything's fine here.
Hayır, herşey yolunda. Hatta mükemmel.
Ralph Kramden, if you think you can just waltz in here and everything's gonna be fine, you have another...
Ralph Kramden buraya gelip her şeyi düzelteceğini sanıyorsan...
Daddy's here. Everything's gonna be fine.
Her şey yoluna girecek, her şey yoluna girecek!
- Is everything okay here, gentlemen? Yeah, everything's fine.
- Her şey yolunda mı beyler?
- Okay, look, everything's fine here.
- Tamam, burada hiçbir sorun yok.
Everything's fine down here.
Burada her şey yolunda.
Look, don't worry, everything's going to be just fine, okay? We're going to get you out of here.
Hey endişelenmeyin her şey yolunda sizi dışarı çıkaracağız?
Listen, everything's fine up here, I'm gonna see if the Doctor needs me.
Bakın, burada her şey yolunda. Doktor'un bana ihtiyacı var mı bakacağım.
Everything's fine in here, don.
Burada yaramazlık yok, Don.
Everything's fine here. Everything's great.
Herşey harika.
I got you right here, sweetie. Everything's fine.
Burada yanımdasın, bir tanem.
Look, these are the four items that are missing, everything's fine, and I signed here for you.
Bak, kayıp olan 4 şey şunlar her şey yolunda ve burayı da senin için imzaladım.
Everything's fine as far as I know, but not here.
Bildiğim kadarıyla her şey yolunda, ama burada değil.
Everything here in New York is fine but we really miss you.
Seni özlemek dışında New York'ta her şey gayet iyi.
Everything's fine here.
Anne, burada her şey yolunda.
We're seemingly in love, and he knows that I'm here, and it's fine for him to know everything that we talk about.
Görünüse göre birbirimizi seviyoruz. Burada oldugumu da biliyor ve konusacaklarimizla ilgili bir sorunu yok.
Everything's fine here, okay?
Her şey yolunda, değil mi?
Well, everything's fine here, Nick.
Burada her şey yolunda, Nick.
Everything's just fine in here.
- Hiçbir sorunumuz yok.
If the satellite works, how are they blocking the live feed from down here? Everything works fine.
Eğer uydu düzgün çalışıyorsa canlı bağlantıyı nasıl engelliyorlar?
Now, I'm here, and you act like everything is fine.
O yüzden buraya geldim, sense her şey hazırmış gibi davranıyorsun şimdi.
No, everything's fine here.
Hayır, iyiyiz.
Here, everything's fine.
Burada her şey yolunda.
everything's fine 1373
everything's fine now 22
here 35434
here we go 9033
here you go 5858
here we go again 374
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
everything's fine now 22
here 35434
here we go 9033
here you go 5858
here we go again 374
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
here we are 2264
here it is 2313
here she comes 366
here you are 1966
here i come 382
here's my number 71
here's the thing 1106
here they come 557
here we come 237
here they are 545
here it is 2313
here she comes 366
here you are 1966
here i come 382
here's my number 71
here's the thing 1106
here they come 557
here we come 237
here they are 545