I will tell him tradutor Turco
976 parallel translation
If you're uncomfortable to stay here, ask Leebang. I will tell him to take care of it well.
Burada kalmaktan hoşlanmıyorsanız Leebang'la haber yollayın ben ilgilenirim.
- I will tell him.
- Söyleyeceğim.
I will tell him.
Ona söylerim.
No, wait. I will tell him.
Hayır, dur, ben söylerim.
- I will tell him, but...
- Ona söylerim ama...
I will tell him everything.
Ona her şeyi anlatacağım.
If you tell him, I will kill him.
Ona anlatırsan, onu öldürürüm.
Well, will you talk to him for me and tell him I'm not going to take that job?
Benim adıma onunla konuşup, o işi kabul etmeyeceğimi söyler misin?
When Mr. Carson comes in, will you tell him I want to see him?
Bay Carson geldiğinde onu görmek istediğimi söyler misiniz?
Tell him youre going with me of your own free will so that he can peacefully take his departure before I become too annoyed with him.
Ona benimle kendi özgür iradenle geldiğini söyle ki buradan içi rahat ayrılsın ve benim de canımı sıkmaya başlamasın.
Call Dr. Wong at my clinic and tell him I'll be there before midnight, will you?
Kliniğimden Dr. Wong'u arayıp gece yarısından önce geleceğimi söyler misin?
I will tell you about him.
Size ondan bahsedeyim.
Listen, tell the Kid I want to see him, will you?
Kid'e onu görmek istediğimi söyle, olur mu?
If you don't tell him tonight, I will.
Bu gece söylemezsen, ben söylerim.
Will you, please, tell him when he comes that we are not working tonight, and I am coming over.
Oraya geldiğinde bu gece çalışmadığımızı ve benim oraya geleceğimi söyler misiniz?
Tell him of our misfortune, and tell him that I will wait for him in Samarkand.
Ona bir aksilik olduğunu ve onu Semerkant'ta bekleyeceğimi söyle.
She will tell her father that she wants him to come home... that I miss him very much and that I want him to come home.
Babasına eve dönmesini onu çok özlediğimi ve eve dönmesini istediğimi söyler.
You'll tell me that you can't do it... that you can't live without him, but I'm sure... 15.000 will be enough?
Bana bunu yapamayacağınızı onsuz olamayacağınızı söyleceksiniz ama 15,000'in yeterli olacağından eminim!
Tell him I promise that the singing wire will make good medicine... for the Ogallala against their enemies.
Onlara şarkı söyleyen telin onlar için çok güçlü bir ilaç olduğunu ve... Ogallala ya karşı savaşan düşmanlarına karşı koyması için güç vereceğini söyle.
Go out and tell old man Henry I want to see him, will you?
Henry'ye git, onu görmek istediğimi söyle.
Aunt Bertha, when you see Henry, will you tell him that as a Van Cleve... I have the right to demand that he keep the shadow of scandal off our name?
Bertha hala, Henry'yi gördüğünüzde ona bir Van Cleve olarak skandalları ismimizden uzak tutmayı talep etme hakkım olduğunu söyler misiniz?
You might tell Dr. Sexton that I'd like to see him for a minute, will you?
Dr. Sexton'a onu bir dakikalığına görmek istediğimi söylersin, değil mi?
I believe too, and I'll say it now that you will tell Bodo the things he needs to know and if the world stays bad so long you will send him after me when his time comes.
Ben de biliyorum, ve şimdi söylüyorum ki Bodo'ya bilmesi gereken şeyleri söyleyeceksin ve dünya daha da kötüye giderse zamanı geldiğinde benim gibi O'nu da göndereceksin.
Your news will keep until I tell him.
Ben ona anlatırım.
Don't ever tell him I said that though, will you?
Sen yine de, böyle dediğimi ona söyleme?
tell him I'II be with him in a minute, will you?
Ona bir dakika sonra geleceğimi söyler misin?
Now, you tell him, or I will! Oh, Tony.
Sen mi, yoksa ben mi söyleyeceğiz?
Arthur will be touched when I tell him you're so concerned.
Bu kadar endişelendiğini söylediğimde Arthur çok duygulanacak.
Gentle Dauphin, if I tell you things so secret that they are known to you and God alone, will you believe that I am sent by him?
Nazik Veliaht size sadece sizin ve Tanrı'nın bildiği gizli şeyleri söylersem onun tarafından gönderildiğime inanacak mısınız?
Will you tell me where I can find him?
Bana onu nerede bulabileceğimi söyler misin?
- Les will be so jealous. - When I tell him.
- Les çok kıskanacak, söylediğimde.
I don't want to know where you are because Dix will ask and I'll have to tell him.
Nerede olduğunu bilmek istemiyorum çünkü Dix sorarsa ona söylemek zorunda kalırım.
Well, you may tell him for me that's very thoughtful of him... but that I'm quite capable of taking care of my own name and reputation in my own way... which will be in a proper court of law.
Bunun benim için çok düşünceli bir davranış olduğunu ona söyleyebilirsin ama... şunu da söyle : kanunların hakim olduğu bir mahkemede... kendi şan ve şerefimi kendi yöntemlerimle savunabilirim.
Tell him... that I have been cast in the mud, and he will never see me again.
Ona kendimi kirletilmiş hissettiğimi ve beni bir daha görmeyeceğini söyleyin.
- Father, will I tell him?
- Peder, ona söyleyelim mi?
Boy, will I tell him off once we get the pictures!
Resimleri alır almaz ona demediğimi bırakmayacağım!
No kidding, find Bunny and tell him I'm here, will you?
Şaka yapmayın, Bunny'i bulup, burada olduğumu söyleyin, olur mu?
Donald will think I'm dreaming when I tell him all this.
Donald'a anlattığımda, rüya gördüğümü düşünecek.
And that's why I asked you over, me dear, to tell Peter I bear him no ill will.
Şunu söylemek için seni çağırttım, tatlım Peter'a kötü bir niyet beslemiyorum.
Zach, will you call Langley Field, ask for Russ Peters, tell him to get the boys up and say I'm on my way back there now.
Zach, Langley Alanı'ndan Russ Peters'i arar mısın? Ona, çocukları toplamasını söyle oraya geliyorum.
You tell him I'm sure our captain will think of something.
Ona, Kaptan'ın bir şeyler düşüneceğini söyle.
I wonder what Cousin Andre will say when you tell him we're in love.
Aşık olduğumuzu kuzen Andre'ye söyleyince bakalım ne diyecek?
- I will. If he brings the paper saying the things I have said... tell him I will put my mark on it.
- Söylediklerime uygun şekilde anlaşmayı getirirse... ona işaretimi koyacağımı söyle.
and offer him there for a burnt offering... upon one of the mountains which I will tell thee of. "
Orada sana göstereceğim bir dağda oğlunu yakmalık sunu olarak sun. "
Return to your King of Troy... ... and tell him we will receive Helen at the appointed place.
Truva Krali'na söyle, Helen'i kararlastirdigimiz yerden geri alacagiz.
If I tell king he break this promise, I will make anger in him.
Krala sözünü tutmadığını söylersem, onu kızdırmış olurum.
If you are afraid to tell him, I will.
Siz söylemekten korkuyorsanız, ben söylerim.
Now I will finally tell him what I had to stomach in Vienna!
Hiç de değil! Viyana'da nelere katlandığımı nihayet kendisine söyleyeceğim!
You tell him that I will walk in the cool meadow of pleasant memories.
O'na de ki samimi hatırların serin çayırlarında yürüyeceğim.
I'll tell him your alarm didn't ring... but if you don't get down here quickly, I don't know what will happen.
Ona sizin alarmınızın çalmadığını söyledim... ama buraya gelmezseniz, neler olacak acaba bilemiyorum.
I will see him tonight, and I'll tell him to seek you tomorrow.
Onu bu gece görünce yarın sizi bulmasını söylerim.
i will 7976
i will call you 60
i will never forget you 25
i will marry you 56
i will be back 49
i will never forgive you 52
i will kill you 375
i will never leave you 46
i will fear no evil 57
i will always love you 92
i will call you 60
i will never forget you 25
i will marry you 56
i will be back 49
i will never forgive you 52
i will kill you 375
i will never leave you 46
i will fear no evil 57
i will always love you 92