Hang it up tradutor Turco
485 parallel translation
Hang it up over there.
Oraya asın.
And we have even forgotten to hang it up.
Hatta onu ağaca asmayı bile unuturuz.
Hang it up.
- Telefonu kapat.
Will you take it out of the box, Maria, and hang it up?
Kutudan çıkarıp, asar mısın Maria?
When we get aboard ship, you can hang it up in a locker.
Gemiye binince dolaba asabilirsin.
Well, should I hang it up in the closet?
Dolaba asayım mı?
And hang it up.
Ve as.
Hang it up.
Bırak onu.
- Well, hang it up.
- Kapa telefonu.
Hang it up.
Kes artık.
I'll hang it up to dry.
Asayım da kurusun.
I THOUGHT IMIGHT HANG IT UP FOR YOU.
Sizin için asayım demiştim.
I'LL HANG IT UP MYS- -
Ben kendim asa...
The way you hang it up pleases me.
Onu asışın hoşuma gidiyor.
Hang it up.
Kapat.
Hang it up, hang it up.
Asın onları, asın onları.
Hang it up.
Bekle.
Walk away from the phone. Don't hang it up.
Telefondan uzaklaş, kapama.
Tomorrow I cut your head hang it up for people to see
Yarın meydanda kafan kesilecek!
We're gonna hang it up.
Buraya kadar.
- I'll hang it up.
- Alayım.
I'll hang it up for you.
Ben asarım.
You stay away from racing that long, you might as well hang it up.
Yarışlardan bu kadar uzak kalmak benim sonum olabilir.
Why don't you just hang it up and become a security guard, huh?
Neden bu işleri bırakıp güvenlik görevlisi olmuyorsun?
Of not being able to hang it up.
Bu duyguyu aşmak mümkün değil artık.
The way it's done is to hang on to him till we're picked up, then turn him over to proper authorities.
Kurtulana kadar ona sahip çıkar, sonra da yetkililere teslim ederiz.
Kids read it and don't hang up their stockings.
Çocuklar da hediye için çoraplarını asmazlar.
Do it quickly, hang up.
Çabuk yap, telefonu kapat.
If we can hang on here now... one day soon somebody's gonna look up... and see a solid overcast of American bombers... on their way to Germany to hit the Third Reich where it lives.
Bugün burada dayanırsak... ... yakında bir gün biri yukarı bakacak... ... ve Hitler Almanya'sının kalbinin attığı yeri...
It's up to you whether you turn'em loose or hang'em.
Senin bileceğin iş, Onları salıvermek veya asmak.
Well, it feels like you better hang onto my arm or I go up like a balloon.
Şey gibi... Koluma asılsan iyi edersin, yoksa balon gibi uçacağım.
I don't know whose idea it was to hang up a shingle spelling "horse and buggy", but, as for me, I won't invest in antiquity.
Hillsboro tabelası yerine "eski moda" yazan bir tabela asma fikrine sahip olan birini tanımıyorum. Bana gelince, ben geçmiş çağlara para yatırmayacağım.
Now please hang up and don't do it again.
Lütfen bunu bir daha yapmayın.
Now, when a phone call comes in, you get to the girl it's for as quickly as you can so she can answer it, have her conversation, hang up, so then it'll be available for others.
Telefon geldiğinde, kızı olabildiğince çabuk çağır. O cevaplayabilir, kapatır ve başkaları da yararlanabilir.
If you hang on a while longer, it will gradually let up.
Biraz daha dayanabilirseniz yavaş yavaş azalacak.
Hang up as soon as I get it.
Ben açar açmaz bunu kapat.
Do it now, then hang up and forget what I have just said.
Hemen şimdi yap ve telefonu kapatıp az önce söylediklerimi unut.
In your opinion, Colonel, in such a condition, can a man tear his shirt up, make a rope out of it, and hang himself from a window?
Sizin görüşünüze göre, Albay Bu durumdaki bir insan gömleğini yırtıp bir ip yapabilir ve kendisini onunla asabilir mi?
And you want to hire me to go to Vegas... to try to pick up that negative... and then hang around there until I find Sondra. Is that it?
O negatifi almak için Vegas'a gitmemi ve Sandra'yı bulana kadar orada kalmamı mı istiyorsun?
Now, if somebody gets dressed up to look like me, so they can hang this thing around my neck, I don't like it none.
Şimdi, biri benmişim gibi giyinse, şunu boynuma asmak için hiç de hoşuma gitmez.
It's just a hang-up I have, or had.
Bu da benim takıntım işte, yani takıntımdı.
It is as if I were watching them set up their gallows on which they will hang me.
Sanki, onlar beni asacakları darağacını yaparlarken izlemek gibi.
Now, if somebody gets dressed up to look like me so they can hang this thing around my neck I don't like it none.
Şimdi, biri benmişim gibi giyinse,... .. şunu boynuma asmak için..... hiç de hoşuma gitmez.
I'd sure appreciate it, sir, if you could find it in your heart to hang him up by his neck until he was dead.
Efendim, onu geberinceye kadar boynundan asmak isterseniz... bunu kesinlikle takdir ederim.
You'll hang around and pick him up before he does it, or just after?
Yaklayacak mısın onu, o seni yakalamadan önce ya da hemen sonra?
I said if I get up to 10 and you don't hang up, it's solid.
10'a kadar saydığımda telefonu kapatmazsan doğrudur dedim.
And I hope I can hang around long enough to make it up to you.
Ve ben, benim, yeteri kadar etrafta tanınabildiğimi sanıyorum. Sana onu yapmak.
It's a hang-up of mine.
Bunlara takıntım var.
It is, Norman, and I want you to hang up.
- Annemin sesi değil bu.
It's very rude to hang up.
Hoşçakal demeden kapatmak çok ayıp.
Let it ring once and hang up.
Numarayı çevirip, bir kere çaldırıp, kapatın.
upsy 47
uppercut 41
upstate 42
upham 30
upper east siders 33
up you go 144
up yours 130
up next 81
upside down 57
up top 130
uppercut 41
upstate 42
upham 30
upper east siders 33
up you go 144
up yours 130
up next 81
upside down 57
up top 130
up to you 126
up against the wall 84
up guy 119
up and at' em 72
up call 187
up the stairs 74
up north 49
up we go 50
up high 87
up now 50
up against the wall 84
up guy 119
up and at' em 72
up call 187
up the stairs 74
up north 49
up we go 50
up high 87
up now 50