English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ M ] / Mom's here

Mom's here tradutor Turco

1,107 parallel translation
Here's one of you and Mom.
İşte sen ve annem.
Well, Mom's car is here.
Annemin arabası burada.
She's your mom and the reality is that, you know, she came here today to talk to you and to be with you.
O senin annen. Ve gerçek şu ki seninle konuşmak ve seninle olmak için buraya gelmiş.
My mom's here so I guess I'll see you in school.
Annem geldi, okulda görüşürüz.
Your mom's here.
Annen burada.
- Mom, Lenny's back here!
Anne.
Mom, he's here!
Anne, geldi!
Mom's still here, right?
- Annen hala burada mı?
laurent, here's my mom Emma, and here's our new trainee hi, hope you'll enjoy your stay with us.
Laurent, işte bu annem, bu da yeni stajyerimiz. Selam, umarım bizimle olmaktan memnun olursunuz.
Mom's through here.
Annem bu tarafta.
Mom's out of the woods, and I'm here with you.
Annem tehlikeyi atlattı. Şimdi de senin yanındayım.
Mom, Dad, Larry's here.
Anne, Baba, Larry geldi.
- His mom's here, out in Chairs.
- Annesi burada. Dışarıda bekliyor.
It's about you and Mom living here.
Mesele sen'le annemin burada yaşaması.
Mom's not moving here.
Annen buraya taşınmayacak.
Mom's not moving here.
Annen buraya taşınmıyor.
Mom's only here for a couple of days.
Annen burada sadece birkaç gün kalacak.
Because everything's a little screwed up right now... and because my mom's leaving and I don't understand why... and my dad's moving here, and I don't want him here!
Çünkü her şey berbat bir halde şimdi çünkü annem ayrılıyor ama nedenini anlamıyorum ve babam buraya taşınıyor ama buraya gelmesini istemiyorum...
Hey, neal, your mom's here.
Hey Neal, annen geldi.
- Butch, your mom's here!
- Butch, annen geldi!
Butch, your mom's here!
- Butch, annen geldi!
Well, I don't want to go out on a limb here... but if the headmaster won't let a kid be 30 seconds late for a test... he'd probably frown on a teacher dating a mom.
Burada kafadan sallayacağım ama müdür çocuk sınava 30 saniye geç kaldı diye girmesine izin vermiyorsa herhalde bir veliyle çıkan öğretmene kaşlarını çatacaktır.
To my mother, it said,'Mom, here's some smelly sex juice...'the kind I use to lure boys with.'
Anneme göre ise, Anne, işte kokulu seks suyu erkekleri kendime çekmek için kullandığımdan.
Mom, are you here?
Anne, burada mısın?
It basically means we're going to sit here, bored out of our minds for eight hours and wait for Mom to top our last punishment.
Bu da demek oluyor ki... Burada sekiz saat boyunca oturup,... sıkıntıdan kafayı yiyip annemin cezamızı bitirmesini bekleyeceğiz.
Hey, you can tear up the house if you want with my mom here and explain it to her or you can quit and slink away like the monosyllabic mouth-breathers you are.
Hey, istiyorsanız annem buradayken evi parça parça edip olanları ona açıklarsınız. Ya da vazgeçip tek heceli ağız-nefesçileri gibi buradan sıvışabilirsiniz.
I can make a huge mess, build a killer robot and Mom's not here to yell at us.
Her yeri kirletebilirim, bir katil robot yapabilirim ve annem bize bağırmak için burada olmayacak.
MY MOM'S HERE WITH MY UNCLE VIC.
Brian'ın dövmesi nerde?
Kenny, you stay here and guard his mom's door with timmy.
Kenny, sen burada kal ve Timmy` le Cartman`ın annesine göz kulak olun.
Oh, here we go- - It's happening, Mom.
Ben yalnız çalışacağım.
Mom didn't want me to come, especially to see Teri and Jeno. Now that I'm here, it's so hard.
Annem buraya gelmemi istemedi, özellikle Jeno ve Teri'yi görmemi istemedi.
OK, here we go. There you go. Here's your mom.
Tamam, annenizde burada.
Someone's mom's here to see you.
Birisinin annesi seni görmek istiyor.
Stifler's mom is coming here.
Stifler " in annesi buraya geliyor.
Stifler's mom is here?
Stifler " in annesi mi geldi?
Here, Mom, let's cut this cake.
İşte anne. Hadi bu keki dilimleyelim.
MY MOM'S GONNA BE HERE IN 3 HOURS.
Üç saat sonra annem geliyor.
Mom- - M-M-Marie. - You should stay here.
Burada kalmalısın Marie.
His mom's a flake, he's coming here.
Annesi kararını verdi, o buraya geliyor.
Mom, I'm standing here looking at her room, and she's not in it.
Anne, ben buradayım ve odasına bakıyorum, o odasında değil.
Mom has gone a little crazy with the figurines here.
Annem biblo sayısını abartmış.
- Mom, look who's here.
- Anne, bak kimler geldi! - Kimler?
- Turk. Mom's spending the night here, so I will spend the night with you, only we have to leave right now.
Annem geceyi burada geçirecek ve bende geceyi seninle geçireceğim, yalnız hemen buradan çıkmamız lazım.
- But, Mom, the school's right here.
- Ama anne, zaten okula geldik.
My mom needs the car, and I gotta move Dov's shit out of here.
Araba anneme lazım. Dov'un eşyalarını da buradan çıkaracağım.
EDWARD : I need you here to take care of your mom and Danny.
Annene ve kardeşine bakmak, için burada olmalısın,
All right, then do me a favor... stop asking me all these stupid questions about going to see mom's grave, and I guarantee you I'll get you out of here with her tonight.
- Bana iyilik yap bunu kes - Annenin mezarına gidersen, garanti ediyorum
What's important is my mom's birthday, and she's here.
Önemli olan annemin doğumgünü ve o, şu anda burada.
What's going on here, mom?
Ne, burada anne oluyor?
Mom's here waiting, she looked all over for you.
Annem burda bekliyor ve seni arıyor etrafta.
Mom, Dad, he's here!
Anne, baba, burada!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]