English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ O ] / Out here

Out here tradutor Turco

103,472 parallel translation
I mean, I hear the sound of rushing water, but I don't think anyone else is out here.
Suyun sesini duyuyorum ama burada başka kimse olduğunu sanmıyorum.
Ms. Grant. What're you doing out here?
Bayan Grant, burada ne işiniz var?
No need-no need for anybody to freak out here.
Korkmana hiç ama hiç gerek yok.
I do miss it out here.
Onu burda bir yerde kaybettim.
You know, we could be happy out here.
Biliyorsun, orda mutlu olabilirdik.
Now we get the hell out of here.
Hemen buradan gidiyoruz.
When they change shifts, I'm gonna bust us out of here.
Vardiya değiştirirlerken bizi buradan kaçıracağım.
Get ready to fight our way out of here if Merlin rules against us.
Merlin aleyhimizde karar verirse dövüşerek çıkmaya hazırlanın.
Let's get out of here.
Gidelim artık.
Gideon, I don't care how we got here, just time-jump us out of here, now.
Gideon, buraya nasıl geldiğimiz umurumda değil hemen çıkar bizi buradan.
All right, let's find Rip, get what we need, - and get out of here. - Yeah.
Tamam, Rip'i bulalım ve ihtiyacımız olanı alalım sonra da buradan çıkalım.
I'm gonna get you out of here.
- Seni buradan çıkaracağım.
Why do you care so much about getting me out of here?
Beni buradan çıkarmayı niye bu kadar önemsiyorsun?
Let's get out of here.
Çıkalım buradan.
What I do know is that we've got to get out of here.
Ama buradan çıkmamız gerektiğini biliyorum.
You have to so you can tell Martin and Rory... hopefully Martin... to get me out of here.
Martin ve Rory'ye, özellikle de Martin'e beni buradan çıkarmasını söylemelisin.
She should have been here, where we could make sure that she didn't get out!
Kaçamayacağından emin olacağımız bir yerde, burada olmalıydı.
Somebody get me out of here!
Biri beni burdan çıkarsın!
I need to get out of here. For everyone's sake.
Herkesin iyiliği için buradan gitmem gerek.
We've got to get out of here! - No.
Buradan gitmemiz gerek!
Enough. Mon-El, get out of here.
Mon-El, git buradan.
Hey, so, since you got your little superhero-ing out of the way for the day, can we maybe just stay here?
Günün küçük süper kahramancılığını hallettiğine göre, burada kalsak olmaz mı?
Come on, get out of here!
- Alex! Hadi, çık buradan!
- Get out of here.
- Defol.
Let's get out of here.
Hadi gidelim.
Can we just get out of here?
Buradan gidebilir miyiz?
Let's get out of here before the alarms go off.
Alarmlar çalmadan hemen buradan gidelim.
Come on. Let's get out of here!
Hadi çıkalım buradan!
You've gotta get out of here.
Hemen buradan çıkmalısın.
Right, uh, yeah, I'll get out of here.
Tamam, evet hemen buradan giderim.
When I get out of here, I will end you!
Buradan çıktığımda, işini bitireceğim!
Everybody get out of here!
Herkes buradan uzaklaşsın!
Get out of here!
Gidin buradan!
Get out of here! Go!
Uzaklaşın!
Get out of here!
Uzaklaşın buradan!
I mean, out of here. In a more conducive environment.
Ama dışarıda, daha uygun bir ortamda.
Get out of here!
Çıkın buradan!
I'm afraid I can't let him out of here.
- Ama bizi oraya o götürmeli. - Maalesef buradan çıkmasına izin veremem.
We gotta get out of here.
Buradan hemen çıkmalıyız!
We have to get out of here.
Buradan hemen çıkmalıyız!
I found out you work here.
Burada çalıştığını öğrendim.
Because look around, there's not a lot you can pull out of me here.
Çünkü etrafına bak, şantajla koparabileceğin çok şeyim yok.
Come out here.
Buraya gel.
Will you walk out of here with that?
Parayı alıp gider misin?
You walk out of here with that I never want to see you again.
Parayı alıp git, seni bir daha görmek istemiyorum.
And shortly after, you transferred out of Toronto back here.
Ve kısa bir süre sonra, Toronto'dan buraya geri döndün.
It's... it's kind of boring. Do you want to get out of here?
Sıkıcı da zaten.
so I'm out of here.
Şimdi gidiyorum.
Do you know the way out of here? Yes.
- Çıkış yolunu biliyor musun?
- Yeah, you can walk me out of here.
- Evet, benimle yürüyebilirsiniz.
I just figured while we're stuck here, I may as well work out which stuff to keep and which to donate.
- Sadece burada sıkışmışken neleri bağışlayıp neleri bırakacağımı bulabilirim diye düşündüm.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]