English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ I ] / Isn't it just

Isn't it just tradutor Turco

2,386 parallel translation
I was just saying, this is lovely, isn't it?
Gerry? sana söyledim, Bu hoş oldu, değil mi?
Some folks say "transfer formal" isn't really rolling off the tongue, so we're just gonna call it "The tranny dance"!
Bazıları "transfer seremonisi" ne dillerinin dönmediğini söyledi, o yüzden artık "trans balosu" diyeceğiz!
The last part isn't just plagiarism. It's an identical copy.
Son bölüm alıntılanmakla kalmamış, bire bir aynısı.
But this is just the type of adventure I signed up for when I moved to Cleveland, isn't it?
Ama Cleveland'a, böyle bir maceraya atılmak için yerleştim sonuçta, değil mi?
I have to testify in less than 24 hours, and it isn't just about the facts.
Tanıklık yapmak için 4 saatten az bir süre kaldı. Bu sadece gerçeklerle de alakalı değil.
I don't know what it is, but it feels like he just isn't even listening to me anymore.
Ne olduğunu bilmiyorum ama sanki beni artık dinlemiyor bile.
And it isn't just the tadpole that grows like this.
Böyle büyüyen tek şey kurbağa yavrusu değildi.
Not that it isn't practical, I just would've preferred an itablet or... Or a cheval nuit from 1947.
Kullanışlı olmadığından değil ama iTablet'i tercih ederdim ya da ya da 1947 Cheval Nuit.
They just left. That's right, isn't it?
Bu doğru, değil mi?
It isn't just Towers.
Sadece Towers değil.
Isn't it just the loveliest of mornings, sheriff Carter?
Sabahların en güzeli değil mi, Şerif Carter?
I just figured... the car isn't really your biggest problem here, is it?
Ben sadece... Buradaki en büyük sorunun araba değil, değil mi?
Isn't it just a tiny bit sick?
Azıcık sağlıksız değil mi?
It's just he's a bit geeky, isn't he?
- Biraz inek değil mi sence, Jen?
Isn't it just... it's school, right?
Tüm sorun, okul değil mi?
But it isn't just a dream.
Ama sadece bir rüya değil.
But that's just silly, isn't it?
Ama aptalca bir şey, değil mi?
Well, it isn't just the money.
Bu iş, sadece maddi değil.
Uh... I was just... Doing housework, obviously, and the air conditioning isn't working, so it got really hot in here.
Ben, ev işi yapıyordum tabii ki klima çalışmıyor burası da çok sıcak oldu.
Isn't it possible there is something I'm just not very good at?
Gerçekten iyi yapamadığım birşeyin olması mümkün değil mi yani?
Oh, it's just a phrase, isn't it?
Yalnızca bir tabir, değil mi?
It isn't just about the money with this kid.
Bu çocuğun derdi sadece para değil.
This isn't just about a ticket, is it?
Bu sadece bir para cezası değil, değil mi?
Isn't it just beautiful?
Güzel manzara, değil mi?
Mel, isn't it great the way that Lennox just loves to selflessly give back to the community?
Mel, Lennox'ın toplum için elini taşın altına koyması harika değil mi?
It's just... until now, escape was like a class project that isn't due till the end of semester.
Sadece... Şu ana kadar kaçış planı sömestra kadar bitirilmesi gereken bir sınıf projesi gibi geliyordu.
Dad, this isn't just about putting Ben in the card, and you know it.
Baba, bu sadece Ben'i karta koymakla ilgili değil ve bunu biliyorsun.
I mean, it's just a great excuse, isn't it?
Aslında çok iyi bir bahane bu.
I just feel like I'm constantly on alert,'cause there is an edginess to it, isn't there?
Çünkü endişelenilecek bir durum var değil mi?
It's just sort of moaning, isn't it?
Sızlanıp duruyor ama.
Oh, it's mostly just pictures, isn't it?
Manifestomu okudun mu? Çoğu resim değil mi?
It's just like a man-made Mountain, isn't it?
İnsan yapımı bir dağ gibi daha çok.
Just what you want, isn't it?
Tek istediğin de bu değil mi?
♪ I just can't enough ♪ It's funny, isn't it?
Tuhaf, değil mi?
Just a fluke, though, isn't it?
Şans eseri olmuş gibi.
Isn't It really just telling the world... that the Zhaos are in charge?
Sanki tüm dünyaya Zhaoların egemen olduğunu gösteriyorlar.
That two people can really love each other, and it just... isn't enough?
İki insanın birbirini gerçekten sevmesi, ama bunun yeterli gelmemesi?
Isn't it easier to just text or pick up the phone? Nah.
Mesaj atması ya da araması daha kolay olmaz mı?
Isn't it amazing how someone can just show up and make you feel something when you least expect it?
Hiç beklemediğin bir anda birinin çıkıp sana kendini iyi hissettirmesi harika bir şey değil mi?
Uh-huh. Look, Lois, it just seems to me that this isn't necessarily the healthiest thing for a woman your age to be doing.
Lois, bu, senin yaşındaki bir kadın için yapılabilecek en sağlıklı şey değil.
It isn't just Cthulhu, Mr. Reporter.
Sadece Cthulhu değil, sayın muhabir.
Well, that's just a sweeping statement, isn't it?
Bu biraz genelleme olmadı mı?
Yes, it's funny, isn't it, when one half of a couple likes something, but the other just doesn't get it?
Evet, çok komik, değil mi? Çiftten biri, bir şeyi severken diğeri onu anlamaz, değil mi?
It's great, isn't it, how even though I'm an attractive guy and you're an attractive girl, we can just hang out like great mates?
Ben yakışıklıyım, sen güzel bir kızsın ve iki iyi arkadaş olarak takılıyoruz.
Isn't it a bit fishy that Santa's just strolling about on Christmas Eve?
Bu konu, biraz şüpheli değil mi?
- which means he isn't sleeping, so... - Okay, just call radiology. We have to put it back in.
- Tamam, radyolojiyi ara, tekrar taksınlar.
Most of the time a cat is just laying on the floor, isn't it?
Çoğunlukla kediler yerde yatıyor olurlar, değil mi?
Isn't it better to just text each other?
Birbirinize mesaj atsanız daha iyi değil mi?
This herb isn't very strong It just makes you very sleepy
bu şey çok güçlü değil sadece seni uyuklatır
If you refuse to stay at the same place, It's just another form of attachment, isn't it?
Aynı yerde kalmayı reddetmek bu da başka bir bağlılık şekli olsa gerek, değil mi?
Overall, isn't it just one of those unrealistic types of organizations?
Bu kimsenin bilmediği bir örgüt değil mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]