English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ J ] / Just tell us

Just tell us tradutor Turco

1,850 parallel translation
Just tell us where you hid the necklace.
Söyle şimdi gerdanlık nerde?
Anything but. Then just tell us Who you "feel" killed her,
O halde bize kimin öldürdüğünü söyle.
Frank, just tell us.
Frank, anlat.
Just tell us where Yvonne is.
Sadece bize Yvonne'un nerede olduğunu söyle.
Yeah, well, we're going to get her to just tell us the truth.
Biz yine de ona gerçeği söyleteceğiz.
If you could just tell us what happened that night.
O gece ne olduğunu anlatabilirseniz...
Just tell us when he left.
Sadece ne zaman çıktığını söyle.
Yeah, all right, all right. Just tell us what happened.
- Tamam, ne olduğunu anlat sen.
Uh, why don't you just tell us what you saw?
Neden sadece ne gördüğünü anlatmıyorsun?
So, why don't you just tell us everything?
Neden her şeyi anlatmıyorsun bize?
Look out! Skipper, did the missile just tell us to look out?
Skipper, füze bize dikkatli olmamızı mı söyledi?
- Just tell us what happened.
Peki.
I know. Why didn't Dixon just tell us that he wanted to see her?
Neden Dixon bize onu görmek istediğini söylemedi?
Just tell us where you are, Paul.
Sadece nerede olduğunu söyle, Paul.
Just tell us why.
Bize sadece nedenini söyleyin.
Look, you blade, just tell us who you heard it from.
Bak, haşin çocuk, bize sadece nereden duyduğunu söyle.
Why don't you just tell us what you did After we left here yesterday?
Neden sadece, biz ayrıIdıktan sonra neler yaptığını anlatmıyorsun?
Because it doesn't just tell us who they are.
Çünkü sadece kim olduklarını söylemiyor.
Yeah, baby, just tell us what really happened.
Evet hayatım, gerçekte ne olduğunu anlat bize.
Just tell us what happened.
Sadece neler olduğunu anlat.
Dude, why didn't you just tell us you wanted to pray in Muslim?
Kanka, bize niye Müslüman duası etmek istediğini söylemedin?
But maybe you could save us all some time, Detective, And just tell us what happened.
Ama belki de bizi zaman kaybından kurtarırsınız Detektif sadece neler olduğunu söyleyin.
Just tell us, already.
Söyle bildiklerini hemen.
Just tell us what happened.
Ne olduğunu anlat hadi.
Just tell us what you know about the stations.
İstasyonlar hakkında bildiklerini anlat.
Okay? Can you just tell us about Halloween?
Cadılar Bayramıyla ilgili kısmı anlatır mısın?
Can you please just tell us what you remember?
Lütfen sadece bize neler olduğunu anlatın.
Why don't you just tell us about your problem, Stuart?
Bana ne sorunun olduğunu söyle, Stuart?
Could--could you just please tell us what you found out?
Lütfen sadece ne bulduğunuzu söyler misiniz?
Uh, so, tell me - uh, and this is just, you know, between the two of us, just for the sake of conversation, but, uh - as far as these tests go,
Söyler misin? Bu sadece ikimizin arasında. Muhabbetin hatırına.
My home has been vandalized, and my field has been destroyed, so Don't patronize us and tell us It's just a damn football game.
Evime kasten zarar veriliyor ve saham yerle bir ediliyor sen kalkıp da bize bu alt tarafı lanet bir futbol maçı diyemezsin.
Bye... Good schools. That's what all of us want, but sometimes I wish someone would tell me just what these words mean.
güle güle... iyi okullar..
Miss Leeds, it's Jackie. Mother just wanted us to tell you that she has a meeting and she wants you to come an hour early tomorrow.
Bayan Leeds ben Jackie.. annem toplantıdaymış
Just for a piece of paper that'll tell us what we already know.
Kağıtlar olunca hazır olduğumuzu bileceğiz.
There must be someone that can tell us that he was or he wasn't a member. I mean, just for kicks.
Çetenin bir üyesi olup olmadığını bize söyleyecek biri olmalı.
I just... Just tell me what can I do to fix things between us?
Sadece, söyle bana aramızı düzeltmek için ne yapabilirim?
Now just relax, breathe and tell us what you see.
Rahatla, nefes al ve bize ne gördüğünü söyle.
Is one of them IT? Why don't you just tell us?
- Bilgi işlem de bunlardan biri mi?
Tell everybody what you just told us.
Az önce söylediğinizi bir kez daha tekrarlayın.
Why don't we just cut the clown act and you tell us what you're willing to come up to?
Neden şaklabanlığı bırakıp bize neyin peşinde olduğunu söylemiyorsun?
Sarah, I was just wondering if you wanted to tell us what made you decide to finally confront your illness.
Sarah, eğer söylemek istersen, hastalığınla yüzleşme kararını vermene sebep olan şeyin ne olduğunu merak ediyorum.
What, you think he's the kind of guy who's just gonna tell us what's in that box or maybe admit to killing the thief?
Ne yani, kasada ne olduğunu hemen söyleyiverecek ya da hırsızı öldürdüğünü itiraf edecek bir adam olduğunu mu düşünüyorsunuz?
Yeah, Marshall, just us tell the truth.
Evet, Marshall bize doğruyu söyle.
So, can you at least just go back in there and get him to tell us some of that?
O zaman, en azından oraya dönüp, bunlardan bazılarını, ona söyletmeye başlayabilir misin?
Tell you so you can just leave us for dead.
Evet, söyleyeyim de siz de hepsini öldürün.
So we were- - we were just wondering... Can you tell us exactly what you did In your lives to end up here
Merak ediyorduk da acaba buraya düşmek için ne yaptığınızı söyler misiniz, böylece biz de aynı hataları yapmayız.
No. No, it's just maybe you can tell us when he's around.
- Hayır belki o yanındayken bize haber verebilirsin.
David just came by to tell us he had a couple of other meetings today before he got to ours.
David buraya, bizimkinden önce birkaç tane daha görüşmesi olduğunu söylemek için uğramış.
I mean, is he... is he trying to tell us something, or his he just playing with us?
Demek istediğim... Bize bir şey mi söylemeye çalışıyor,.. ... yoksa sadece bizimle oyun mu oynuyor?
Can't we just make him tell us?
Ona söyletmeyi denesek?
Please just tell me, I need to know what Sandra is thinking about us.
- Lütfen Frances. Lütfen, Sandra'nın bizim hakkımızda ne düşündüğünü bilmem gerek.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]