Hot in here tradutor Turco
1,182 parallel translation
It's hot in here.
- Burası çok sıcak.
It's so hot in here!
Burası çok sıcak!
And it's getting a little bit hot in here, Jim
Burası biraz ısınmaya başladı.
- God, it's hot in here.
- Tanrım, sıcak burası.
It's a little hot in here, isn't it?
Burası biraz sıcak, değil mi?
It's hot in here.
Burası çok sıcak.
God, it's hot in here.
Tanrım, burası çok sıcak.
Is it hot in here or am I just scared to death?
Burası sıcak mı yoksa ölüm korkusundan mı böyle hissediyorum?
It's so hot in here.
Burası çok sıcak.
It's hot in here.
Burası ne kadar sıcak.
It's really hot in here.
- Burası cidden çok sıcak. - Evet.
No, it's hot in here.
Yok, içerisi sıcak.
Shirley, is it hot in here?
Shirley, burası sıcak mı oldu?
It's getting sort of hot in here, isn't it?
Burası giderek ısınmaya başladı değil mi?
God, it's hot in here!
Burası ne kadar sıcak.
- It's hot in here!
- Tanrım, Burası çok sıcak oldu!
Yes, somebody broke our knob on the radiator and it's really hot in here.
Evet, biri radyatörümüzün kolunu kırdı ve burası çok sıcak.
Ho-ho-ho-holy crap, is it hot in here!
Kah-kah-kah kahretsin, burası çok sıcak değil mi!
It's so hot in here.
Burası çok sıcak oldu.
It's so hot in here, though,
Burası çok sıcak.
Boy, it's hot in here.
Burası çok sıcak.
Oh, my, is it hot in here or what?
Burası çok mu sıcak ne?
It's hot in here. What happened?
Bugün burası çok sıcak.
And find out why it's so hot in here.
Burasının neden bu kadar sıcak olduğunun sebebini öğren.
Hot in here, ain't it?
Burası sıcak, değil mi?
It's hot in here.
- Burası sıcak.
It's getting hot in here
- Burası ısınıyor.
Toughly hot in here isn't it?
- Burası gerçekten çok sıcak değil mi?
"Oh, it's hot in here your husband is outside..."
"Oh, burası çok sıcak kocan da dışarıda..."
It's kind of hot in here. Open the window.
Burası biraz sıcak oldu, şu pencereyi açsana.
It's getting awfully hot in here.
Burası berbat bir şekilde ısınıyor.
- Oh, man, is it hot in here.
- Burası sıcak oldu.
I can't breathe. It's so hot in here.
Nefes alamıyorum, içerisi çok sıcak.
Sure is hot in here.
Hiçbir şey. Burası epey sıcak.
It's unbearably hot in here.
İçeride dayanılmaz bir sıcak var.
Why is it so hot in here?
Burası neden bu kadar sıcak?
Oh, God. Is it hot in here?
Burası sıcak mı oldu?
It is hot in here.
Burası çok sıcak.
God, it's hot in here.
Tanrım. Burası çok sıcak.
Is it... hot in here?
Burası çok mu sıcak?
- It's hot in here.
- Burası sıcak.
Hey, is it hot in here or is that just me?
Burası sıcak mı yoksa bana mı öyle geliyor?
I never thought it'd be so hot here in the summer
Yazın bu kadar sıcak olacağını hiç düşünmemiştim.
They can wait here in this hot sand, apparently lifeless, for one year, two years, even twenty years.
Bu sıcak kumun içinde hayatsız gibi görünür şekilde 1 yıl, 2 yıl hatta 20 yıl bile bekleyebilirler.
Plants cut off up here from the hot rainforest below adapt to their surroundings in their own individual way, so there are species here that occur nowhere else in the world.
Burada bitkiler, aşağılardaki sıcak yağmur ormanlarından ayrılmış kendi yöntemleriyle etraflarına uyum sağlamışlar. Bu sebeple dünyanın hiçbir yerinde olmayan bazı türler var burada.
You know, they're gonna get really hot and sweaty and they're gonna come in here to buy aerobics shoes.
Bilirsin, çok sıcak ve terli olacaklar ve buraya gelip ayrobik ayakkabısı alacaklar.
Now sir, young Fortinbras, of unimproved mettle hot and full hath in the skirts of Norway here and there sharked up a list of landless resolutes for food and diet to some enterprise that hath a stomach in't, which is no other -
Gel gelelim Fortinbras'ın oğlu pervasız, azgın bir delikanlı. Norveç'in sınır boylarından bir sürü gözü pek haydut topluyor. Para, pul ve yiyecek aşkına, amansız bir saldırıya hazırlıyor onları.
If we got here today, we'd know we were in hot water and we'd put this town on alert.
Buraya bugün gelmiş olsaydık kaynar suyu hissedip... kasabayı alarma geçirirdik.
It's getting hot up in here, honey.
Sıcak bastı, tatlım.
- Why is it so hot in here?
- Burası niye bu kadar sıcak? - Çünkü dışarısı sıcak.
I'm in some hot soup here, Marge.
Başım biraz belada Marge.
in here 1287
here 35434
here we go 9033
here you go 5858
here we go again 374
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
here we are 2264
here 35434
here we go 9033
here you go 5858
here we go again 374
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
here we are 2264
here it is 2313
here she comes 366
here you are 1966
here i come 382
here's my number 71
here's the thing 1106
here we come 237
here they come 557
here they are 545
here we 20
here she comes 366
here you are 1966
here i come 382
here's my number 71
here's the thing 1106
here we come 237
here they come 557
here they are 545
here we 20