Full power tradutor Turco
619 parallel translation
Run main engines at full power!
Motorları tam güçte tutun!
Port full power! Swing it around!
İskele tarafına sert dönüş!
Thrusters at full power!
İticiler maksimum güçte!
" Envoy Extraordinary arrives Thursday 5 : 20 p.m. with full power.
"Olağanüstü Elçi, perşembe günü 17 : 20'de tam yetkiyle geliyor."
Now, the whole idea is to get up full power before you release your brakes.
Olaydaki anafikir, frenleri bırakmadan önce kalkış için tüm gücü yüklemek.
- Full power to make a fair treaty.
- Adil bir anlaşma yapmak için tam yetkiyle.
In other words : giving the motor full power.
Başka bir deyişle motora tam güç verilir.
They all died a few minutes after the peak of our radar tests, right after our atomic plant was operating under full power.
Hepsi de radar testlerinden hemen sonra öldü nükleer reaktör tam güçle çalıştıktan sonra.
Sir, we're losing height, and I have full power.
Efendim, tam güçte olmamıza rağmen irtifa kaybediyoruz.
Run to full power.
Tam güç ver.
To full power.
Hem de tam güçle!
- Full power.
- Tam gaz verildi.
Full power.
Tam gaz.
Use full power.
Tüm gücü kullanın.
And that was when Governor Kodos seized full power - and declared emergency martial law.
Vali Kodos ise tam yetkiyle yönetime el koyarak, sıkıyönetim ilan ediyor.
Full power when we enter the valve.
Kalp kapakçığına girdiğimizde tam güç.
Full power.
Tam güç.
- All weapons to full power.
Silahlar tam güç yüklensin.
seven... six... five... four... three... two... one... lncrease to full power.
Korunun. On... dokuz... sekiz... yedi... altı... beş... dört... üç... iki... bir... Tam güce yükselt.
I give you full liberty, and full power to do whatever you want.
Dilediğini yapman için sana tam yetki ve serbesti veriyorum.
Ventilator fans to full power.
Havalandırma pervanelerini çalıştırın.
Ventilator fans to full power.
Havalandırma pervaneleri tam güç.
Stand by to fire, full power.
Ateşe hazır olun. Tüm kuvvet.
Deflector screens rigged at full power.
Yansıtıcı kalkanlar tam güç donanımlı.
Full power deflector screens. Yes, sir.
Yansıtıcı kalkanlar tam güç konumunda.
Without them, the Enterprise cannot operate at full power.
Onlar olmaksızın Enterprise tam randımanlı çalışamaz.
With maximum thrust against the pull, we'll only be able to maintain full power for 16 hours.
Maksimum ters itiş gücüyle bile, sadece 16 saat tam enerji konumunda olabiliriz.
- Full power to the shields, Mr. Scott. - I'm giving them all we've got.
Bay Scott, koruyucu kalkanlara tam güç.
We had our weapons set for silicon and on full power, yet we only damaged it. It still lives.
Silahlarımız silikona maksimum güçte duyarlı, ama hâlâ yaşıyor.
Deflectors at full power.
Saptırıcılar tam güç.
- Deflector shields at full power.
- Saptırıcı siperler tam güçte.
- Full power astern. - Aye, sir.
Tam yol geri.
Full power acceleration from orbit, Mr. Scott.
- Tam güçle hızlanın, Bay Scott.
We're full power, sir.
- Tam güç, efendim.
My computations indicate that if we fly toward the sun, seek out its magnetism, then pull away at full power, the whiplash will propel us into another time warp.
Benim hesaplarıma göre güneşe doğru uçup onun çekim gücüne girerek tam güçle hızla geri gittiğimizde, şiddetli Warp gücü bizi tekrar başka zaman tüneline götürür.
Full propulsive power, Mr. Alistair!
Tam yol ileri, Bay Alistair!
- Full emergency power!
- Tam yedek güç.
Power Room, reactors up full.
Güç odası. Reaktörler tam yük.
- Full engine power.
- Motorlar tam gaz.
Absolute silence, ladies and gentlemen, so that I may exercise... the full force of my fantastic will power.
Tam sessizlik, bayanlar baylar. Sessizlik sağlansın ki ben de fantastik gösterimi yapabileyim.
If he does it will set the machine in motion, but once it feels the full force of the power it... it'll break under the strain.
Yerleştirdiğinde makine harekete geçecek ve tüm güç kaynağını kendinde hissettiğinde bina yerle bir olacak.
- Full power, sir.
- Tam güç.
- We've got to risk a full-power start. The engines were shut off.
Riske girip motorları tam güçle çalıştıracağız.
Do you hear me? - We've got to risk a full-power start.
Beni duyuyor musun?
And it can bear up under full phaser power.
Tüm fazer gücüne dayanabiliyor.
Without full crystal power, our orbit will begin to decay in ten hours.
Kristal gücü olmadan, on saat içinde yörüngeden saparız.
Now, Scotty, get our warp power up to full capacity.
Scotty, şimdi, bizim Warp gücümüzü tam kapasiteye getir.
Engineering, this is the captain. I want full emergency power. I want everything within about two minutes.
Makine dairesi, iki dakika içinde tam acil güç istiyorum.
Full reverse power.
Tam güç tornistan.
Begin full braking power.
Tam fren gücü uygula.
Full operational power on all subterranean systems.
Bütün sistemlere tam güç verilsin.
power 545
powers 92
powerful 236
powered 52
powerless 44
power to the people 25
power up 18
power down 16
powerful stuff 23
power's out 27
powers 92
powerful 236
powered 52
powerless 44
power to the people 25
power up 18
power down 16
powerful stuff 23
power's out 27
powering up 16
full house 106
full of shit 18
full of grace 139
full of surprises 23
full name 30
full speed ahead 41
full moon 37
full disclosure 127
full time 22
full house 106
full of shit 18
full of grace 139
full of surprises 23
full name 30
full speed ahead 41
full moon 37
full disclosure 127
full time 22
full speed 26
full of 17
full steam ahead 24
full throttle 32
full stop 110
full of life 37
full impulse 21
full of 17
full steam ahead 24
full throttle 32
full stop 110
full of life 37
full impulse 21