English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ I ] / I killed

I killed tradutor Turco

27,939 parallel translation
I killed a girl once.
Bir defasında bir kızı öldürdüm.
I killed a man outside Tallahassee. What?
- Tallahassee'de bir adamı öldürdüm.
I killed you.
Seni öldürmüştüm.
- Oh. - Look. I might not have been a saint, but it's not like I killed anybody.
Bak tamam azize değilim ama birisini de öldürmedim sonuçta.
Thinks I killed Molly.
Molly'i, benim öldürdüğümü düşünüyorlar.
But I killed him anyway.
Ama onu, yine de öldürdüm.
I killed Taylor Shaw.
Taylor Shaw'u ben öldürdüm.
I killed you!
Seni öldürdüm.
I killed him.
Onu ben öldürdüm.
I killed someone?
Birini mi öldürdüm?
"I killed her."
"Onu öldürdüm."
You were the only witness that saw that I killed that girl to save you!
Seni kurtmak için o kızı öldürdüğümü gören tek şahit sensin.
I killed you!
Seni öldürdüm!
I killed my friend a few days ago, and when I had to kill those people today, it was just... too much.
Birkaç gün önce arkadaşımı öldürdüm, Ve bugün o insanları öldürmek zorunda kaldım, sadece... çok fazla.
I killed it.
Öldürdüm.
If he killed Prince, I'll make him pay, but touch him without permission and I'll make you eat your own hands, one finger at a time.
Eğer Principe'yi öldüren oysa, biletini keserim, fakat iznim olmadan ona dokunanın parmaklarını teker teker koparıp kendisine yediririm.
You and your little girl have to leave. You're not safe until I find whoever killed Rosario.
Kızınla birlikte buradan bir an evvel ayrılmalısınız Rosario'yu kimin öldürdüğünü bulana kadar güvende değilsiniz.
It's gonna look like you lured me here as the last victim, except I turned the tables on you and killed you both!
Beni son kurban olarak buraya çekmişsiniz ben de durumu lehime çevirip ikinizi de öldürmüşüm gibi görünecek.
I was just up there talking with Liam, and he didn't say it, but I'm pretty sure he killed Bin Laden.
Az önce orada Liam'la konuşuyordum ve tam olarak söylemedi ama eminim ki Bin Ladin'i o öldürmüş.
You didn't think I'd be interested that the man who killed my brother is free to start his new life wherever he wants, whenever he wants?
Kardeşimi öldüren adamın, nerede, ne zaman isterse yeni bir hayata başlamak üzere serbest kalması ile ilgilenmeyeceğimi mi düşündün?
I heard the Alley kids, those shits who killed my brother, they want to take Prince's spot at the Seven Buildings.
Sokak Çocuklarını işittim. O piçler zaten kardeşimi öldürmüşlerdi. Principe'in bölgesine yani Sette Palazzi'ye göz dikmişler.
He killed Prince and got Dwarf killed to set one against the other.
Önce Principe'i, sonra Nona'yı öldürdü, milleti birbirine düşürdü.
And if I had killed her just to get my revenge,
İntikamımı almak için onu öldürmüş olsaydım...
I figured he'd killed you or grabbed you.
Seni öldürdüğünü ya da kaçırdığını zannettim.
I came up with hundreds of plans in my life, and only one of them got me killed.
Hayatım boyunca yüzlerce plan yaptım sadece biri ölümüme neden oldu.
I know a synth who killed a human.
Bir insanı öldüren sentetik tanıyorum.
I have killed four people, three of them employees of the company that hunt and kill us.
Dört kişiyi öldürdüm. Üç tanesi bizi yakalayıp, öldüren şirketin elemanıydı.
But when I get my hands on whoever killed her, I promise you, before they die, they're going to suffer.
Ama onu öldüren kişiyi elime geçirdiğim zaman söz veriyorum, ölmeden önce acı çekmesini sağlayacağım.
But I'm innocent, and I want you to focus on finding whoever killed that poor girl.
Ama ben masumum ve o zavallı kızı kimin öldürdüğünü bulmaya odaklanmanızı istiyoum.
You want to know who I think killed her?
Onu kimin öldürdüğünü düşünüyorum bilmek ister misin?
- not Amsterdam. - So you're saying James killed Molly?
- Yani diyorsun ki Molly'i James öldürdü?
I was always "a bipolar skank," and that she's not surprised I snapped and killed Molly.
Ben her zaman bir bipolar sürtükmüşüm ve Molly'i bıçaklayıp öldürdüğüme şaşırmamış.
I was supposed to get one, but my team was killed shortly after their arrival, so...
Almam gerekiyordu ama ekibim buraya varır varmaz öldürüldü.
- That's the guy who shot Mac and killed our friend Nikki.
- Bu, Mac'i vuran ve arkadaşımız Nikki'yi öldüren adam.
Yet, if I fail to protect you, I am also killed.
Seni korumazsam, yine öldürülürüm.
I've killed a Kryptonian before.
Daha önce de bir Kryptonlu öldürdüm.
I killed my best friend.
Kes şunu.
I mean... you killed your best friend by putting her on the shitty raft.
En iyi arkadaşını boktan bir sala koyarak öldürdün.
I never saw your girl. You killed me anyway.
Ben kızını hiç görmedim ama beni yine de öldürdün.
- It killed Jane.
- Jane'i öldürdü. - Aman Tanrım.
He would have killed me if I tried to stop him.
Durdurmaya kalksam beni öldürürdü.
And not only are several people dead, but I almost just got killed out there.
Üstelik birkaç insanın ölmesiyle kalmadı, ben de neredeyse öldürülüyordum.
Do you know how many people he's had killed? No, I just met him.
Kaç insanı öldüğünü biliyor musun? Hayır, ben sadece tanıştım.
I asked you to tell me you never killed anyone, and you couldn't do it.
Birini öldürmediğini söylemeni istediğimde, bunu yapamadın.
I don't know why you killed the blind woman, though.
O kör kadını neden öldürdüğünü bilmiyorum gerçi.
The next morning, I heard on the news that he was... that he killed by Silver Bells, just hours after I left him.
Ertesi gün haberlerde, GZK tarafından öldürüldüğünü öğrendim. Evinden ayrıldıktan sadece saatler sonra.
He killed himself. I solved the case, make me a detective.
Davayı çözdüm, dedektif yapın beni.
Well, maybe that explains why he killed himself, but I mean, the note? "I'm sorry" "
Bu, intihar nedenini açıklıyor olabilir ama "Özür dilerim" notu ne içindi?
I could get myself killed.
Kendimi öldürtebilirim.
It was Dad. He killed David Morales.
Babamdı, David Morales'i o öldürdü.
Are you the sumbitch killed Skinny?
Skinny'i öldüren adam mısın?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]