English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ G ] / Get him in here

Get him in here tradutor Turco

386 parallel translation
- Not now. Wait'til we get him in here.
Onu buraya getirene kadar bekle.
How do we get him in here?
Cesedi buraya nasıl getireceğiz?
I'll get him in here alone with you.
İkinizi baş başa bırakacağım.
Let's get him in here. I think it's time you learned how other accused men are treated.
Diğer sanıklara nasıl davranılıyor kendin gör.
Get him in here.
İçeri taşıyın.
Now we'll get him in here.
Şimdi onu buraya koyuveriyoruz.
Get him in here.
Onu buraya alın.
You knew his only chance was to get him in here.
Tek şansının, onu buraya getirmek olduğunu biliyordun.
- Get him inside. - Here. Get him in here!
Kahretsin.
Get him in here.
Buraya getir onu.
- Get him in here.
- Onu içeri al.
I said, get him in here.
Onu içeri al dedim.
Do you want me to get him in here?
Onu buraya getirmemi ister misin?
- Well, get him in here.
- Wesley?
Get him in here. May?
Acaba?
Get this guy here. Get him in.
Adamı buraya getir, içeri sok.
When a burglar comes in here and says, "Stick'em up", I get friendly with him.
Hırsızın biri içerip girip, "Bu bir soygundur" derse ona dostça yaklaşır ve "Bir şeyler iç" derim.
I've taken out the real bullets and put in blanks, so when he fires, you pretend to die and I'll get him out of here and you make your escape.
Hakiki mermileri çıkartıp kurusıkı olanları koydum, kocam ateş ettiğinde, siz ölü numarası yaparsınız ben de onu buradan uzaklaştırayım ki, kaçabilesiniz.
You did, eh? I'll get him over here. Fleming, You tell him yourself.
Bu sefer, Rad ve Steve'in her zaman kaldığı özel yerde kalabilirdi.
I could bury him in the arbor where the ground is soft... but how will I get him out of here?
Onu ağaçlığın oraya, toprağın yumuşak olduğu yere gömebilirim peki ama buradan nasıl çıkartacağım?
In time to get him here for the wedding. Why?
- Onu düğün için buraya getirdiğimde.
Get him up and let's get him in this chair here.
Onu kaldır ve buradaki sandalyeye getir.
Bring him in as soon as they get here.
Gelince şu odaya getir.
- Tell him to get in here.
- Ona söyle buraya gelsin.
We'll get him to do it in just a second here.
Ona bunu yaptıracağız.
Send him back to town, then get in here.
Kasabaya geri yollayın, o herifi buraya göndersin.
When I'm with him, I get a feeling in here that...
Onunla birlikteyken şuramda bir his...
Especially Pete here. And he'll get in touch with him.
Bilhassa Pete, onunla irtibata geçecek.
Go up the trail and get some cover and take a shot at him every once in a while, and make him think we're stuck down here.
Sadece bir yere gizlen ve ona, göz açtırmadan ateş etmeye devam et. Bizim hala burada olduğumuzu düşünsün.
Come in here and get a grip on him, will you?
Gel buraya ve onu sıkıca tut, olur mu?
Cover the ridge in this end of town and get him out of here.
Buradan ayrılıp, tepelere kadar varmanız büyük mucize olur.
I'll set him up in business when I get my inheritance, Here we are,
Mirastan payımı alınca ona iş kuracağım. İşte burası.
Shimazo-san, tell the masseur hiding in your place to get out here before something happens to him.
Shimazo-san, içeride saklanan o masöre söyleyin, elimizden bir kaza çıkmadan dışarı gelsin.
Well, he's got enough sense not to come back here but if you get in touch with him, try and talk him into going back because it'll be a whole lot easier on him.
Buraya dönmeyecek kadar akiIli ama onunla temas ederseniz, oraya geri dönmeye ikna edin çünkü bu durumunu çok daha kolaylastirir.
Get him out of here and get something in front of that door.
Götür onu buradan ve o kapının önüne bir şey koy.
I could give him a nicer service right here in Sparta than he could ever get up there in Chicago.
Burada, Sparta'da, Chicago'da olabileceğinden daha iyi bir tören düzenleyebilirdim.
Well, get Billy Roy out of Miss Tracey's saloon, sober him up, come back up here, and watch which way they go.
Billy Roy'u Bayan Tracey'in salonundan çıkaracağız. buraya döneceğiz ve ne yapacaklarına bakacağız.
If we get out of here, I'm gonna put a bullet in him.
Burda çıkarsak, Benim kurşunumu yiyecek.
Frolic in the provinces but get him out of here!
Taşrada eğlenceli olabilir ama onu buradan defedin!
I didn't ask him to get off in here.
Niçin benim evimde?
If you brother stays here in my territory I'll get him.
Eğer kardeşin benim bölgemde kalırsa, onu yakalarım.
Tell him he better get his ass in here fast.
Söyle ona buraya derhal gelse iyi olur.
Get him out of here! Get in the car!
Arabaya bin!
Get the mayor, bring him in here.
Başkanı alıp buraya getirelim.
Put him in a room. Take care of me! I'll get the fuck out of here.
Benimle ilgilenin, buradan çıkmak istiyorum!
Take him into the city, show him the sights, but get him back here in 24 hours.
Onu şehre götür, etrafı gezdir... ama 24 saat içinde geri getir.
Harry, get in here and throw him out.
Harry, buraya gel... ve onu dışarı at.
Look, if you clean this stall up in here real good... and you get it fit for him, I could let you have it.
Bak, eğer bu ahırı iyice temizler ve ona uygun hâle getirirsen, onu almana izin verebilirim.
- Get him in there. - Here with it.
- İçeri girsin.
You better get him outta here before he's a number. lt'd be a shitty town to buy it in.
Adam kalkmış kahramanlık taslıyor bana.
I'd Iike to see him get in here now.
Şimdi gelsin de görelim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]