English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ H ] / How's that sound

How's that sound tradutor Turco

367 parallel translation
How about skydiving? - Doesn't that sound like fun?
Hava dalışı da var.
No... she's like a little bell that gives off a pure sound no matter how you strike it, because she is in herself so good and true and pure.
Hayır. O küçük bir çan gibidir... nasıl vurursanız vurun saf bir ses çıkartır. çünkü içerisinde iyilik, doğruluk ve saflık barındırır.
How's that sound to ya, punk?
Ne zaman olacak?
How's that sound to you, Marcia?
Kulağa nasıl geliyor, Marcia?
That's exactly how they sound.
Aynen böyledirler!
That's how, without a sound love is born
# İşte aşk böyle doğdu #
- How's that sound?
- Kulağa nasıl geliyor?
How I love to hear that old money plink, that beautiful sound of cold, hard cash.
Şu güzel sıcak para şıngırtısını duymak ne hoştur.
- How's that sound to you, skipper?
- Ne diyorsun, kaptan?
How's that sound?
Ne dersin?
How's that sound to you?
Ne dersin?
- How's that sound?
- Bu ses nasıl?
How's that sound?
Olur mu? Nasıl fikir?
Lots of leisure time for right pretty girl. " How's that sound?
Uygun güzel kız için bolca boş zaman. " Kulağa nasıl geliyor?
How's that sound?
Nasil güzel mi?
And you, Mr. Keogh, will keep your eyes open and your ears open and be working for us. How's that sound?
Ve sen Bay Keogh, gözünü ve kulaklarını açacaksın ve bizim için çalışacaksın.
How's that sound, mister?
Kulağa nasıl geliyor, beyefendi?
How's that sound?
Frank ve Ella. Sakıncası yoksa tabii.
'And I guess it was the combination of everything,'the sound of that music and the breeze,'and how beautiful Dorrie looked to me.
Bilmiyorum, galiba bütün hepsinin bir karışımıydı. Müziğin tınısı, esen meltem ve Dorrie'nin bana öyle güzel bakışı.
How's that sound to you, mister?
Bu kulağa nasıl geliyor bayım?
How's that sound?
Nasıl olur?
How's that sound to you?
Sence nasıl bu fikir?
How's that sound?
Daha çok zaman geçiririz, ne dersin?
How's that sound?
Nasıl ama?
- How's that sound?
- Buna ne dersin?
How's that sound?
Kulağa nasıl geliyor?
- How's that sound?
- Nasıl sence?
How's that sound?
Hoşunza gitti mi?
We "ll go to a movie. How" s that sound?
Beraber sinemaya gideriz.
How's that sound to you?
Buna ne diyorsunuz?
- How's that sound?
- Ne dersiniz?
That's how it should sound.
İşte bu şekilde olmalı.
How's that sound?
Nasıl geliyor kulağa?
How's that sound?
Sence nasıl?
Center court, floor, right next to Pat Riley. How's that sound?
Orta tribün, ön sıra, Pat Riley'in hemen yanında, sence nasıl?
How's that sound?
Nasıl fikir?
How's that sound? Hey, ditch, if you're grounded, maybe I could...
Yasaklanırsan, ben sıkıştırırım.
How's that sound?
Kulağa nasıl geldi?
That's how they make that sound.
Bu sesi öyle yapıyorlar.
How's that sound?
- Nasıl?
- How's that sound, huh?
- Nasıl buldun, ha?
How's that sound?
Bu nasıl peki?
How's that sound?
Bir haber alır almaz, sizinle hemen bağlantı kurarız. Tamam mı?
That's how I always felt around you two... Like the Baroness in "The Sound of Music."'
Kendimi, "Müziğin Sesi" ndeki Barones gibi hissediyorum.
- How's that sound to you?
- Ne diyorsunuz?
All we had were some Oreos. How does that sound, honey?
Elimizde sadece Oreos varmış Nasıl tatlım?
- How's that sound?
- Nasıl?
That's how you got in trouble after Mom and Dad died... and you sound like you did then.
Annemle babam öldükten sonra da aynı sorunları yaşamıştın. Sesin o zamanki gibi geliyor.
How's that sound?
Ne diyorsunuz?
So how's that sound?
Sence nasıl?
That's amazing how you make that sound like an insult.
Bunu bir hakaretmiş gibi söyleyişin pek ilginç.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]