English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ G ] / Get her up

Get her up tradutor Turco

3,199 parallel translation
I think you just crank her up, get her up to speed.
Böyle hareket ettirip buradan böyle çalıştırıyorsun.
Get her up to the I.C.U. Have Shahir take a look.
Yoğun bakıma götürün, Shahir bir göz atsın.
Ah, she's a beauty, just needs a little investment, get her up and running.
Çok güzel bir araba, sadece biraz yatırım yapmak lazım. Onu canlandırın ve çalıştırın.
They get her on attempted murder, that's up to 25 years with a minimum two-thirds served.
Onu cinayete teşebbüsten yargılayacaklar bu da en az üçte ikisini yatacağı anlamına gelir.
I have no idea what the mayor's up to, but if he wants Erin, he's gonna get her.
Başkanın ne iş çevirdiğini hakkında hiç bir fikrim yok, ama Erin'ı istiyorsa onu alır.
And she really couldn't get those legs moving. And there was a British soldier trying to coax her along, persuade her to hurry up before she'd probably lose her life.
Gerçekten ayaklarını oynatamıyordu ve bir İngiliz askeri hayatını kaybetmemesi ve acele etmesi için onu ikna etmeye çalışıyordu.
You know what, you're screwing up an operation I've spent months on, Steve - undercover, worrying about my every move, bricking it in case I get caught, sleepless nights?
Aylarımı verdiğim operasyonun içine sıçtın Steve, kimliğim, her hareketimden endişe etmem, davada ele geçirdiklerim, uykusuz gecelerim?
She gets to a new location, I get to take her up.
Yeni bir yere gidecekse, onu ben götürürüm.
Every time someone says that we're getting a baby, I get my hopes up. And then - And then, when it all falls apart, I -
Biri, bebek sahibi olacağımızı her söylediğinde umutlanıyorum ama sonra her şey bozulduğunda ben- -
Yes, I am sad Haley is leaving, but I'm gonna be okay knowing I've done everything I can to get her set up and prepared and off on the right foot.
Evet, Haley gideceği için üzülüyorum fakat bugünlere hazırlıklı olması ve iyi bir başlangıç yapması için elimden geleni yaptığımı bildiğim için içim rahat.
And they were like, "Keri better get back here because we are not cleaning up her dirty underwear."
"Keri bir an önce geri dönse iyi eder onun sefasının cefasını biz çekemeyeceğiz" demişler.
She's just frustrated because she can't get the word out that this is a global emergency unless you let her. Appreciate your clearing that up.
Eğer sen izin vermezsen bunun küresel bir krize döneceğini bildiremeyeceği için tedirgin.
I open it up, I get it all set up for the day.
Dükkânı açıyorum ve o gün için her şeyi hazırlıyorum.
I want to get up to Toronto as soon as feasible during one of the next few weekends so that I can introduce Cathy to her kid sister, that is, if you're up for it.
Önümüzdeki bir hafta sonu uygun olur olmaz Toronto'ya gelmek istiyorum. Böylece Cathy'yi küçük kardeşiyle tanıştırabilirim. Eğer tabii sen de istersen.
I'll go get her. - So, you grew up with these two.
- İkisiyle birlikte büyüdün demek.
All right, look, I'm- - I'm not rooting against you, and I hope that you get everything out of this that you want, but in my experience, you know, you can use sex to get back, but once you're there, you end up having the same problems you left behind the first time.
Bak, muhalefet yapmak için söylemiyorum hatta istediğiniz her şeyi tekrar geri alırsınız umarım ancak tecrübelerime göre barışmak için seksi kullandığın zaman en başta yaşadığın sorunların hepsini bir sonraki adıma taşımış oluyorsun.
Get up from that chair, find her and bring her back.
Şu sandalyeden kalk, onu bul ve geri getir.
Well, I get up early every morning to do my meditation.
Meditasyon yapmak için her sabah erkenden kalkıyorum.
I wish there was a way we could get Jules to own up to her part in all this.
Keşke bu konuda Jules'in hatasını üstlenmesini sağlamanın bir yolu olsa.
Grow a pair, put on pants, get on a plane, and stop your lady from screwing up her life.
Adam ol, altına pantolon giy, uçağa bin ve kadınının kendi hayatını mahvetmesine izin verme.
At that point they'll have 15 minutes to pick up this informant and get her to the extraction point.
Ondan sonra muhbiri alıp çıkartma noktasına gitmeleri için 15 dakika süreleri olacak.
I spent three quid on a plunger, and I don't like the idea that every time I get up in the night to go into the toilet or whatever, I gotta put the light on,'cause I might have a bit of sluggage between me toes.
Pompa almak için üç sterlin harcadım ve geceleri her tuvalete kalktığımda ayağımda bir sümüklenme olmasın diye ışığı açmak zorunda olmaktan hoşnut değilim.
Get up and keep on digging, and shut up!
- Kalk, kazmaya devam et ve kapa çeneni! - İstediğim her şeyi yapıyorum.
Oh. Although, technically, I did kidnap her, cross state lines and get knocked up by a couple of gay guys.
Yine de onu ülke sınırında kaçırdım ve bir gay çift için hamile kaldım.
So we get out of the car, we're looking at the damage, and this girl comes running up to us and says somebody attacked her and that maybe she thought he was the C.I.A. Or one of the Russians.
Arabadan iniyoruz, hasara bir göz atıyoruz ve bu kız koşup yanımıza geliyor ve ona birilerinin saldırdığını ve belki adamın C.I.A.'den olduğunu düşündüğünü söylüyor, ya da Ruslardan biri.
If we don't get her, I'll blow this whole cover-up wide open.
Eğer onu geri almazsak üstü kapanan olayı halka duyururum.
I get all wrapped up in a thing.
Her şeyi ben mahvettim.
I mean, just because her dad blew up a house with a dozen people in it doesn't mean she should get a tiara.
Yani sırf babası içinde bir düzine kişiyle beraber evini havaya uçurdu diye başına taç geçirilmesine gerek yok.
I promise and I also promise that we will get messed up like this every Saturday.
Söz veriyorum. Söz veriyorum, her Cumartesi böyle dağıtacağız.
Just ask Cinderella, who gave up her firstborn to become a princess. Did you get everything you desired?
Ne büyüleyici bir aile.
Get hold of Karen and ask her to set up a press conference.
Karen'a söyle, bir basın toplantısı ayarlasın, tamam mı?
Would you get everything packed up?
Her şeyi toplatır mısın lütfen?
- Oh, he's still sleeping because in the Army, he has to get up at 4.
Hâla uyuyor, çünkü orduda her sabah 4'te uyanmak zorunda.
Ade, I didn't sign up to be the guy that you get revenge with every time you're mad at your boyfriend.
Ade, erkek aradaşına her kızdığında intikam alacağın erkek olmak istemiyorum.
I mean, I was a little scared, you know, to get my hopes up, but... this has been really great.
Beklentilerimi yükseltmekten biraz korktum. Ama her şey harikaydı.
I barely have enough cash to get everything set up.
Her şeyi yerine oturtmak için param ancak yetiyor.
Now get me up to speed. Every patient, every chart.
Her hasta ve dosya konusundaki bilgilerimi güncelleyin.
But tonight if you get the urge to dance, I want you to walk up to a girl, and I want you to look her in the eye, and I want you to say,
Ama bu gece dansı gerçekten istersen, bir kızı kaldırmanı istiyorum, ve onun gözlerine bakmanı istiyorum, sonra da şöyle demeni istiyorum,
This is right before dinner when my mom and I get in a huge fight, and I blow everything up!
Tam akşam yemeği öncesi. Annemle sağlam bir kavga edip her şeyi mahvedeceğim vakit!
Great news - Goth Linda is totally up for having her nose drilled, so I thought you could do with a little loosener before you get stuck into the drilling. Cheers!
İyi haber, Barbar Linda burnunun delinmesine izin verdi sondaj yapmadan önce biraz kafayı bulsan iyi olur diye düşündüm.
Every time he brings up Carmen, I get all jealous and panicky, and I just want to one-up him.
Carmen'den her bahsedişinde kıskanıyorum ve panikliyorum ve ondan bir adım önde olmak istiyorum.
She needs to get in there and leave a note to break up with her boyfriend, and then she'll be free to date you.
İçeri girmeye ve erkek arkadaşından ayrılmak için not bırakması gerekiyor. Sonra seninle dışarı çıkmak için müsait olacak.
You'd be a fool to let her get away, so man up.
Gitmesine izin verecek olursan aptalsın demektir. Biraz adam ol.
So I got up and I grabbed a piece of broken glass off the floor and... I yelled at him to get off her.
Yerimden kalktım, yerden kırık bir cam parçası aldım ve annemi bırakması için ona bağırdım.
Performers make crap up all the time to get laughs!
Sahneye çıkanlar her zaman götlerinden bir şeyler uyururlar milleti güldürebilmek için!
Revenge First Strike, Revenge Second Strike Revenge of the Revenge Seekers Seekers of Revenge Against the Revenge Seekers and Big Robots Blow Things Up to Get the Ultimate Revenge.
İntikam : İlk Darbe, İntikam : İkinci Darbe İntikam Peşindekilerin İntikamı İntikam Peşindekilere Karşı İntikam Peşinde Olanlarve En Büyük İntikamı Almak İçin Her Şeyi Patlatan Büyük Robotlar.
Let her put up the equipment, then get out of there.
Cihazı ayarlayıp oradan çıkın.
Christianity has always been peculiarly judgmental about what people get up to in the bedroom.
Hristiyanlık, özellikle insanların yatak odasında ne yaptığını yargılayıp durmuştur her zaman.
Basically, in order to get rid of the Cybermen and the Daleks, they open up the vortex of the universe and everything that is negative is being sucked back out of it, but, unfortunately, in the moment, rose is also getting sucked as well.
Siberlerden ve Dalekler'den kurtulmak için Bir evren girdabı açıyorlar ve negatif olan her şey içine çekiliyor,... maalesef, bu anda,... Rose da çekiliyor.
Just to get one precious thing, I can give up everything.
Kıymetli bir şeye ulaşmak için, her şeyden vazgeçebilirim.
Tell me, Dr. Jaafari, how a beautiful, intelligent woman, pampered by her husband and her friends, most of whom are Jews, could get up one day and blow herself up in a restaurant and kill 17 people who still had food in their mouths?
Cevap ver, Dr. Caferi. Kocası ve Yahudi arkadaşları tarafından şımartılan güzel ve akıllı bir kadın nasıl oluyor da bir gün kalkıp restoranda kendini patlatıyor ve lokmaları ağızlarında 17 kişiyi öldürebiliyor? !

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]