English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ P ] / Packing up

Packing up tradutor Turco

555 parallel translation
I think it's ridiculous I'm packing up for three days, running away because of a very silly man.
Bence, aptal bir adam yüzünden, üç günlüğüne, eşyaları alıp bir yerelere kaçmak saçmalık olur.
I was packing up her things.
Eşyalarını topluyordum.
In case I don't make myself clear, you'll be doing yourself a favor... packing up and getting out tomorrow morning.
Daha açık söyleyeyim, kendine bir iyilik yap... yarın sabah toparlanıp git buradan.
She's packing up.
Toparlanıyor.
Packing up?
Toparlanıyor mu?
Judge was packing up to leave when I got there.
Oraya gittigimde yargiç esyalarini topluyordu.
Packing up after4 years is hellish business, really.
Dört yıl sonra bavul toplayacağım.
I'm packing up and going home to Boston!
Toplanıp Boston'a dönüyorum!
You can start packing up because the mission has been scrubbed!
Eşyalarını toplamaya başlayabilirsin. Çünkü görev berbat oldu.
Well, you might have let me know you were packing up.
Toplanıyorken bana bildirmen gerekirdi.
- We're packing up and moving out.
- Tası tarağı toplayıp gidiyoruz.
The missus is packing up already.
Eşim eşyaları topladı bile.
Our guest in room 38 is packing up.
38 numaralı odadaki konuğumuz toparlanıyor.
You guys don't see me packing up and moving out, do you?
Benim buradan ayrıldığımı görmediniz değil mi?
Class will be over soon, so please start packing up.
Ders bitmek üzere, lütfen eşyalarını toplamaya başlayın.
You packing up tonight?
Bu gece mi toplanıyorsun?
Then the night before I left, I was in my grandmother's house in Nuns'Island, packing up,
Yola çıkmadan bir gece önce, büyükannemin evinde valizimi hazırlıyordum.
We're packing up.
Toparlanıyoruz.
Are we packing up the shed, too?
Emaneti de alıyor muyuz?
- I see you're packing up.
- Toplandığınızı görüyorum.
It was so strange, packing up my room.
Odamı toplamak çok tuhaftı.
- My heart's packing up!
- Kalbim artık çalışmıyor!
My heart's packing up.
Kalbim artık çalışmıyor!
And, also, of course, packing up my illusions and my paraphernalia.
Ve tabii, illüzyon malzemeleri ve alet edevatı da topluyordum.
Start packing up your little squeeze toys, buddy boy.
Küçük oyuncaklarını toplamaya başla, oğlum.
A few are trying to rebuild but most are packing up to leave.
Birkaçı yeniden kurmaya çalışıyor ama çoğu gitmeye hazırlanıyor.
I was packing up my old apartment. This was right before we moved in together.
Birlikte yaşamaya başlamadan hemen önce, eski dairemdeki eşyaları topluyordum.
We're packing up camp.
Kamp toparlanıyor.
Just packing up the speed boat so as I can make my big escape.
Sürat motorunu hazırlıyoruz, buradan kaçacağım ya.
You're the one who's been packing up my stuff and moving me around the country.
Eşyalarımı toplayıp, beni ülkenin heryerinde gezdiren sensin.
I've been packing stuff up.
Eşyaları topluyorum.
He's up packing now.
Şu an eşyalarını topluyor.
I'm Packing All My Things Up.
Eşyalarımı topluyorum.
You say he brought a packing case up here?
Buraya bir çanta getirdiğini mi söylüyorsun?
I heard him hammering, packing everything up.
Her şeyi tuz buz ettiğini duydum.
Hurry up and get a maid to help with the packing.
Acele et, toparlanmaya yardım için de bir hizmetçi çağır.
- Packing it up.
- İşleri bitti.
- Shut up and keep packing. - Yeah.
- Kapa çeneni ve toplanmaya bak.
Well, I am sorry, but I've come up for the very purpose... of packing Hen Van Ostamgen's luggage and putting it in storage.
Üzgünüm ama ben, Bay Van Ostamgen'in bavullarını toplayıp depoya kaldırmak için gelmiştim.
She's up there packing.
Yukarıda eşyalarını topluyor.
I'll pick up some food while you're packing and I'll meet you at the car.
Sen toplanırken ben aşağıdan yiyecek bir şeyler alıp arabada beklerim.
I was just packing them when you boys rode up.
Siz geldiğinizde, onları topluyordum.
Packing up?
- Gidiyor musun?
Then I picked up the rings, the train tickets, and I've almost finished packing'.
Sonra da yüzükleri ve tren biletlerini aldım toplanmayı da neredeyse bitirdim.
And packing it up and sneaking away and buggering off And chickening out and pissing off home Yes, bravely he is throwing in the sponge
Pılını pırtını toplayarak ve sinsice süzülerek ve sıvışarak..... ve tavuk gibi gıdaklayarak ve altına kaçırarak kaçtı..... Ve çok cesurca tabanları yağladı Sir Robin.
Packing all up and going?
Her şeyi arabaya yükleyip... Yola mı çıkıyoruz?
Well, why are you packing your books up?
İyi, o halde neden kitaplarını topluyorsun?
We practically grew up together, between street corners and the meat-packing plant.
Neredeyse birlikte büyüdük, sokak köşelerinde... ve mezbahada birlikteydik.
I ended up packing parachutes in an airfield over by Manchester.
Kendimi Manchester'da bir pistte paraşüt katlarken buldum.
In case he shows up, I'd be packing a 45.
Tekrar ortaya çıkar diye yanımda.45'lik olacak.
So Baines is packing up?
Yani Baines gitmeye mi hazırlanıyor?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]