It'll never work tradutor Turco
177 parallel translation
Without it, to state plain facts, you'll never work here nor any other place.
Mektupsuz vaziyet belli, burada ya da başka hiçbir yerde işe giremezsin.
We'll never make it work.
Asla başaramayacağız.
If you send me back, it'll never work out with us so far apart.
Beni geri yollarsanız, bu kadar uzaktan asla yürütemeyiz.
It'll never work.
Hiç işe yaramaz.
- You'll never get it to work that way.
- Onu bu şekilde çalıştıramazsın.
Believe me, it'll never work.
İnanın bana, bu iş yürümez.
If I can't do my own work, with my own hands, it'll never get done.
Eğer ben kendi elimle kendi işimi yapamazsam, o iş asla bitmiş sayılmaz.
It'll never work like this.
Asla böyle çalışmayacak.
It'll never work, Movie. Why? There must be a thousand girls in Rome with... hands like that.
- Roma'da elleri onunki gibi olan binlerce kadın vardır.
Well, if it doesn't work, I'll never let Spock live it down.
İşe yaramazsa, Spock eleştiremeyecek.
It'll never work.
Bu katiyen işe yaramaz.
It'll never work.
Bu asla işe yaramayacak.
It'll never work!
Asla işe yaramayacak!
It'll never work, I'm a nonviolent person.
İşe yaramaz, ben şiddet yanlısı değilim.
And if nothing else, it's taught me to respect the Romans and it's taught me that you'll never get anywhere in this life unless you are prepared to do a fair day's work for a fair day's...
En azından bana, Romalılara saygı duymayı öğretti kurallara uymadan çalışmayarak bu hayatta hiçbir yere gelinemeyeceğini öğretti...
Furthermore, I'll talk to management... and fix it so you'll never work in film again.
Ayrıca, yönetimle konuşup bunu halledeceğim ve bir daha asla bir filmde çalışamayacaksın.
- It'll never work.
Asla işe yaramayacak.
- No, it'll never work, Mason.
- Hayır, bu olmaz, Mason.
Yeah, but I'm afraid it'll never work again, Al.
Evet, fakat korkarım bir daha asla işe yaramayacak, Al.
It'll never work. "
İşe yaramayacak. "
You know, with those two idiots in Lassard's program, it'll never work.
Lassard'ın programı o iki salakla asla başarılı olamaz.
- It'll never work.
- Asla işe yaramaz.
Mother yelled "It's cold" or "It'll burn!" My sister came never looked at my work
Annem bağırırdı "Soğuk" ya da "yakacaksın" kardeşim çalışmalarıma bakmaya hiç gelmedi.
- Hedy, it'll never work.
- Hedy, bu asla böyle olmaz.
- Either way, it'll never work.
- Her şekilde, bu yürümez.
It'll never work!
Yürümeyecek!
It's always : "It'll never work!"
Ne desem : "Asla işe yaramaz"
- It'll never work.
- Hayır yarar. - Yaramaz.
It'll never work.
Hiç işe yaramıyor!
It's like you work your whole life for something and you think that when you get it it'll never be as good as you thought.
Tüm hayatın boyunca birşeyler için çalışırsın ve işi kaptığında hayal ettiğin kadar iyi olmayacağını düşünürsün.
I know now that it'll never work out.
Bunu biliyorum Bu asla işe yaramayacak.
It'll never work.
Asla yürümeyecek.
It'll never work.
Asla işe yaramayacak.
- It'll never work!
- İşe yaramayacak!
It'll never work.
Asla işe yaramaz.
- It'd never work. No, he'll never let you do it.
Asla izin vermez.
It'll never work.
Herhangi birimiz olabilirdi.
You hardly ever do it, and when you do it, you're not willing to do your best,... that way it'll never work. And that's what gets me down.
Sürekli yaparsın, fakat yaparken, en iyisin yapmıyorsun,... ve bu işe yaramaz.Bu da beni bitirir.
I know it'll never work, and you know it'll never work.
Bunun işe yaramayacağını ikimiz de biliyoruz değil mi?
nothing there - why do you bother with that shit, it'll never work.
Yine bir şey yok. - Niye bununla uğraşıp duruyorsun ki? Hiç işe yaramayacak.
You fall in love and it doesn't work out and you think it'll never happen again, but it does.
Bir daha olamayacağını sanırsın. Ama olursun. İnan bana olursun.
So if I flip it and tag your husband, my reputation will be shot. I'll never work again.
Dediğini yaparsam çok kötü bir duruma düşerim ve bir daha da bu işte çalışamam.
I'll never know what it is to come home from work and have all my kids pull me down with their hugs and kisses.
İşten okula gelmenin nasıl bir şey olduğunu ve çocuklarımın beni öpücüklere ve kucaklara boğmasını asla yaşayamayacağım.
Forget it, it'll never work.
Unut bunu, olmayacak.
It'll never work with me so pick a date with that doctor guy.
Benimle asla bir işe yaramaz, en iyisi doktorla bir randevu ayarla.
It'll never work between you and Reese.
Reese'le aranızdaki şey, yürümez.
I'll never hear the end of this at work. How did I get it?
İş yerinde sürekli dalga geçecekler.
I'll see to it you never work again.
İcabına bakacağım, bir daha asla çalışamayacaksın.
If we can't find it, we'll follow Dean to work... hide behind the cantaloupes, jump him, blind him... and he'll never find out.
Olur da bulamazsak, Dean'i iş yerine kadar takip eder kavunların arkasına saklanır ve onu kör ederiz.
It'll never work, Elle.
İşe yaramaz.
It'll never work out like you say!
Artık dediğin gibi yürümüyor!
it'll never happen again 52
it'll never happen 31
work 1509
works 73
workers 297
working 544
worker 183
worked 56
work in progress 22
works like a charm 20
it'll never happen 31
work 1509
works 73
workers 297
working 544
worker 183
worked 56
work in progress 22
works like a charm 20
work it 115
work your magic 26
work for you 20
work stuff 34
works for me 181
working late 62
work here 19
work it out 99
working hard 48
working together 81
work your magic 26
work for you 20
work stuff 34
works for me 181
working late 62
work here 19
work it out 99
working hard 48
working together 81
work hard 130
working on it 161
work with me 70
working girl 21
working out 31
work faster 33
work harder 35
work with me here 27
work together 45
work is work 17
working on it 161
work with me 70
working girl 21
working out 31
work faster 33
work harder 35
work with me here 27
work together 45
work is work 17