Next sunday tradutor Turco
343 parallel translation
"Wolf, how about next Sunday?"
" Wolf, önümüzdeki pazara ne dersin?
"But we wanted to go to a football match next Sunday"
Ama önümüzdeki pazar futbol maçına gitmek istiyorduk.
- Hope to see you next Sunday.
- Gelecek pazara görüşürüz.
Next Sunday I'll light a candle for your soul.
Gelecek Pazar, ruhun için bir mum yakacağım.
Could it be managed next Sunday?
- Önümüzdeki Pazar olabilir mi? - Şey...
Next Sunday is a long way off.
Gelecek pazara daha çok var.
Next Sunday?
Gelecek pazar mı?
I understand Gallardo has one more contract to fulfill — the corrida next Sunday afternoon.
Gallardo'nun pazar gün ki müsabaya çıkacağını biliyorum - sözleşmesi devam ediyor.
Well, coming back down here next Sunday afternoon.
Önümüzdeki pazar öğleden sonra buraya geleceğim.
Why don't you make it the subject of your sermon next Sunday?
Neden bunu önümüzdeki pazar vaazının konusu yapmıyorsun? Anlat insanlara.
Oh, I can imagine meself saying that in Mass next Sunday.
Oh, bunu pazar ayininde söylerken hayal ediyorum kendimi.
- Until next Sunday.
- Haftaya Pazar görüşürüz.
We'll leave for Switzerland next Sunday.
İsviçre'ye gideriz seninle.
We'll see each other next Sunday.
Birbirimizi haftaya Pazar görürüz.
See you next Sunday.
Gelecek Pazar görüşüz.
Try to come to church next Sunday, Daniel.
Önümüzdeki pazar kiliseye gelmeye çalış Daniel.
Some of my friends taking a veil next Sunday.
Pazar günü bazı arkadaşlar yemin edecek.
I'm going to Chicago next Sunday, Gordon.
Gelecek Pazar Chicago'ya gidiyorum Gordon.
I can never pin you down. I want you for next Sunday in the country.
Gelecek pazar sizi sayfiyedeki evime bekliyorum.
Next Sunday?
Gelecek pazar?
They're coming by next Sunday.
Gelecek pazar geliyorlar.
A ship that flies through the air by next Sunday?
Gelek Pazar günü havada uçan gemi mi?
We'll just go next Sunday.
Gelecek pazar gideriz artık.
We'll go next Sunday.
Gelecek pazar gideriz.
Next Sunday, perhaps.
Gelecek pazar, belki.
Brambles, thistles, creepy-crawlies... And yet, I'd still come again next Sunday.
Çalılar, dikenler, böcek ve sinekler gene de gelecek pazar burada olurum.
We'll pick more next Sunday.
Gelecek pazara gene toplarız.
Next Sunday?
Gelecek pazara mı?
Next Sunday we go out, have a hell of a time.
Haftaya pazar dışarı çıkarız, çılgınca eğleniriz.
The next Sunday when I saw those..... smug, accusing, disapproving faces uplifted..... I had a sudden urge to shock. Yes, it did, it did that.
Evet, oldu, buna sebep oldu.
- All right, come back next Sunday. - Bye!
Pazar günü tekrar gelin.
I promise you that if you're good all week, next Sunday we'll go boating.
Eğer bu hafta uslu olursan, pazar günü tekneye gideriz, söz veriyorum.
Next Sunday!
Gelecek pazar!
By the way, I'm driving to Deauville next Sunday.
Bu arada, gelecek pazar Deauville'e gidiyorum.
- See you next Sunday, Charly.
- Gelecek Pazar görüşürüz, Charly.
- Okay for next Sunday?
- Gelecek Pazar uygun mu?
- Next Sunday.
- Önümüzdeki pazar.
"'... if you want to use the car to go riding next Sunday. "'
"... if you want to use the car to go riding next Sunday. "
Next Sunday, the town will make him an Honorary Citizen.
Önümüzdeki pazar Pazar, kasaba onu Fahri Vatandaş'ı yapacak.
Then the next Sunday when the weather was fine and I was very happy my mother asked, "Stina, kommst du in die Kirche?"
Sonrasında ertesi pazar günü hava güzelken ve ben çok mutluyken annem şöyle sormuştu, "Stina, kiliseye geliyor musun?"
Next Sunday I can go and visit him!
Önümüzdeki pazar gidip onu ziyaret edebilirim!
What am I going to tell him next Sunday at the visit?
Önümüzdeki pazar onu ziyaret ettiğimde ne diyeceğim?
I promised I'd spend the next Sunday with hen
Pazar gününü onunla geçireceğime söz vermiştim.
Find some lumber... we'll rebuild it next Sunday.
Biraz kereste bulun... Gelecek pazar yeni baştan yaparız.
Four million people waiting for next Sunday
Dört milyon insan yeniden önümüzdeki pazar gününü bekliyor.
The next day was Sunday and we went for a ride down to the beach.
Ertesi gün Pazar'dı.Beraber plaja gittik.
Next stage out is on Sunday.
İlk araba pazar günü.
The next day, Sunday, Guillaume called me after lunch.
Ertesi gün, yani pazar günü, öğle yemeğinden sonra Guillaume aramıştı.
Well, if I'm going back next term, then you've just got to come to Charter Sunday.
Eğer okula devam edeceksem, o zaman Pazar Ayini'mize gelmen gerek.
- The match is made. The ceremony appointed for Sunday next and I will give a feast... which with the citizens of Padua here...
Herşey tamam, tören Pazar günü Ben de büyük bir ziyafet vereceğim
[clapping] children. till next Sunday.
Çocuklar, gelecek pazar görüşürüz.
sunday 325
sunday funday 17
sundays 20
sunday morning 38
sunday afternoon 19
sunday night 38
next up 200
next time 1734
next week 481
next friday 28
sunday funday 17
sundays 20
sunday morning 38
sunday afternoon 19
sunday night 38
next up 200
next time 1734
next week 481
next friday 28
next year 228
next question 224
next stop 249
next month 127
next step 29
next time i see you 33
next weekend 53
next saturday 30
next one 80
next door 79
next question 224
next stop 249
next month 127
next step 29
next time i see you 33
next weekend 53
next saturday 30
next one 80
next door 79