Like always tradutor Turco
11,224 parallel translation
We can figure anything out, just like always.
Diğerlerini nasıl çözdüysek, bunu da öyle çözeceğiz.
Like always.
Her zaman ki gibi.
He'll go up first, like always.
Her zamanki gibi yokuşu önce o çıkar.
Because I'm trying to protect you like always!
- Çünkü yine sizi korumaya çalışıyorum!
We'll figure this out, like always.
Her zamanki gibi bir yolunu bulacağız.
You fixed it like always, except, this time, I was the card you traded.
Yine sen arkamı topladın ama bu sefer feda ettiğin kişi bendim.
I'll figure a way out of this, like always!
Bir yolunu bulacağım, her zamanki gibi!
She has finally brought you down, like I always said she would.
Sonunda seni yıkıp yok etti ki bunu yapacağını hep söylerdim.
I always feel like I'm in second place.
Kendimi hep ikinci sırada hissediyorum.
Do you always look at women like that?
Kadınlara her zaman böyle mi bakarsın?
He always gave a gift with a not-so-hidden message, like this watch or the time he bought me free weights because he said I was too skinny.
Sürekli, gizli anlamları olmayan hediyeler verirdi. Tıpkı bu saat gibi. Bir seferinde de çok zayıf olduğum için ağırlık seti almıştı.
Living in Los Angeles always felt like part one of our friendship, and you know the sequel always takes place in Europe.
Los Angeles'ta yaşamak arkadaşlığımızın bir parçası gibiydi ve sonrasını biliyorsun, her zaman Avrupa'da oluyor.
And when we get a break in the case, we're gonna put away all of the bad guys just like we always do.
Ve vakayı çözdüğümüzde her zamanki gibi tüm kötüleri içeri atacağız.
Have you ever noticed that Italians always look like they just had sex?
Hiç dikkatinizi çekti mi? İtalyanlar her daim, az önce seks yapmış gibi görünüyor.
But things weren't always like this in Germany.
Ancak Almanya'da durum her zaman böyle değildi.
But you've always said we're a family, and families keep things like this in the family.
Ama sen, her zaman bir aile olduğumuzu söyledin ve aileler bu tarz şeyleri aile içinde tutarlar.
I know we can't always be together 24 / 7, like we were in Mom, but I have trouble letting go.
I know we can't always be together 24 / 7, like we were in Mom, but I have trouble letting go.
Let's feast together like we've always dreamed, starting here, right now.
Her zaman hayal ettiğimiz gibi beraber ziyafet edelim. Şu an burada başlayarak.
It's always gonna be like this with you, isn't it?
Senileyken hep böyle olacak, değil mi?
I... always wanted to be a cop like my daddy, so that... that one day I could help people and... and be taken seriously when I say to shut up and get in the damn car.
Küçüklüğümde hep babam gibi bir polis olmak istemiştim, böylece bir gün insanlara yardım edebilecek sonra da ciddiye alınacaktım. "Kapa çeneni ve arabaya bin" dediğim zaman mesela.
It's like I always have to be there'cause if I'm not...
Her zaman hazır olmam gerekiyor.
Looks like cats don't always land on their feet after all.
Kediler her zaman inmiyormuş gibi gözüküyor Sonuçta kendi ayakları üzerinde.
Looks like you always get your man.
Görünüşe göre adamını alırsın herhalde.
You know, on some level, I've always believed that I don't deserve a woman like her.
Bir bakıma her zaman onun gibi bir kadını hak etmediğimi düşündüm.
I've always looked to the top of the pyramid as, like, that's the goal.
Gözüm her zaman piramidin zirvesindeydi, hedefim orasıydı.
My best friend in the entire world, My sister who's always had my back, And the woman who always treated me like a daughter.
Tüm dünyadaki en iyi arkadaşım hep arkamı kollayan kız kardeşim ve bana hep kızı gibi davranan kadın.
I mean, I'm compiling a master list but it's always this strange, weird stuff Like the fact that Cat invested in Jekyll and Hyde musical.
Yani, Cat'in ilgi duyduğu şu ilginç ve tuhaf Jekyll and Hyde müzikalinin ana listesini derliyorum.
Like you've always protected her.
Onu her zaman koruduğun gibi.
Like, he was always there for his brothers.
Zehirlendin diyelim ve kusmak istemiyorsun ve pes etmek de üzeresin o hemen yanı başında, öyle bağırırdı : Kardeşlerinin yanındaydı daima.
Is she always like this?
Hep böyle midir?
You know what? I feel like when Dean's here, I-I'm just, I'm always saying no to everything.
Dean buradayken herşeye muhalif olan biri gibi hissediyorum kendimi.
I was always wondering... what my future would be like.
Her zaman merak ediyordum geleceğimin nasıl olacağını.
There is always a boy like this, in every teenage girl's life.
Her genç kızın hayatında her zaman böyle bir erkek vardır.
You were always wondering... what your future would be like.
Her zaman gelecekte ne olduğunu merak ettiniz.
Because they're always looking up like this.
Çünkü her zaman bu şekilde bakarlar.
My wife always made pilaf like this.
Bizim hanım da böyle yapardı pilavı hep.
Like a lot of old buildings downtown, yours wasn't always used for housing. It used to be... a factory.
Merkezdeki birçok eski bina gibi seninki de her zaman insanların oturduğu bir yer değilmiş.
Bad people like that are always on TV shows.
Diziler böyle kötü insanlarla dolu.
Um, I thought that she would just cool off and come back like she always did.
Her zamanki gibi sakinleşip geri döneceğini sanmıştım.
And no one's gonna help us, certainly not God, so we'll have to figure this thing out, like we always do.
Kimse bize yardım etmeyecek, tanrı kesinlikle etmeyecek. Yani her zaman olduğu gibi kendimiz bir yol bulacağız.
Mr. Tricker you always have, like, the best Halloween decorations!
Bay Şakacı, en güzel Cadılar Bayramı süsleri hep sizde oluyor!
Always sneaking about, Olalla, like a ghost.
Hayalet gibi sinsi sinsi dolaşıyorsun sürekli Olalla.
Look, it won't always be like this.
Gerçek şu ki, daha da uzaklaştık. Bak, durum hep böyle sürmeyecek.
I mean, you've always been like a mother to me, and now you really are!
Yani, seni hep annem gibi görürdüm ve şimdi gerçekten öylesin!
People who like me, the family, the fans, they never forget about it because it's the climax of a year's work, of a career that started when I was 11 years old, playing football always with the goal of being the best,
Beni sevenler, ailem, hayranlarım bunu asla unutmazlar çünkü bu, bir yıllık çalışmanın zirvesidir. 11 yaşındayken en iyi oyuncu olmak için kupalar, unvanlar kazanmak için, iyi yaşayıp para kazanmak için başladığım kariyerimin zirvesi niteliğindedir.
Now, uh, I know I can't change the past, but like I always say, "The children are the future."
Geçmişi değiştiremem, ama hep dediğim gibi "çocuklar bizim geleceğimizdir".
Just like we always dreamed.
Tıpkı bir zamanlar ikimizin hayalini kurduğu gibi.
You're always acting like Stan can't do anything wrong!
Stan hiç yanlış bir şey yapamazmış gibi davranıyorsunuz hep!
Like you always tell me... use your other hand.
Bana hep söylediğin gibi, diğer elini kullan.
Yeah, those Homeland Security pinheads always think systems like that are cutting-edge.
Evet, bu İç güvenlikteki mankafalar bu tür sistemlerin son teknoloji olduğunu düşünürler
I just always wanted to be a cop like my dad.
Hep babam gibi polis olmak istemiştim.
always 2079
always and forever 43
always alone 22
always ready 22
always has been 106
always a pleasure 163
always remember 37
always busy 18
always late 21
always will 39
always and forever 43
always alone 22
always ready 22
always has been 106
always a pleasure 163
always remember 37
always busy 18
always late 21
always will 39
always have been 78
always remember that 22
always do 44
always will be 73
always good to see you 24
always be prepared 16
always have 97
always does 17
always blue 29
always the same 85
always remember that 22
always do 44
always will be 73
always good to see you 24
always be prepared 16
always have 97
always does 17
always blue 29
always the same 85
always has 35
always is 40
always was 40
like my father 47
like a virgin 32
like you mean it 28
like a dream 34
like a bird 44
like a 442
like me 894
always is 40
always was 40
like my father 47
like a virgin 32
like you mean it 28
like a dream 34
like a bird 44
like a 442
like me 894
like a baby 70
like your brother 20
like a princess 21
like your dad 19
like an angel 29
like you and me 45
like i said 2538
like i told you 172
like you told me 16
like i care 29
like your brother 20
like a princess 21
like your dad 19
like an angel 29
like you and me 45
like i said 2538
like i told you 172
like you told me 16
like i care 29
like you 1448
like you said 759
like hell 158
like yours 81
like us 230
like father 112
like it or not 353
like the sun 18
like a cat 27
like your mother 32
like you said 759
like hell 158
like yours 81
like us 230
like father 112
like it or not 353
like the sun 18
like a cat 27
like your mother 32