It's great here tradutor Turco
568 parallel translation
Here is the Mid-Atlantic Ridge and the unusual feature is it has this great big cleft in the middle of it.
İşte Orta-atlantik Dağ Sırası ve sıradışı özellik de ortasındaki büyük yarık.
Finally, as evidence of the chain gang's value... as a character-builder, I have but to present to you... the very case that has been presented to us here today... the case of James Allen... who entered the chain gang as a worthless tramp... and who left it to become one of a great city's... most worthy and respected citizens.
Son olarak, sizlere pranga kampları sisteminin, karakter gelişimine katkısının değerine kanıt olarak, bugün burada bizlere sunulmuş olan davanın kendisini örnek gösterebilirim Pranga kampına işe yaramaz bir serseri olarak katılan ve oradan çok büyük bir şehrin en değerli ve saygın vatandaşlarından biri olmak üzere ayrılan James Allen'ın davasını.
" It is rather for us to be here dedicated to the great task remaining before us,
" Biz hayatta kalanlar, işte bu büyük görevi sırtlanıp...
It's a surprise, Mr. Chandler, but a great pleasure seeing you here.
Sizi burada görmek bir sürpriz ve büyük bir zevk oldu Bay Chandler.
Look, here's one. It's great!
Yanımda bir tane var.
No, it's a great pleasure to have you here.
Hayır sizi ağırlamak memnuniyet verici.
It's still used on great occasions, such as a big dinner or a ball, and the public is admitted here, you know, once a week.
Hâlâ büyük akşam yemekleri ya da balo gibi önemli günlerde kullanılır ve haftada bir gün, bildiğiniz gibi, halka açılır.
Listen, it's a great country here, west of the Pecos.
Dinle, Pecos'un batısı büyük bir ülke.
It's a great stroke of fortune being here at all
Burada olmak büyük bir şans.
It's to remind people of the great tragedy that took place here.
Burada yaşanan büyük trajediyi insanlara hatırlatmak için.
Woman 1 : It's been a great pleasure to have been here.
Burada bulunmak büyük bir lütuf.
Here it is, it's great work.
Bakın, harika bir iş.
It's great up here in these gliders, drifting along over the clouds.
Planörlerle havada olmak, bulutların üzerinden süzülmek harika.
I've watched your progress here with great care and have been gratified to note that it has fully justified my judgement in inviting you into the firm.
Buradaki gelişimini büyük bir dikkatle takip ettim... Ve memnuniyetle söylüyorum ki seni şirkete almaktaki kararımda son derece haklıymışım.
It's great you meeting me here.
İyi ki buraya geldin.
It's great you are here.
Burada olman ne güzel.
We all feel here, it's a great blessing.
Burada hepimiz bunun Tanrı'nın bir inayeti olduğunu hissediyoruz.
There's a great deal to learn right here on this island... if you really mean it.
Bu adada öğrenilecek çok şey vardır sen yeter ki iste.
It's a great privilege for myself and my sisters here and my little niece, Mary to drink with a distinguished gentleman.
Seçkin bir centilmenle içmek ben, kız kardeşlerim ve küçük kuzenim için bir şereftir.
It's great here, it's a pleasure to work here, what fun it is!
Burada çalışmak müthiş! Çok zevkli!
It's such a great honor for my shop here
Dükkanıma teşrif etmeniz büyük bir onur
It's a great view from up here.
Manzara buradan harika.
It's sure great having Snoopy here.
Snoopy'nin burada kalması gerçekten harika.
It's no great pleasure to be here.
Ben de burada olmaya meraklı değilim zaten.
It's not so great a dwelling you've got here.
Bu arada buradaki konut fazla büyük değil!
- It's great having you here.
- Burada seni ağırlamak çok güzel.
It has smiled on us with great naturalness, and we're here to analyse ourselves because it's our privilege.
Hem de o yazgı yüzümüze tüm doğallığıyla gülmüş ve imtiyazımız olduğu için buraya kendimizi çözümlemeye gelmişken.
For years, we here in the united states have been working on that problem until now it's been our most closely guarded secret involving great effort and vast expenditure.
Amerika'da yıllardır bu sorun üzerinde çalışıyoruz. Muazzam bir masraf ve çok büyük çaba gerektirmiş ve çok sıkı bir şekilde korunan en büyük sırrımız üzerinde çalışıyoruz.
It's so great in some ways and so lousy in others. Look at the people you're meeting. Everybody is here for one purpose.
Başkaları için oldukça rezil bir durum olsa da, şuraya baksana bir, insanlar bir amaç için bir araya toplanmış.
It's a great release for me, being up here.
Burada olmak rahatlamamı sağlıyor Komiser.
Oh, it's just great to be here.
Oh, burada olmak müthiş bir şey
It's great... here.
Harika... Yani burası!
It's so great here.
Burası çok geniş.
It's so great that everyone's here.
Herkesin burada olması ne kadar harika.
It's great up there. Back here it's a coffin.
Orası harika ama burası tabut gibi havasız.
It's great living out here.
Burada yaşamak harika.
It's great here, but I have to go.
Aranızda olmak güzel ama gitmek zorundayım.
It's great for the skin. Are you sure she works here?
Cilde iyi gelir.
Gee, it's really great to be here.
Burada olmak harika.
It'll be great, because all those Ph.Ds. are in there discussing... modes of alienation, and we'll be in here quietly humping.
Bütün o profesörler içeride, kırk türlü yabancılaşmayı tartışıyorlar ve biz burada onların tersine bir iş yapıyoruz.
It's a great day here at the Institute for the Very, Very Nervous.
Çok Çok Sinirliler Kliniği için ne büyük bir gün!
Well, it's great to be here, cos you're doing such a wonderful job, all of you.
Ben de geldiğime sevindim. Harika bir iş çıkarıyorsunuz.
It's great being here at Rydell High.
Rydell'de olmak ne güzel.
On behalf of Buck Gardner's Aquarena Development Corporation, it gives me great pleasure to invite you here to our opening-day festivities.
Buck Gardner'ın Aquarena Geliştirme Şirketi adına,... sizleri açılış festivalinde ağırlamak bana büyük zevk veriyor.
It's a great New Year's Eve and don't be checking your clocks,'cause the old Wolfman's got the correct time here.
Harika bir yılbaşı gecesi, saatlerinize bakmayın çünkü Kurtadam zamanı gelince size söyleyecek.
It's great to be standing here before you wonderful people.
Böyle seyircinin önünde durmak çok güzel.
It's great to have you here at our new counsellor training centre.
Hepinizi bu yeni eğitim kampımızda görmek çok güzel.
who knows if it's just a dream, only I can make sense Sleeping in peace here, my great ability awaits assent
Kim bilir hangi rüyaların gerçek çıkacağını.... yada kimbilir gerçeklerin sadece kabus olacağını!
It's pretty nice if you're living up here, but... not so great down in the valley...
Burada, yukarı tarafta oturmak çok güzel, ama vadi tarafı o kadar iyi değil.
Marshall, you and Carla have a chance for some great happiness here. I don't think you should throw it away. - Sam, you don't...
Marshall, sen ve Carla büyük bir mutluluk fırsatı yakaladınız ve bence bu fırsatı harcamamalısın.
It's a great pleasure to be here tonight.
Burada olmak büyük zevk.
it's great 1651
it's great news 23
it's great to be here 26
it's great to meet you 42
it's great to see you again 26
it's great to have you back 17
it's great to see you 149
it's great to be back 16
here 35434
here we go 9033
it's great news 23
it's great to be here 26
it's great to meet you 42
it's great to see you again 26
it's great to have you back 17
it's great to see you 149
it's great to be back 16
here 35434
here we go 9033
here you go 5858
here we go again 374
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
here we are 2264
here it is 2313
here she comes 366
here you are 1966
here we go again 374
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
here we are 2264
here it is 2313
here she comes 366
here you are 1966
here i come 382
here's my number 71
here's the thing 1106
here we come 237
here they come 557
here they are 545
here's my 20
here we 20
here i go again 25
here's your mail 22
here's my number 71
here's the thing 1106
here we come 237
here they come 557
here they are 545
here's my 20
here we 20
here i go again 25
here's your mail 22