Left a bit tradutor Turco
470 parallel translation
No, left a bit. What's the matter with you?
Hayır, biraz sola.
Left a bit. Left a bit.
Biraz sola, sola.
Don't you think Rennie left a bit abruptly?
Sence Rennie biraz ani gitmedi mi?
Saidi, get them on their feet, and we'll swing off a bit to the left.
Saidi, şunları kaldır ve biraz sola kayacağımızı söyle.
- You left it a bit late to decide.
Karar vermeyi biraz geçe bırakmışsın.
- Left it a bit late, didn't you?
- Biraz geciktirdiniz değil mi?
Like some fool old creature that hasn't got a bit of spirit left?
Yaşlı bir bunak gibi.
- I left him safe a wee bit back.
Onu biraz ileride bıraktım.
And be very sure that there isn't even a little bit of love left for her.
Ve onun için içinde en ufak bir aşk kırıntısının bile kalmadığından emin ol.
A bit more to the left.
Biraz daha sola!
PFC Kaji's got a bit of paradise left in his pouch.
Kaji'nin çıkınında ufakça bir cennet var.
It's the only place I've got left where I can have a bit of peace.
Biraz huzur bulduğum tek yer orası.
No... yes, but he changed a bit since he left.
Hayır... Evet... Ama, buradan gittikten sonra biraz değişmiş.
Every man who wanted a cuddle and a little bit of loving kindness took off for England, there wouldn't be any bloody army left over here now, would there?
Kucak ve sevgi isteyen her adam İngiltere'ye gitseydi burada ordu falan kalmazdı, öyle değil mi?
- No, a bit to the left.
- Biraz daha solu.
I told your father, this pistol has a bit of a left-hand twist.
Babana bu silahın biraz sola çektiğini söylemiştim.
I still have a bit left.
Hâlâ bir parçaya razı olurum.
Perhaps it could have been left a little bit longer in the oven.
Fırında birazcık daha kalabilirmiş.
Kinda surprise you a little bit that I got these shots left in me?
Beni bu şekilde görünce biraz şaşırmış olmalısın, değil mi?
Turn your head a little bit to the left but look straight into the camera.
Yüzünü biraz sola çevir ve doğruca kameraya bak.
I sure left that Garrett with a short bit.
Garrett'ιn bütün parasιnι aldιm.
But, I'd give my left arm to have a bit of what you've got.
Ama sizde olan şeye sahip olmak için sol kolumu verirdim.
Darling, would you mind seeing if there's a bit of brandy left?
Aşkım, biraz Brandy kalmış mı? Bakar mısın?
Don't worry, I've got a bit left.
Endişelenme, bir kısmı duruyor.
A little bit left.
Az bir şey kaldı.
The third from the left And back a bit, that one- -
Soldan üçüncü, biraz arkada olan.
You can stay here and learn on this level, which is quite a bit higher than the one you left, by the way, or you can go back and keep working in the flock.
Burada kalabilir ve bu düzeyde öğrenmeyi sürdürebilirsin ki, geride bıraktığından hayli ileri bir düzey bu, ya da geri dönüp sürüyle birlikte çalışmaya devam edersin.
Father left me a bit of money, and the house.
Babamdan biraz parayla bir ev kaldı.
Yeah, we can take it right off to the, just a little bit to the left of that hill.
Evet, şimdi tam şu tepenin sol tarafına gidebiliriz.
I mean, would you like the hotel moved a bit to the left, or...
Yani... oteli biraz sola kaydırmamı ister misin, veya...
A bit to the left.
Biraz sola.
No, you must go on a bit longer as a creature of the sun only until we have left behind those who would destroy us.
Hayır, kısa bir süre daha güneşin yaratığı olmaya devam edeceksin. Ta ki bizi yok etmek isteyenlerden kurtulana dek.
A bit of water, and see what's left.
Birazcık su, ve neler olduğuna bir bakın.
A bit of a bore, but you don't kill someone for that. If you did, there'd be no one left in the village.
Ama bu yüzden insan öldürülseydi köyde bir kişi bile kalmazdı.
A little bit more to the left, guys.
Tamam, biraz sola doğru kayın, çocuklar.
Again, a bit more to the left.
Tekrar, birazcık daha sol yap.
When he left, he was thinner, darker and a bit stooped
Bıraktığı zaman, daha ince, daha karanlık ve biraz kambur durumdaydı.
Okay, move it up a little bit on the left.
Tamam, biraz daha sola doğru kaydır.
No, no, no, on the left, put it down just a little bit. Just a little bit. What happened to you, Barney?
Sana ne oldu, Barney?
May the extreme left forgive history but if the guerrillas are like fish in water it's a bit thanks to Sweden.
Asiri sol, tarihi affetsin ; ama gerillalar suda balik gibiyse bunu biraz isveç'e borçluyuz.
We gotjust a little bit left, and I think we ought to save it, okay?
İdareli kullansak iyi olur.
A little bit to the left.
Biraz daha sola.
You know, I'd gone on an eating binge when Stan left and I put on quite a bit of weight.
Stan gittiğinde kendimi yemeğe verdim ve epeyce kilo aldım.
I've been a bit of a wreck since you left.
Sen gideli beri, pek formda değilim.
- It was a bit hard stashing all those left shoes.
- Bu biraz zor bütün bu sol ayakkab? lar? stashing oldu.
We do have a bit of time left.
Biz zaman sol biraz var.
A bit more to the left.
Biraz sola daha fazla.
A bit to the left.
Biraz daha sola. Tamam öyle.
We still have a bit of time left.
Biraz daha zamanımız var.
A bit to the left...
Biraz sola...
Look... towards your left, a bit down.
Bak sol tarafına,... biraz aşağı.
left and right 28
left a message 20
left arm 20
a bitch 33
a bit more 98
a bit 477
a bit higher 16
a bit of everything 17
a bit of both 20
bite 112
left a message 20
left arm 20
a bitch 33
a bit more 98
a bit 477
a bit higher 16
a bit of everything 17
a bit of both 20
bite 112
bitchy 28
bite me 232
bitty 22
biting 27
bite your tongue 31
bite it 35
bite down 19
bite to eat 23
bits and pieces 23
bit of both 19
bite me 232
bitty 22
biting 27
bite your tongue 31
bite it 35
bite down 19
bite to eat 23
bits and pieces 23
bit of both 19