Like a brother tradutor Turco
1,586 parallel translation
Breck's like a brother to me.
Breck benim ağabeyim gibidir.
He saved my life. He's like a brother to me.
Benim için kardeş gibidir.
I loved him like a brother-In-Law.
Onu bir kayınbirader olarak severdim.
You're so white, you make Barry Manilow look like a brother.
O kadar beyazsın ki, Barry Manilow bile yanında siyah kalır.
Bruce, you once said you trusted me like a brother.
Bruce, bana bir kardeş gibi güvendiğini söylemiştin.
He was like a brother to me.
Kardeşim gibiydi.
He was like a brother to me.
Benim için bir kardeş gibiydi.
He was like a brother to me.
Benim için kardeş gibiydi.
He's like a brother to me.
Kardeşim gibidir o.
- You're like a brother.
- Çünkü belki aslında...
And I'm gonna worry like a brother, not a coworker.
Ve ben bir ağabey olarak endişeleniyorum, bir iş arkadaşı olarak değil.
I mean, he's more like a brother then he is a cousin, you know. Not to mention the fact that he gave me an out from a relationship that otherwise probably would have meant my sex-related demise.
Seks açısından felaketime yol açacak bir ilişkiden kurtulmamı sağladığını da unutmamak lazım.
He said you're like a brother to him.
Kendine bir kardeş gibi görür seni.
He's like a brother, Mike.
Kardeşim gibidir, Mike.
Sean's like a brother to me.
Sean benim kardeşim gibidir.
Like jumping a tiny motorcycle over my brother's head.
Tıpkı minik motorsikleti kardeşimin kafasının üzerinden atlatmak gibi.
Without a little brother, you would have been like your friend Cecile.
Kardeşin olmasa, sen de arkadaşın Cecile gibi olurdun.
You don't like me talking to Rod because it makes you realize how bad a brother you've really been.
Rod ile konuşmamı istemiyorsun, çünkü gerçekte ne kadar kötü bir ağabey olduğunu fark ettiriyor sana.
So, Lori got, like, ten shades of pissy and called me a slut, after her freakazoid foster brother is groping me.
Ucube süt kardeşinin beni okşadığını görünce Lori tamamen çıldırdı ve bana sürtük dedi.
My brother was acting up like a stupid idiot in front of all them boys from Onsung High school.
Kardeşim bütün Onsung lisesinin çocukları önünde aptal gibi davrandı.
Your business burned down. Kids... busy with their lives of their own. Brother-in-law feeds off of you like a parasite.
İşyerin yandı, çocuklar kendi hayatlarıyla meşgul kayınbiraderin asalak gibi senden yiyor Tanrı bilir ne zamandır seks yapmadın ve bir aydan fazladır okul aile birliğine gelmedin.
It's like telling your brother to put on a new roll when the toilet paper runs out.
Kardeşine tuvalet kağıdı bittiğinde yenisini koymasını söylemek gibi.
She looks a bit like her brother, don't you think?
Biraz ağabeyine benziyor değil mi?
Unfortunately, his brother's like a bad doubles partner.
Maalesef, kardeşi kötü bir ortak gibi.
And he was good to Alex. Treated him just like a little brother.
Alex'e karşı da çok iyiydi ona küçük kardeşiymiş gibi davranırdı.
I had a brother who worked undercover, just like you.
Bir kardeşim vardı.
Like a young male from his past, maybe a bully... older brother, someone who abused him.
Saldırganın geçmişinden genç bir erkek ; bir okul okul kabadayısı bir ağabey ya da onu taciz eden biri.
MY BROTHER WOULD LIKE A NEW NOSE.
Abimin yeni bir buruna ihtiyacı var.
Just saying, man, that's not like you to not bring your "A" game, brother.
"A" oyununu devreye sokmuş olman... sanki sen değildin.
I love you like a brother.
Seni kardeşim gibi seviyorum.
Like a brother, Six.
Kardeşim gibi, Six ( 6 ).
There was a time he was like my brother.
O zamanlar kardeşim gibiydi.
You intend to be a writer like your brother?
Ağabeyin gibi yazar mı olacaksın?
Excuse me, do you know anyone who would like to buy my incredibly muscular, fun, large-handed brother a drink?
Affedersiniz, burada inanılmaz kaslı, eğlenceli, büyük elli kardeşime içki ısmarlamak isteyen birini tanıyor musunuz?
Oh goodness, don't hit your brother's head like that.
Kardeşinin kafasına vurmasana öyle, a kızım.
Don't expect me to treat you like a real brother.
Sana gerçek abimmişsin gibi davranmamı hiç bekleme.
YI Gwak took good care of us like a real brother would.
Yl Gwak gerçek bir ağabey gibi bize kol kanat gerdi.
I've lost a few friends, really close friends, you know, almost like blood brother-type friends, in this kind of life I guess I've chosen for myself.
Kendim için seçtiğim bu hayat yolunda gerçekten yakın, neredeyse öz kardeşim gibi gördüğüm, yakın arkadaşlarımı yitirdim.
He was like a big brother.
Ağabey gibiydi.
How come I didn't get a nice brother like that?
Benim neden böyle iyi bir kardeşim olamadı?
For example, maybe you had a little brother, who looked like this brat.
Örneğin, senin küçük kardeşin, ve bu çocuk benziyorlar... yada öyle bir şey?
I'd like to buy a washer and dryer for my brother.
Kardeşim için, bir çamaşır yıkama ve kurutma makinesi almak istiyorum.
- Because vincent chase's brother cannot be living like a transient crack whore, not while Vince doesn't have job.
- Çünkü Vincent Chase'in abisi bir fahişe gibi, öyle yerlerde kalamaz Özellikle de Vince işsizken. Lanet olası bir Televizyon Dizisinde oynuyorsun.
Now if we can just get you to stop walking around with your brother's shirt like a giant-headed, Hillbilly Linus, you'll be fixed.
Eğer ağabeyinin tişörtünü bırakıp, dev kafalı Angut Linus gibi dolaşmanı da engellersek, iyileştin demektir.
That is what Ryan is like : a fake brother who steals your jeans.
Ryan'da şu an aynı o şekilde,... pantolonları çalan sahte bir kardeş.
You kept me like some kind of freak pet so you could have a brother?
Sırf bir kardeşin olsun diye mi beni basit bir ev hayvanı gibi hapsettin?
Aren't you tired... Of being bossed around like a snot-Nosed little brother?
Sana sümüklü bir çocukmuşsun gibi patronluk taslamasından bıkmadın mı?
Okay, a guy that looks like my brother.
Tamam, o adam kardeşime benziyor.
Sang-jin is lucky he has a brother like my boss.
Sang-jin o kadar şanslı ki patronum gibi bir abisi var.
You know, I, uh, I feel like I lost a brother on Sunday morning.
Biliyorsunuz pazar sabahı bir kardeşimi kaybetmiş gibiyim.
No, he did... but like a big brother.
Söyledi. Ama bir ağabey gibi.
like a virgin 32
like a dream 34
like a bird 44
like a 442
like a baby 70
like a princess 21
like an angel 29
like always 190
like a cat 27
like a fool 55
like a dream 34
like a bird 44
like a 442
like a baby 70
like a princess 21
like an angel 29
like always 190
like a cat 27
like a fool 55