It seems so tradutor Turco
1,867 parallel translation
It seems so laughable now, doesn't it?
Şimdi ne kadar komik geliyor öyle değil mi?
It seems so cruel of the king to humiliate her in every way, pretending to marry that Harlot...
Kral onu her yönden acımasızca küçük düşürüyor. Gösteriş için o kahpeyle evlenerek..
It's so weird because it seems so- - so isolated and, what, there's like a billion people running around?
Çok garip, burası oldukça ıssız görünüyor ama etrafında bir milyar insan yaşıyor.
It seems so.
Öyle gibi duruyor.
it seems so welcoming.
Çok davetkâr gözüküyor.
It seems so welcoming.
Çok davetkâr gözüküyor.
- It seems so.
- Öyle görünüyor.
It seems so.
- Öyle görünüyor.
But it seems so long ago...
Anlaşılan uzun zaman olmuş...
It seems so mundane.
Çok sıradan görünüyor.
So it seems to us that the matter is not and never has been a legal one.
Bize göre bu konu, hukuksal bir olay değil ve olmamalıydı.
It just seems like everything is so fragile right now, which is not the way you want it to be when you're about to have a baby.
Şu anda herşey o kadar belirsiz ki.. Özellikle de bir bebeğin olmak üzereyken, hiç istemeyeceğin kadar.
It just seems like... at $ 140 an hour, we could skip straight to the part where you sit down with kayla and tell her to stop being so evil.
Anlıyorum. Ben sadece... Saati $ 140 olduğu için, direkt Kayla'yla oturup, konuşmaya başladığınız ve ona şeytanlıktan vazgeçmesi gerektiğini söylediğiniz kısma geçebilirsiniz diye düşünmüştüm.
All right, well, you know... so it seems like there's been a lot of change, even since the last checkup.
Görünüşe göre son kontrolden beri çok değişiklik olmuş.
It just seems so hopeless.
Durum ümitsiz görünüyor.
- So it seems.
- Öyle gözüküyor.
- It seems that most of the country is still in favor of an Imperial alliance, so it would serve us nothing to swim against the tide.
Ülkenin büyük bir çoğunluğu, İspanya ile işbirliğine meyilliyken akıntıya karşı kulaç atmanın bize bir yararı olmaz.
What I'm trying to say Is, now and then, for no good reason a man can figure out, life will just... haul off and knock him flat, slam him agaln'the ground so hard It seems like all his Insldes Is busted.
Anlatmaya çalıştığım şey hiçbir doğru neden olmaksızın hayat insana darbesini vurur ve yere serer yere öyle bir serer ki, bütün iç organların haşat oldu sanırsın.
So Agent Cole, I read your brief, and it seems that your assessment's correct.
Peki Ajan Cole, raporunu okudum ve görünüşe göre değerlendirmen doğru.
He's gotta make it look real so it seems like she was beating you!
Çok sakarlaştım.
- So it seems.
- Edilmiş gibi gözüküyor.
Well, Mr. Doe, it just seems curious to me that a guy who dresses with such sophistication should be spending so much time talking to children in the park.
Bay Doe, böyle sofistike giyinen bir adamın parktaki çocuklarla konuşarak vakit harcaması bana garip geliyor.
So it seems that human have been rather injured by a knife, and his... his... blood, you know.
Görünüşe göre insanlar bir bıçakla bir hayli yaralanabiliyor ve her yere fışkırıyor, kanı.
Now, I know this seems shocking and terrible, but I can spin it... it is so good.
Pekâla, bunun ne derece şaşırtıcı ve berbat bir şey olduğunu biliyorum, ama bunu bir çırpıda iyi bir şeye çevirebilirim.
It seems like... things went so fast.
Bazı şeyler çok hızlı gelişti.
Males in particular experience shrinking of muscle and dry skin, it seems as if they have a long mustache, so we shave them thoroughly.
Özellikle vücut geliştiren ve cildi gerginleşen erkeklerde uzun bıyıkları varmış gibi gözükebileceğinden sakalları tamamen traş ederiz.
So, why is it, no matter how hard I try, everything still seems to be falling apart around me?
Ee, peki neden, ne kadar zorlasamda, etrafımdaki herşey dağılıyor?
You know, Nate, It seems like lately you've been so focused on the part of the job where we wreck people,
Son zamanlarda işin insanları ezme kısmına fazla kapılmış gibiydin, Nate.
Between all the shoving and confusion yesterday, no one seems sure who started it, so that's the good.
Dünkü bütün olan biten kargaşayı kimin başlattığından emin değiller, bu iyi haberdi.
Dark matter " s invisible presence is everywhere... or so it seems.
Karanlık maddenin görünmeyen varlığı heryerde... ya da öyle düşünülüyor.
And I'll look out for your ring, since it seems to be so important to you.
Ve yüzüğüne de bakacağım, çünkü senin için çok önemli görünüyor.
He seems fine with it, so, who knows, maybe I'm just seeing things.
Hayır. Bir sorunu var görünmüyor, kim bilir? Belki de ben sadece fark ediyorum.
So it seems.
Öyle görünüyor.
It seems like, say, six months after the murders, you're in the Alps and consorting with these girls from the finishing school and so on.
Gördüğüm kadarıyla, cinayetlerden altı ay sonra Alplerdesiniz ve üniversite öğrencisi kızlarla falan takılıyorsunuz.
It just seems so sudden
Çok ani olacak ama
So, it seems we have a case of industrial espionage.
Görünüşe bakılırsa, endüstriyel casusluk sorunumuz var.
So it seems.
Aynen öyle.
So, it seems that we are the next to leave.
Ve, bize de yol göründü hocam.
So it seems.
Görünüş öyle.
This grove seems so harmless, doesn't it?
Bu bahçe ilk bakışta çok zararsız görünüyor, değil mi?
So for the stegosaurus at least the need to collect heat seems to have been just as important as it is for its relatives alive today.
Yani, en azından Stegosaurus için ısı toplamanın önemi şimdi yaşayan akrabaları kadar önemliydi.
There are no files, so it seems no case.
Ortada dosya yok, o yüzden dava da yok gibi gözüküyor.
So I checked it out and the only link seems to be to an MI5 officer.
Bu yüzden bunu soruşturdum ve tek bağlantı bir MI5 memuru görünüyor.
Now, it seems that you don't have a love for darken rahl, So will you please help me get out of here so
Şimdi, görünüşe göre sen de Darken Rahl'a bayılmıyorsun yani lütfen buradan çıkmama yardım eder misin?
It's just it seems... so personal.
Çok kişiselleştirmişsin.
If you say, ëthe bishop told me it so I believe ití you make a fool of yourself it seems to me, and one is entitled to say so.
Fakat ; "piskopos öyle dediği için inanıyorum" derseniz bana kendinizi aptal konumuna düşürüyormuşsunuz gibi gelir. Ve insan böyle düşünmekte de haklı.
So it seems to me once we focus on particulars, we have a real strength of numbers, and yet when we stand back from the ramparts of atheism and say itís all bogus, we lose 90 percent of our neighbours.
Yani bana öyle geliyor ki ; belirli ayrıntılara odaklanırsak rakamların gücünü elde edebiliriz. Ama sadece ateizmin surları üzerinden bakarak ; "hepsi uydurma!" dediğimizde komşularınızın % 90'ını kaybediyoruz.
It seems miniscule, but as the amount of CO2 rises, so does the average temperature all over the planet.
Kulağa çok az gibi geliyor. Ama karbondioksit miktarı arttıkça gezegenin ortalama ısısı da artar.
So, to me, it seems like the only way A murder case gets treated as a priority by the l.a.p.d. Is if you're rich, white, or related to a cop.
Bana göre bir cinayetin ÖCT tarafından ele alınması için zengin, beyaz ya da LAE akrabası olmak lazım.
It seems pointless with so little Wudang-warriors.
Çok az Wudang savaşçısı kaldı bu anlamsız görünüyor
I am sorry for being so cranky, which is my basic personality, so it seems stupid to apologize...
Çok aksi olduğum için üzgünüm ama bu benim özelliğim yani özür dilemek aptalca gibi...
it seems to be 17
it seems today that all you see 46
it seems like 43
it seems to me 101
it seems 505
it seems that 22
it seems like it 16
it seems impossible 22
it seems that way 37
it seems not 17
it seems today that all you see 46
it seems like 43
it seems to me 101
it seems 505
it seems that 22
it seems like it 16
it seems impossible 22
it seems that way 37
it seems not 17