From what i gather tradutor Turco
95 parallel translation
From what I gather, the boss seems to be doing very well for himself.
Yaptıklarınız..... kendisi için yeterli geliyor.
From what I gather, you know the merchant's life well.
Anladığım kadarıyla tüccar yaşamını iyi biliyorsunuz.
Clouseau, don't worry about the plum pudding now. From what I gather, you behaved disgracefully this evening.
Clouseau bal kabağı pişirme işini bırakır mısın lütfen?
- And from what I gather...
- Ve anladığım kadarıyla...
From what I gather, he had lost heavily dabbling in stocks, and concealed the fact from his father, a man of strictly conservative habits.
Vardığım sonuca göre, hisse senetlerinde büyük zarara uğramış, ve katı muhafazakar babasından bunu saklamış.
From what I gather, it's half a year's salary.
Sanırım yılık gelirinin yarısı.
You don't like being separated, from what I gather.
Anladığım kadarıyla ayrılmak istemiyorsunuz.
No, from what I gather, it was a lone gunman.
Hayır, topladığım bilgilere göre, yalnız bir silahşormuş.
Anyway, from what I gather, it strikes during the three phases of the full moon.
Neyse, anladığım kadarıyla, bu canavar dolunayın üç evresinde saldırıyormuş.
From what I gather, his Kodiak pride was destroyed in a clan war.
Varmak istediğim yer, Kodiak Pride klan savaşında yok oldu.
From what I gather, it could be the next Acapulco. Kep, Acapulco- - What would it cost to change that name?
Maco beni değiştirir... ona Maco dediğinde, o Maco'dur.
This very federal prosecutor's little brother, a bit dopey from what I gather... may have been absconded with... which, as you can imagine, would be to the dismay of our prosecutor.
Bu federal savcının kardeşi, ki anladığım kadarıyla biraz safmış... kaçırılmış olabilir... ve bu da, tahmin edebileceğin gibi, savcımızı üzebilir.
From what I gather.
Aldığım bilgilere göre.
From what I gather, you seem to be having some financial difficulties. Oh, no, no, no.
Anladığım kadarıyla, bazı maddi sorunların var gibi görünüyor.
From what I gather, there are far worse threats in prison other than bodily harm.
Bildiğim kadarıyla, hapishanede fiziksel zarardan çok daha korkunç tehditler var.
And from what I gather, it's pretty risky business, too.
Ve bundan çıkarttığım şey, bu oldukça riskli bir iş.
From what I gather, fifty meters from where we stand now.
50 metre yükseklikte konumumuzu korumalıyız.
From what I gather, it was an oral occupational injury...
Bildiğin bir numara var mı? - Kelime oyunu yapmıyorum. - On dakika bekleyebilir mi?
I mean, from what I gather, they're some pretty cool dudes.
Yani kumar konusunda cidden iyidirler.
From what I gather, she's not a fan.
Pek hayranın sayılmaz.
From what I gather, supplies are desperately short.
Araştırdığım kadarıyla erzaklarımız vahim derecede az.
I don't remember my dad, but from what I gather he's not worth remembering.
Babamı hatırlamıyorum ama duyduklarımdan yola çıkınca hatırlanacak biri olmadığını düşünüyorum.
OWLMAN : From what I gather, we're very much alike.
Anladığım kadarıyla birbirimize çok benziyoruz.
It seems, from what I could gather, that Mrs. Asterbrook, of the Asterbrooks... who was sitting at an adjoining table... resented bitterly the idea of Henry dropping a nickel into her décolletage... and complaining to the management because no chocolate bar dropped out of Mrs. Asterbrook.
Duyduklarıma istinaden, anlaşılıyor ki yan masalarında oturan Asterbrooks ailesinden Bayan Asterbrook Henry'nin elbise açıklığından 5 sent atıp Bayan Asterbrook'dan bir paket çikolata düşmediği için yönetime şikayette bulunmasına epey içerlemiş.
So was Meredith, from what I can gather.
Öğrendiğim kadarı ile Bay Meredith de öyleymiş.
I gather from Pop's messages that he had ideas about what was wrong.
Pop'un, anladığım kadarıyla sorunun ne olduğu hakkında fikirleri vardı.
In that case, as you think so little of him, as I gather from the way you treat him, it doesn't matter what happens to him.
Madem ona karşı bir hissin yok davranışlarından da anladığım kadarıyla, ona bir şey olmasının da bir önemi yok.
"They are my friends, and from what little I gather... " the Pawnee have been very hard on these people.
Onlar benim arkadaşlarım ve edindiğim kısıtlı bilgiden anladığım kadarıyla Pawnee'ler bu insanlara çok sıkıntı vermişler.
I don't have much experience with acting but from what I can gather they're a little touchy about being told how to say the lines.
Rol yapma ile ilgili pek fazla tecrübem yok, ama anladığım kadarı ile repliklerini söyleme şekilleri ile ilgili biraz hassaslar.
But whatever this thing is, they talk about it like it was sacred. from what I can gather, it played a pivotal role in helping the Wraith win their war against the Ancients.
Ama bu her ne ise, ondan sanki kutsal bir yer gibi bahsediyorlar.Öğrendiğim kadarıyla, Wraith'e Kadim'lerle olan savaşlarında çok büyük yardımı dokunmuş.
In fact, he was the head of a Klingon family a rather powerful family, from what I can gather.
Aslında, bir Klingon ailesinin reisiymiş. Öğrenebildiğim kadarıyla oldukça güçlü bir aile.
From what I could gather, she was dead before long... but I went on living.
Öğrenebildiğim kadarıyla kısa süre sonra ölmüştü. Ama ben yaşamaya devam ettim.
What I gather from our esteemed NSC advisor and secretary of state... is that we've got a trial in two weeks. - Seems awfully damned fast.
- Ulusal Güvenlik Heyeti ve Devlet Sekreterliğinden öğrendiğim 2 haftada bir dava olduğu, oldukça hızlı.
It's just a formality, because from what I can gather... he's gonna grease up the bums on the subcommittee... before he even gets there.
Sadece formalite çünkü anladığım kadarıyla gitmeden önce alt komitedeki serserilere rüşvet verecek. Gördün mü?
From what I can gather, her living in this world is seriously affecting her mental state.
Anladığım kadarıyla bu dünyada yaşamak onun akıI sağIığını ciddi bir şekilde etkiliyor.
From what I gather, few, if any, people did.
Anladığıma göre onu çok az kişi tanımış zaten.
Apparently, from what I can gather, a burglar broke into your house.
Evine hırsız girmiş...
Well, that makes sense. From what I've been able to gather, this was his first and only visit up here.
Anladığım kadarıyla buraya ilk ve son kez gelmiş.
From what I can gather... this woman made eyes at the British general.
Anladığım kadarıyla bu kadın İngiliz generale iş atmış.
Now from what I can gather, this Cooper bloke's had a good month, so York needs a high-profile collar in order to maintain his status as golden bollocks.
Bildiğim kadarıyla Cooper denen herif iyi bir ay geçirmiş bu yüzden York'un durumunu korumak için büyük bir yakalama işine ihtiyacı var.
From what I can gather...
Toplanacak şeyden...
She's a real buff, apparently, and from what I can gather, she'll quite happily pay thousands to add the right vintage to her collection.
Görünen o ki tam bir şarap kurdu, ve yine anlayabildiğim kadarıyla, koleksiyonuna doğru mahsulü katabilmek için binlerce gaymeyi seve seve bayılır.
From what I can gather, Fey kept her feet as soft as a baby's bottom.
Fey ayaklarını bebek poposu kadar yumuşak tutuyormuş.
But whatever this thing is they talk about it like it was sacred. From what I can gather, it played a pivotal role in helping the wraith win their war against the ancients.
Ama bu her ne ise, ondan sanki kutsal bir yer gibi bahsediyorlar.Öğrendiğim kadarıyla, Wraith'e Kadim'lerle olan savaşlarında çok büyük yardımı dokunmuş.
Well, from what I can gather, it seems like a gray area.
Okduğum kadarıyla, gri alana giren bir konu.
From what I can gather, all the women work as independent contractors.
Öğrendiğim kadarıyla bütün kadınlar bağımsız müteahhit olarak çalışıyormuş.
I've been reading what people wrote to you, and from what i can gather, it sounds like angle wasn't the only one who liked to par-tay.
İnsanların senin için yazdıklarını okuyordum, buna dayanarak şöyle özetleyebilirim... Partileri seven yalnızca Angie değilmiş.
Now, I'm not exactly clear on the details, but from what I could gather, my new promotion and subsequent interaction with you seems to have caused a rift in your relationship.
Detaylar konusunda emin değilim ama, anladığım kadarıyla terfim ve ardından seninle olan etkileşimim ilişkinizde gedik açmış gibi duruyor.
Well, from what I can gather, he's very popular at work.
Öğrendiğim kadarıyla, işinde bir hayli ünlü.
And from what I could gather, life with me had become increasingly difficult for my family.
Anladığım kadarıyla, hayat ve ben ailem için gitgide daha zor geldik.
- From what I can gather, Dorota's in a bind.
- Anladığım kadarıyla, Dorota sıkıştı.
from what i hear 195
from what i've seen 39
from what i understand 108
from what i can see 37
from what i can gather 21
from what i've heard 47
from what i can tell 87
from what 425
from what i see 25
from what i saw 24
from what i've seen 39
from what i understand 108
from what i can see 37
from what i can gather 21
from what i've heard 47
from what i can tell 87
from what 425
from what i see 25
from what i saw 24
from what we can tell 21
from what i remember 29
from what i know 24
from what i've read 16
from what i heard 44
i gather 68
i gathered that 17
i gathered 21
from the bottom of my heart 69
from now on 1905
from what i remember 29
from what i know 24
from what i've read 16
from what i heard 44
i gather 68
i gathered that 17
i gathered 21
from the bottom of my heart 69
from now on 1905
from your perspective 17
from new york 38
from the very beginning 50
from the heart 21
from the future 31
from here on out 107
from time to time 154
from the past 16
from the start 66
from here on 55
from new york 38
from the very beginning 50
from the heart 21
from the future 31
from here on out 107
from time to time 154
from the past 16
from the start 66
from here on 55
from this moment 32
from where 295
from you 300
from your wife 16
from a distance 46
from this day forward 62
from me 297
from this moment on 89
from then on 61
from us 65
from where 295
from you 300
from your wife 16
from a distance 46
from this day forward 62
from me 297
from this moment on 89
from then on 61
from us 65