Good for us tradutor Turco
2,278 parallel translation
It will be good for us, believe me.
Bizim için iyi olacak, inan bana.
I think this is good for us, sir.
Bunun bizim için iyi olduğunu düşünüyorum, efendim.
Good for us, Cetin. Good for us...
Aferin Çetin, aferin sana, aferin.
- No, this is gonna be good for us.
- Hayır, bizim için iyi olacak.
You know, up to that point, I think life was really good for us as a...
ama bilirsiniz işte, o noktaya kadar
Good for us.
O artık bizim
Good for us.
Bizim
This is going to be so good for us.
Çok güzel olacak.
- Good for us!
- Yaptım bile.
We know what's good for us.
Bizim için iyi olan şeyi biliyoruz.
Yeah, you would think this economy would be good for us, but a lot of our high-end customers are pulling back or finding different avenues.
Evet, bu ekonominin bizim için iyi olduğunu sanabilirsiniz ama bir sürü üst düzey müşterimiz vazgeçti ya da başka yollar buldu.
I think it'll be good for us.
Bence bu ikimiz için de iyi bir şey olacak.
No, good for us, Karen.
Hayır, bize aferin, Karen.
Tina, did he tell you that you're too good for us and that you should be dancing with his crew?
Tina, bizim için çok iyi olduğunu ve onunla dans etmeni istediğini söyledi mi?
I think this is going to be good for us, babe.
Bunun ikimize de iyi geleceğini düşünüyorum, bebeğim.
You go do your "good girl" thing, and I will drink for the both of us.
Peki, sen git "iyi kız" numaranı yap ben de ikimiz için kafa çekeyim.
Things have not been good between us for a long time.
Uzun zamandır aramız iyi değil.
I don't think it's good idea for us to talk yet.
- Konuşmak için henüz erken.
It's good you work for the Japanese, that helps us.
Bize yardımı olduğundan Japonlar için çalışmanız iyi bir şey.
And I thank the Good Lord for giving us a chance to erase our misdeeds.
Ve Tanrı'ya şükürler olsun ki, bize bu hataları affetme şansı verdiği için.
Push out a good one, a nice little fire-breather for us, all right?
Bize yetenekli bir ajan doğur olur mu?
After all these years, none of us were gonna allow... the good names of our family to go down... because he did what was right for two ungrateful punk murderers... especially on the verge of his retirement.
O kadar yıldan sonra, hiçbirimiz ailemizin şerefli isminin lekelenmesine müsaade etmeyiz. Çünkü bu adamın, o iki nankör serserinin cinayetinde yaptığı şeyler doğruydu. Özellikle de emekliliğine yaklaşmışken.
We also think it's undervalued right now, which is good business for us.
Şuan değerinin küçümsendiğini düşünmekteyiz, bize göre iyi iş.
I don't know that tonight's a good night for us to go do anything.
Bu gece birşeyler yapmak için uygun mu bilemiyorum.
Or it's not gonna be good for any of us.
Yoksa ikimizin de başı yanar.
It's a very good job. They asked us back for next year.
Çok iyiydi bizi seneye yine istiyorlar
I think it's a good idea for us to arrive a little early on prom night.
Bizim baloya biraz erken gelmemizin iyi olacağını düşündüm.
I think that's a very good step for us.
Bu ilişkimiz için iyi bir aşama olur.
Now, Trey gave us a good reason for throwing away those keys.
Trey bize, iyi bir anahtarı atma nedeni verdi.
And maybe they could stuff in a few good lessons for us, too.
Ve belki biz de birkaç nasihat alabilirdik.
That doesn't look good for you, Marvin, and lying to us will only make it worse.
Bu senin için hiç de iyi görünmüyor, Marvin, ve yalan söylemek bunu sadece daha kötü hale getirir.
Barf. I think this might be a good time for us to talk about boundaries.
Laurie, sanırım ikimizin bazı sınırlar hakkında konuşma zamanı geldi.
Tina, I'm sorry you had to go through that... but it's actually a really good lesson for us.
Tina, bunu yaşadığın için üzgünüm ama aslında bizim için iyi bir ders oldu.
There's a real good chance those dorks would foul everything up for us if we do it like this.
Eğer böyle yaparsak, adli tıptakiler her şeyi bizim için kötüleştirebilir.
For someone who's just a friend, you sure are good at choreographing reasons for us to kiss.
Sadece arkadaş olan birisi için öpüşmek için neden üretmekte çok iyisin.
That's good advice for all of us.
- Bu hepimiz için güzel bir tavsiye.
Thanks for making us look good, Dave. You're the man!
Aferin aferin
Do you really expect us to make good on immunity for that bastard?
O piçe dokunulmazlık sağlayacağımızı beklemiyorsun öyle değil mi?
- Good God! ... But I seen what your angle was right away, to drive a wedge into this family, to tear us apart from the inside and keep the pieces for herself!
Ama senin ne yapmak istediğini ilk görüşte anlamıştım, bizim aramızı bozup bizi içten parçalayacak ve geriye kalanları da kendin için toplayacaktın!
If you're so good at reading faces, what'd your mum come to us for, then?
Yüz ifadelerini okumakta bu kadar iyiysen, o zaman annen bize niçin geldi?
This is good for both of us.
Bu, ikimiz için de iyi bir gelişme.
Hey, that's a good year for us.
Bizim için güzel bir yıl.
Bein'in a pack could be a good thing, you know, for us both.
Sürüde olmak güzel bir şey. - İkimiz için de.
But I do think it would be good for you to come back and for us to keep talking.
Tekrar gelmenin hem senin için hem de konuşmamız için iyi olacağı kanaatindeyim.
You join with us, champ, we'd have enough leverage to knock Barry Word out of the game for good.
Bize katıl, şampiyon, o zaman elimizde Barry Word'ü indirmek için yeterli gücümüz olacak.
We wait for tragedy and then cross our fingers that it's us they wake up at 2 : 00 in the morning with the good news.
Birbirimize şans diliyoruz ve sabah uyandığımızda güzel haber diye trajedi bekliyoruz. *
There are many things that bring us pleasure... baking for our friends... having a good laugh... donating to charity.
Bizi mutlu eden pek çok şey vardır arkadaşlarımıza birşeyler pişirmek güzel bir kahkaha birilerine bağışta bulunmak.
Good lesson for all of us- - don't piss off the old lady.
Yaşlı kadınları kızdırmamak konusunda hepimize iyi bir ders olmuştu.
This is really good deal for us.
Bizim için iyi bir anlasma oldu.
All the good that Bernie had done for everybody, or for us around here, it just... they come in, and then it was gonna get all.
Bernie'nin herkese veya bizlere verdiği her şeyi.
The good news here, people, is that neither Samantha or Aisha is in that ground, which means that they're out there somewhere, waiting for us to find them.
İşte iyi haberler millet. Toprağın altındaki, ne Samantha ne de Aisha. Demek oluyor ki, dışarıda bir yerdeler.
good for you 2168
good fortune 20
good for him 206
good for her 174
good for them 84
good for me 58
for us 582
used 73
usagi 51
usher 82
good fortune 20
good for him 206
good for her 174
good for them 84
good for me 58
for us 582
used 73
usagi 51
usher 82
use your brain 33
use your words 42
use your imagination 74
use your head 124
use me 43
used to 118
use mine 46
us too 58
use it wisely 19
use the force 25
use your words 42
use your imagination 74
use your head 124
use me 43
used to 118
use mine 46
us too 58
use it wisely 19
use the force 25
use your power 21
use your hands 17
use your legs 22
use them 48
use that 67
use these 22
used to be 136
use this one 17
use your hands 17
use your legs 22
use them 48
use that 67
use these 22
used to be 136
use this one 17