Like a big tradutor Turco
4,590 parallel translation
Now, I know you look like a big, fat butt, but are you gonna check my reflexes or what?
Biliyorum, büyük bir popo gibi görünüyorsun ama reflekslerimi neden kontrol etmiyorsun?
Like a big... giant teddy bear.
Kocaman dev bir oyuncak ayı gibisin.
This looks like a big one.
Bu bayağı büyük bir sır.
I LOOK LIKE A BIG, DUMB IDIOT.
Koca bir budala gibi görünüyorum.
I LIKE A BIG...
Ben büyük severim...
Sounds like a big-nosed kid with a bad haircut who wet the bed till he was seven.
Kulağa büyük burunlu, kötü saç kesimi olan ve yedi yaşına kadar yatağını ıslatan biri gibi geliyor.
It's like a Big Challenge.
Aynı Big Challenge gibi.
Even like a big all-wheel-drive van or something.
Büyük bir dört teker çekişli bir minibüs gibi bir şey de olur.
♪ Take to the sky ♪ Like a big blue kite
♪ Gökyüzüne çık... ♪... büyük mavi bir uçurtma gibi
Look at him, he's like a big, old, soft teddy bear.
Şuna bakın, sanki büyük, yaşlı, yumuşak bir ayıcık.
Ride that luck like a big old unicorn.
Şansı sür, yaşlı büyük bir unicornu sürer gibi.
Like a big hairy chair?
Ne? Büyük kıllı bi sandalye gibi mi.
Teddy was like a big dog himself.
Teddy, popüler biriydi.
You looked... you looked like a big girl in a hammock.
Hamaktaki şişman kıza benziyordun.
You can see that it comes across, swings down like a big Z shape.
Çaprazlamasına gelip büyük bir Z şeklinde döndüğünü görebilirsin.
He's like a big pup.
Büyük bir züppe gibi.
This is the man I look up to like a big brother and his wife.
Bu ağabeyim gibi gördüğüm adam ve eşi.
Cos there's plenty of girls I can fuck that don't look like a big bag of shit and blood.
Çünkü sikebileceğim bir sürü kız var. Ve onlar böyle kan ve sargı içinde değiller.
Look, the angels are like a big, dysfunctional family.
Melekler büyük, işlevsiz bir aile gibi.
She makes a big fuss, so then you will be like, " Oh, don't worry, Mother.
Büyük bir yaygara koparır, sonra dersin ki... " Merak etme anne.
I had like a one-afternoon stand and then I couldn't find him, but you know, yankee stadium is so big.
Benimki tek öğleden sonra ilişkisiydi ve sonra adamı bulamadım fakat bilirsin, Yankee Stadı çok büyük.
Yeah, it's a big house, but, uh, the chimp takes up a lot of space, and I like to keep a few rooms available just in case several people I care about show up.
Evet büyük bir ev ama şempanze çok yer kaplıyor ve sevdiğim birkaç insan gelebilir diye bazı odaları boş bırakmak istiyorum.
I don't want to cry on a big screen like that.
Herkes bakarken ağlamak istemiyorum.
And everyone knows if you give the Germans something small, like the study room or Austria, they end up wanting something big, like Earth.
Ve herkes bilir ki, Almanlar'a küçük bir şey verirsen örneğin çalışma odası veya Avusturya daha büyük şeyler isteyeceklerdir. Örneğin, Dünya.
SO, IF YOU REALLY LIKE SOMETHING BIG, PUT A FOOT INSIDE OF YOUR VAGINA AND SEE WHAT THAT FEELS LIKE.
Yani, gerçekten büyük şeyler seviyorsan, vajinana bir ayak yerleştir ve nasıl bir şey olduğunu gör.
A BIG DICK IS LIKE BIG TITS.
Büyük penis, büyük meme gibi.
I gave him a big chunk like this, I said, "Sure, go ahead."
Ona koca bir parça verdim ve "Al senin olsun" dedim.
There'd just be this big lump... right in the middle, and... I'd pull back the covers... act like it was a big surprise... that he was in there.
Yatağın ortasında kocaman bir şişkinlik olurdu ve yorganı açınca sanki orada olduğunu bilmiyormuş büyük bir sürprizmiş gibi davranırdım.
He's a big shot doctor who dresses like church every day and eats fancy pizza.
Sanki her gün kiliseye gidiyormuş gibi giyinen ve pahalı pizza yiyen havalı bir doktor.
I'd really like to get an update to the father. Okay, but just so you know, he's kind of a big, angry maniac.
Tamam ama haberiniz olsun, adam iri ve öfkeli bir manyak.
So when you look at trees like that, which are very high, and you ask yourself the question, "How do they get the water from the roots to the top of the tree?", a big part of that is capillary action, which is down to the polar nature of water.
Yani şunun gibi çok uzun bir ağaca baktığımızda ve kendinize "Köklerinden en tepeye kadar suyu nasıl taşır?" diye sorarsanız cevap, bunun büyük bir kısmı suyun polar doğasına bağlı kılcal hareket sayesinde gerçekleşir.
Sounds like our latest number has a brain almost as big as yours, Finch.
Son numaramızın beyninin neredeyse seninki kadar çalıştığı belli Finch.
And I need it to scale, so please put, like, a nickel or a big toe or a golf pencil in there for reference.
Ve ölçülmesi gerekiyor. Yani lütfen yanına demir para veya ayak başparmağı veya küçük bir kalem koyun da kıyaslayalım.
And so for the girls, if they want to fantasize a little bit about what it would be like to be a big star, if it helps them through this hard time, what's the harm?
Kızlara gelince de büyük bir yıldız olmanın nasıl olacağını hayal etmek istiyorlarsa bu zor zamanda onlara yardımcı olacaksa ne zararı olur?
Just sounds like such a big bite out of my soap-making time.
Çorba-yapma zamanımın birazından feragat etmek zorundaymışım gibi görünüyor.
Well... you look like a real skinny Bob's Big Boy.
... Bob's Big Boy'un maskotunun aşırı zayıf hali gibisin. Evet.
Y-You would make a big mountain out of cushions and then you would climb to the top, and then you'd push it all over like an avalanche.
Evet. Yastıkları üst üste yığar en tepesine çıkar sonra da çığ olmuşçasına onları iterdin.
I know this is a big gamble. But consider the damage a guy like Osborne can do, especially if we drag our feet on this.
Büyük bir kumar olduğunun farkındayım ama Osborne gibi bir adamın verebileceği zararları düşünün.
Not like that, though. A big'un.
Bunun gibi değil, büyük bir tane.
If a guy buys that, you get one of those tiny backpacks, you know, it's only like that big.
Biri bu arabayı alırsa, ufak sırt çantalarından birini alırsın. Sadece bu kadar büyüktür.
I don't see why a big bad wolf like you can't find no pussy in a pack he claims he runs, but I sure like the looks of you, so you won't be hearing me complaining none.
Senin gibi koca kötü bir kurdun yönettiğini iddia ettiği sürüde nasıl am bulamadığını anlamıyorum. Ama ben seni sevdim. Hiç sızlanmayacağım.
It's one of my favorite bits, like when a dog acts embarrassed, or when a guy chases after the girl and then does that big public declaration of love.
En sevdiğim konulardandır, bir köpeğin utanması veya bir oğlanın kızın peşinden koşup sonra da aşkını insanların önünde ilan etmesi gibi.
And it's not like it's the first time you made a big family decision without consulting me.
Üstelik ilk kez bana sormadan aileyle ilgili büyük bir karar alışın değil bu.
Okay, a small dog because those big dogs, they don't really like me.
Tamam, küçük bir köpek. Çünkü büyük köpekler benden hiç hoşlanmıyor. - Tamam.
A good big cookie like the kind you can buy at the mall?
Alışveriş merkezinden satın alabileceğin türden büyük güzel bir kurabiyenin.
I think Molly's needs a big, wooden door like this.
Bence Mollys'in de böyle büyük, ahşap bir kapıya ihtiyacı var.
I thought it was all talk, like when a Chihuahua barks at a big dog.
Ben sadece lafta kalacak sanıyordum. Tıpkı bir çivavanın büyük bir köpeğe havlaması gibi.
One day, I'm gonna move here, marry a sophisticated big-city man with a sick mullet- - like all the way down to his shoulder pads, and at night, he'll let me brush it... and I'll dig up this locket
Bir gün buraya taşınacağım ve muhteşem aslan yelesi saçları olan sofistike bir şehirli adamla evleneceğim. Yelesi omuzlarına kadar dökülecek. Geceleri taramama izin verecek.
- And it got me thinking, all big spells require a source of power, a recurring element like a full moon, a comet. - No kidding.
- Yapma ya?
You have a figure that looks like E.T., with the big eyes and the big head, and one hand is pointing to the sky and the other is pointing to Earth, as if it was some type of a message :
Büyük gözleri ve büyük kafası ile E.T'ye benzeyen bir figür var ; bir yandan gökyüzünü işaret ederken, diğer yandan Dünya'yı işaret ediyor. Bir tür mesaj gibi :
I would like to just give a big ol'shout out to my producer and my lead guitar player, Mr. Liam McGuinnis.
Yapımcım ve ana gitaristim Liam McGuinnis için büyük bir alkış istiyorum.
like a virgin 32
like a bird 44
like a dream 34
like a 442
like a baby 70
like a princess 21
like an angel 29
like always 190
like a cat 27
like a fool 55
like a bird 44
like a dream 34
like a 442
like a baby 70
like a princess 21
like an angel 29
like always 190
like a cat 27
like a fool 55