My hands tradutor Turco
11,901 parallel translation
Putting my hands on patients, literally keeping them alive, breathing for them with just my hands.
Ellerimi hastaların üzerine koymak, onları gerçek anlamda hayatta tutmak sadece ellerimle onlara nefes aldırtmak.
I had my hands around her neck, and she forgave me for all of it.
Ellerim boynundaydı ve o her şeyden sonra beni affetti.
You startled me. Look how uch my hands are trembling.
Baksana ellerim nasıl titriyor.
Well, I was dancing around in my room this morning and I put my hands up, you know,'cause the song told me to and I smashed my fingers into my skeleton head disco ball.
- Bu sabah odamda dans ediyordum. Ve şarkıda söylediği üzere ellerimi yukarı kaldırdım ve parmaklarımı bir anda kurukafa şeklindeki disco topuma çarptım.
No, Zoe would have killed again, and I cannot deal with any more blood on my hands.
Zoe yeniden öldürecekti ve elime daha fazla kan bulaşmasını kaldıramam.
Your hands are my hands, and my hands do not like making mistakes.
Ellerin benim ellerim olacak ve ellerim hata yapmaktan hoşlanmaz.
Because I have nothing in my hands.
Elimde hiçbir şey yok.
If your hands had been my hands on this patient, he'd be dead.
Hasta üzerinde senin söylediğin adımları uygulasaydım ölmüş olacaktı.
- Good. I cannot deal with any more blood on my hands.
Elime daha fazla kan bulaşmasını kaldıramam.
I knew my family would think I was crazy for raising Gerald alone, so I just made it up, so that it would seem like it was out of my hands.
Ailem Gerald'ı yalnız büyüteceğimi duyunca çılgına dönecekti, ben de böyle çözdüm, özetle kontrolüm dışında gelişti.
From my hands, my legs, my knees... even from the words I spoke, all my energy seemed to be leaving me.
Ellerimde, ayaklarımda, dizlerimde hatta ettiğim sözlerde bile zerre takat kalmamıştı.
I have a what on my hands?
- Elimde bir ne varmış?
I like to type with my hands.
Ellerimle yazmayı seviyorum.
Yeah, just feeling butterflies, and my hands are freezing.
Evet. Biraz karnım ağrıdı. Ellerim de donuyor resmen.
- Well, I'd love to, but I got a little gas situation on my hands.
- Katılmak ister misin? - Çok isterim ama benzin ile ilgili sıkıntı yaşıyorum.
Lawrence, I'm with the FBI, and I've got kind of a sucky situation on my hands.
Lawrence, ben FBI'danım ve elimde çok sinir bir durum var.
I've got my hands on his face.
Ellerimi yüzüne koymuştum.
Where am I to get my hands on that kind of money?
- Bu tür paralara ne zaman değeceğim?
I use my hands and my body weight to loosen muscle, fascia, tendons.
Ellerimi ve vücut ağırlığımı kullanarak kasları, bağları ve tendonları gevşetiyorum.
If my hands weren't cuffed, I would applaud.
Kelepçeli olmasaydım sizi alkışlardım.
Now, here in my hands, I've got a do it yourself dog paternity test.
Elimde, kendin uygula köpek doğum testi sonucu bulunuyor.
As we reached this area, I was on... I had to get onto my hands and my knees and utilized a flashlight to look under the compressor.
Bu tarafa geldiğimizde ellerimi ve dizlerimi yere koyup kompresörün altına el feneri kullanarak bakmam gerekti.
But... even if my fingers could do that, My hands would just be waving in the air.
Parmaklarım bunları yapabiliyor olsa bile ellerimi öylesine havada sallamış olurum.
My hands.
- Ellerim.
How is this not about my hands?
Ne demek sorun ellerimde değilmiş?
And yet, my hands still shake.
- Ellerim titremey devam ediyor ama.
I... time-out. I came here to heal my hands, not to fight in some mystical war.
Buraya ellerim iyileşsin diye gelmiştim mistik bir savaşta savaşmak için değil.
So, I could have my hands back again?
Yani ellerimi yeniden kullanabilir miyim?
You said that losing my hands didn't have to be the end, that it could be a beginning.
Ellerimi kaybetmemin dünyanın sonu olmak zorunda olmadığını başlangıcı olabileceğini söylemiştin.
It's out of my hands now.
Artık elimde değil.
And when I woke up, he had already tied my hands and my feet to the bed.
Ve uyandığımda O zaten ellerimi ve ayaklarımı yatağa bağlamıştı.
I will destroy him with my bare hands.
Onu bizzat yok edeceğim!
Uh, unfortunately, I am also a slide-my-hands-into-your-back pockets kind of guy.
Ne yazık ki aynı zamanda ellerimi arka cebine atan tipten biriyim.
Do you want my blood on your hands?
Beni öldürtmek mi istiyorsun?
I cannot put my life in that person's hands.
hayatımı teslim edemem.
So my life's in the hands of someone who knows as much about the law as I do?
Yani hayatım benim kadar hukuk bilen birinin elinde?
I put my baby's life in your hands.
Bebeğimin hayatını size emanet ettim.
At least, not until Haewon Group is in my hands.
- İşiniz bittiyse gidin.
All right, if they're anything like my mother, you're gonna have your hands full.
Pekala, eğer annem gibilerse, elin dolu gitsen iyi olur.
Please ensure this is delivered into the hands of my brother
Lütfen bunun kardeşime bizzat teslim edildiğine emin olun...
Only regret is not killing him myself with my own two hands.
Tek pişmanlığım onu kendi ellerimle öldüremeyecek olmam.
You hold my life in your hands,
- Ellerinde hayatımı tutuyorsun.
You take your hands out of my orchestra!
Ellerini orkestramdan çek.
Now, do you wanna tell me why you kept the game alive while my niece was in his hands?
Bana yeğenim onun elindeyken neden oyunu devam ettirdiğini söylemek ister misin?
I'm gonna be carrying fake hands in my stomach?
Karnımda sahte eller mi taşıyor olacağım ben?
♪ her feet on my shoes ♪ ♪ her hands on my hips ♪
Ayakları ayaklarımda elleri belimde
One of them brought me into the kitchen, pushed me into the pantry, and he put his hands around my neck.
Mario, gel buraya. Kalp atışı 200'lerde. - Tansiyonu nasıl?
My empire is not something he can so easily get his hands on.
İmparatorluğum yol geçen hanı da mı ele geçirilsin?
Then he put his hands on my neck, and he started choking me very hard.
Ellerini boynuma geçirip var gücüyle sıkmaya başladı.
So please keep your hands off my books.
Lütfen ellerinizi kitaplarımdan uzak tutun.
Hands up, that was my fault.
Benim hatamdı.
my hands are tied 129
my hands are shaking 22
handsome 790
hands 577
handsome man 22
hands off 293
hands in the air 324
hands on the wheel 31
hands up 935
hands on your head 187
my hands are shaking 22
handsome 790
hands 577
handsome man 22
hands off 293
hands in the air 324
hands on the wheel 31
hands up 935
hands on your head 187