English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ I ] / Is this real

Is this real tradutor Turco

5,786 parallel translation
No, this is the real reason?
Cidden sebebi bu mu?
Now I'll admit that what you see right now is just a small piece of the front of the house... but all you grownups and kids alike, this is the time for Santa's magic... so I think we can make it become a real house.
Evin sadece ön yüzünün küçük bir kısmını gördüğümüzün farkındayım... ama küçükler de büyükler de Noel Baba'nın sihir yaptığı günde olduğumuzu biliyor... bu yüzden bu evin gerçek bir eve dönüşmesini sağlayabiliriz.
This is where it gets real good.
- Buradan sonra güzelleşecek işte.
And this is Jack Stanard, a real soldier and a hard man indeed.
Bu Jack Stanard gerçek bir asker ve sert bir adamdır.
Oh, my God, this is not real, this cannot be happening.
Tanrım, bu gerçek olamaz. Bu gerçekleşiyor olamaz.
Well, Johnny, this is the second time you've made me real.
Johnny, beni ikinci kez gerçeğe dönüştürdün.
I don't think this is real.
Sanırım bu gerçek değil.
You know, this leather is real Italian...
Biliyor musun, bu deri gerçek bir İtalyan işi?
- Um, but this is a solid demo, with real potential.
- Evet. - Ama bu sağlam bir demo. Potansiyeli var harbi.
This is prime real estate.
Bu bir emlak işi.
This is my real home.
Benim gerçek evim burası.
Yeah, I make real art, not, uh, whatever this is.
Evet, ben gerçek sanat yapıyorum. Bu neyse artık, böylesi değil.
Is this for real?
Şaka falan mı bu?
This is real!
Bu gerçek!
This is the real thing.
Bu gerçek bir şey.
These faces are real, this is reality.
Bu yüzler gerçek, gerçek olan bu.
Listen, this is only temporary because we could find a real place'cause I just made some real money.
Bu geçici çünkü kendimize bir ev bulabiliriz az önce para kazandım da.
But this is my first real date really since the D-word.
Ama yaşadığım acı ayrılıktan bu yana bu ilk randevum.
This is real danger!
Bu gerçek bir tehlike!
- My son, Patrick, who is very much involved in everything I do, including the cars, and without whom, I wouldn't do this, because he's a real mechanic.
Oğlum Patrik, arabalar da dahil, yaptığım her şeyin tamamen içinde. Onsuz yapamazdım, çünkü o gerçek bir usta.
This is the real me
- Gerçek ben bu.
Is this for real?
Gerçek olabilir mi bu?
Richard Wolff is an economist, who after graduating from Harvard, Stanford and Yale, became convinced that the real problem is within this system itself.
Richard Wolff ekonomist, Harvard, Stanford ve Yale'den mezun oldu, asıl sorunun sistem içinde olduğuna inanıyor.
This guy Jake is taking up emotional real estate that could be occupied by a real option, okay.
Bu Jake denilen adam bir gün gerçek bir şeylerin olabileceği bir duygusal gayrimenkul alıyor senden.
Is this guy for real?
Bu adam gerçek mi?
This is real life!
Bu gerçek hayat!
I need to know that this is real.
Bunun gerçek olduğunu bilmem gerekiyor.
This is a real firer.
Asıl Führer bu!
And if this feels real, you might as well follow it.
Bu iş harbiyse peşine düş.
You'll see so clearly this is all real.
Her şeyin gerçek olduğunu göreceksin.
This is real right here.
Bu gerçek.
- Love is built on sacrifice, not dollars. - This is real- -
- Gerçek sevgi fedakarlık üzerine kurulur paranın değil.
This is real.
Ama bu gerçekti.
This is real.
Bu gerçek.
I don't think this is a real elevator.
Bence bu gerçek bir asansör değil.
Look, Sam, I... I know you wanted to try that case, and I respect you for that, and I know that Kirkland's probably gonna come down on you, but this field is gonna get real crowded real fast once the news gets out.
Bak Sam, Davayı almak istiyorsun, ve sana saygı duyuyorum, ve şimdi Kirklan'in muhtemelen üstüne düşeceğini biliyorum, haber yayılmadan önce meydan çok çabuk kalabalıklaşacak.
But he better get ready real quick because this is the future, Kate!
Ama çabucak hazır olsa iyi olur çünkü gelecek bu, Kate!
This is my first real opportunity to gain a pardon.
Af elde etmek için ilk gerçek fırsatım bu.
Oh, man. This is becoming a real bummer, man.
Dostum, bu artık yerinden kıpırdamaz.
I'm just telling you that we don't really know what this town is about yet and that maybe we should be extra careful'cause we also don't know who our real friends are yet, okay?
Bu kasabayı henüz tam olarak bilmiyoruz. O yüzden ekstra dikkatli olmalıyız. Çünkü henüz kimin gerçekten arkadaşımız olduğunu da bilmiyoruz, tamam mı?
There is a real power in this house.
Evin içinde gerçek bir güç var.
If this is the real battlefield, what would be your last words?
Eğer bu gerçek bir savaş olsaydı, son sözlerin ne olurdu?
They want us to think this is a fake one, so they left the real one here.
Bunun sahte olduğunu düşünmemizi istiyorlar, böylece gerçeğini buraya getirdiler.
No, this is nothing like last time! This is real!
Hayır bu son yaşadığım gibi değil!
You treat him like this as he is not your real son?
Gerçek oğlun olmadığı için mi ona böyle davranıyorsun?
- Is this guy a real doctor?
- Bu adam gerçekten doktor mu?
This is real?
- Gerçek mi bu?
I, uh, I think it's something else, but there is a real possibility that it's gonna take over my life for a while, and I just... I want to protect you from this stuff.
Seni bunlardan korumak istiyorum.
This gym, this coach... this is a real opportunity for you, isn't it.
Bu salon, bu koç... bu senin için gerçek bir fırsat, değil mi?
This is not real.
Bu gerçek değil.
This is very, very real.
Tamamıyla gerçek.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]