I'm busy here tradutor Turco
337 parallel translation
I'm so busy in here.
Çok meşgulüm.
I hope you'll forgive me, but we're so busy down here.
Umarım beni affedersiniz, ama burada oldukça yoğunuz.
Well, you wait right here, and I'll see if Mr. Greene's busy.
Sen burada bekle. Ben Bay Greene meşgul mü diye bakayım.
I suppose it's occurred to you... that Lora Mae's kept herself as busy as a bird dog ever since we got here.
Sanırım buraya geldiğimizden beri Lora Mae'nin kendini bir av köpeği kadar meşgul ettiğini sen de fark etmişsindir.
It's a rush order, and I'm busy here.
Acil bir sipariş o.
Give her my apologies and tell her I'm busy here.
Ona özürlerimi ilet ve benim burada meşgul olduğumu söyle.
I'm very busy here.
Burada günlerim çok yoğun.
I can keep them busy for a while, but it might be a good idea... to bring them here and give them a drink and sandwich to sweeten them up.
Sanırım ben onları biraz meşgul edebilirim fakat ortamı yumuşatmak için onları buraya getirip, biraz içki ve yemek ikram etmenin iyi bir fikir oluğunu düşünüyorum.
So would I. I mean, we've been meaning to have you for a very long time but Angela's been busy with out-of-town relations and now summer's here and we haven't had our little Rachel in...
Ben de öyle. Demek istediğim ikimiz de bu planı uzun zamandır düşünüyoruz ancak Angela şehir dışındaki işleriyle çok meşguldü nihayetinde yaz da geldi ve biz hala küçük Rachel'ımızı...
I helped out a bit here while you were busy with her.
Sen kadınla ilgilenirken ben de biraz yardım ettim.
I'm busy in here!
Meşgulüm burada!
I told you don't to disturb me during working hours, I'm busy here, don't you see?
Mesai saatinde rahatsız etme diyoruz, işimiz var görmüyor musun?
Oh, I'm very sorry that I wasn't here to help you, sir, but I've been very busy taking dictation.
Oh, yardım etmek için burada olmadığıma üzgünüm, efendim, fakat not almağa iyice dalmıştım.
I'm quite busy in here, dear.
Burada çok meşgulüm.
Yes. You'd better go home'cause I'm gonna be busy healing here for a while, you know.
Eve gitsen iyi olur çünkü ben bir süre tedavi göreceğim, biliyorsun.
I'm sort of busy here.
Biraz işim var.
I'm sorry I never made your tutorial, it's just we're dead busy here.
Derse gelemediğim için üzgünüm, Burada çok yoğunuz.
- Don't know what they're gonna do to you, but since Mr. T. ain't here, I'm gonna be too busy licking'their boots to see!
- Sana ne yapacaklarını bilemem ama bay T. burada olmayacağından ayakkabılarını yalamaktan başka yapacak şey yok!
I'm busy. Ah, hell, you're probably on the way here already.
Ah, lanet, muhtemelen şu an yoldasındır.
I'm busy here.
Ben gidemem.
I'm here, Roy, but I'm kind of busy right now.
Buradayım, Roy, ama şu an biraz meşgulüm.
Gee, Tommy, I'm so busy with the move and geting set up and everything... And I don't even know if we'll stay here. Why don't I call you when I'm setled?
Tanrım, Tommy, bu taşınma ve yerleşme işleriyle çok meşgulüm hatta burada kalacağımdan bile emin değilim.
I'm afraid I'm a bit busy right now up here, Lieutenant.
Korkarım şu anda yukarıda biraz meşgulüm, Komiser.
I'm busy here.
Burada meşgulüm.
- Can't you see I'm busy here?
- Burada meşgul olduğumu görmüyor musun?
So I figure, you know, a couple of busy days at the shoe store maybe a lemonade stand manned by my two daughters here we'll be able to save enough to buy a chocolate bar and maybe some nylons for my new cellmate, Bruno.
Ben ayakkabı mağazasında birkaç gün yoğun çalışırsam iki kızım da bir limonata tezgahı açarsa yeni hücre arkadaşım Bruno için bir çikolata ve birkaç naylon çorap alabiliriz herhalde
Ed, uh, I'm busy here.
- İşim var.
- I'm busy here.
- Meşgulüm.
How am I supposed to treat patients if I'm busy answering the phone and covering the front office here.
Üstelik hasta kaydı ve telefonlarla meşgulken hastalara nasip bakabilirim?
I'm busy here.
Ben çok meşgul biriyim.
I'm kind of busy here.
İşim başımdan aşkın.
Now, as you can see, I'm busy with suckle - palooza here.
Ve gördüğün gibi burada çılgın bir meme verme partisiyle meşgulüm.
- I'm very busy here.
- Şu an da çok meşgulüm.
Granted, I'm stuck in Medlab most of the time and granted, I'm usually the last to know anything around here and granted, we've all been busy lately but could someone please tell me what the hell these Shadows are?
Zamanımın çoğunu klinikte geçirdiğimi düşünürsek ve her şeyi en son benim öğrendiğimi de hesaba katarsak ve sizlerin de son zamanlarda işinin başınızdan aşkın olması sebebiyle biriniz bana lütfen şu Gölgeler'in ne menem bir şey olduğunu anlatabilir mi?
I'm busy here, you see?
Burada iş yapıyorum.
Yeah... No. I'm kind of busy here.
Hayır, ben biraz biraz meşgulüm.
I haven't been here much recently, but I'm sure you understand I've been very busy.
Son zamanlarda işimi aksattım. Eminim hâlden anlarsınız.
- I'm busy in here.
- Meşgulüm.
I'm really busy here.
Burada gerçekten yoğunum.
Can't you see I'm busy here?
Burada meşgul olduğumu göremiyor musun?
I'm pretty busy here. People come and go.
Ahbap, buralara hep birileri gelip gider.
- I think I'll be pretty busy here too.
- Sanırım benin burada biraz daha işim olacak.
I'm fuckin'busy here.
Görmüyor musun meşgulüm.
You're busy playing with the gypsies while I'm here all by myself building the greatest fleet in history
Ben tarihteki en büyük donanmayı kurmak için hep buradayken sen çingenelerle oynamakla meşgulsün.
I'd rather stay busy than just sit here.
Burada oturmaktansa biraz meşgul olacaktım.
- Look, I'm busy right here.
- Bak, şu an çok meşgulüm.
You know, I'm sort of busy here with these receipts and locking up.
Burda iraz işim var faturaları düzenleyip kapatmam lazım..
- Look, that's fascinating. I don't mean to be rude, but... I'm really busy here so if I can help you with anything..
- Bak, bu çok ilginç. kırıcı olmak istemem, ama... burada gerçekten meşgulum yani eğer bir şekilde sana yardım edebileceksem..
I'm busy here, Jerry.
Meşgulüm Jerry.
I'm sorry it's been so many weeks since I've thought about you, but we've been very busy here on Voyager.
Seninle ilgilenmeyeli epey oldu ama burada Voyager'da, epey bir meşguldüm.
I said you were too busy to be here. I did my best.
Pekâlâ, ona gelemeyeceğini söyledim, çok meşgul olduğunu, elimden geldiğince anlattım.
i'm busy now 28
i'm busy 927
i'm busy right now 39
i'm busy tonight 24
here 35434
here we go 9033
here you go 5858
here we go again 374
here goes nothing 99
here comes the sun 21
i'm busy 927
i'm busy right now 39
i'm busy tonight 24
here 35434
here we go 9033
here you go 5858
here we go again 374
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
here we are 2264
here it is 2313
here she comes 366
here you are 1966
here i come 382
here's my number 71
here's the thing 1106
here we come 237
here it comes 620
here we are 2264
here it is 2313
here she comes 366
here you are 1966
here i come 382
here's my number 71
here's the thing 1106
here we come 237