Perhaps later tradutor Turco
281 parallel translation
Perhaps later on... when the script is finished... you'll allow me to give you another reading.
Belki, daha sonra. Senaryo bittiğinde senaryoyu bir daha okumama izin verirsiniz.
Oh. Well, perhaps later.
Belki daha sonra yersin.
Perhaps later, on my hunting trip to Africa.
Belki gelecekte çıkacağım Afrika safarisinde tanışacağız.
Perhaps later I might like to study again.
Belki bir gün yeniden çalışmak isterim.
Perhaps later.
Belki sonra istersin.
Perhaps later we can go fishing together?
Belki daha sonra birlikte balık tutmaya gideriz?
PERHAPS LATER, IF YOU FEEL BETTER.
- Belki daha sonra, iyi hissettiğinizde.
YES, PERHAPS LATER, GOOD NIGHT.
- Tabii, daha sonra. - İyi eğlenceler.
You know, perhaps later on, we'll be able to get Dov to America, too.
Biliyor musun, belki sonra Dov'u Amerika'ya götürebiliriz.
Perhaps later.
Belki sonra.
- Perhaps later.
- Belki sonra.
Yeah, perhaps later.
Evet, belki daha sonra.
- Later, perhaps.
- Belki daha sonra.
- It wouldn't bore me, Miss Julie. - Perhaps to you later.
- Ben hiç de sıkılmazdım Bayan Julie.
Oh, no, thanks, Mr. James! Later, perhaps.
Teşekkürler, belki daha sonra.
Some months ago I had the idea that perhaps certain rocks and minerals might store applied energy from the sun that if I left the rocks and minerals in the sun long enough they might absorbed some of its rays and then later, give them out.
Bir kaç ay önce eğer belli kaya ve mineralleri yeterince güneş ışığında bırakırsam bu maddelerin, güneş ışınların bir kısmını absorbe edip daha sonra dışarı verebileceklerine dair... bir fikrim vardı.
Perhaps I can see them later.
Onları sonra görebilirim belki.
Later, perhaps.
Daha sonra belki.
Perhaps you'd consider it for later on.
Belki bunu sonra düşünürsün.
Later perhaps.
Daha sonra belki.
Perhaps you would care to come over for some blueberry muffins and coffee later on, high-bush blueberries?
Belki daha sonra yaban mersini ve kahve içmek için bana gelmek istersiniz?
However, I'll be there later. Perhaps we might have a drink together.
Daha sonra orada olacağım ve belki beraber bir içki içeriz.
Perhaps I'll join you later.
Belki de size daha sonra katılırım.
Perhaps I shall be more fortunate later on.
Belki de daha sonra daha şanslı olurum.
Later, perhaps?
Daha sonra belki, ha?
" Later, perhaps, if you still wish to go on seeing me,
" Daha sonra, belki, hala beni görmek isterseniz,
If you could tell me when you expect him, perhaps I could call later.
Bana ne zaman burada olacağını söyleyebilirseniz, belki daha sonra uğrayabilirim.
Perhaps you can explain to Roberto later.
Belki Roberto'ya daha sonra açıklayabilirsin.
- Perhaps I'd like it. - We can talk about that later.
- Belki hoşuma gider.
Perhaps, but sooner or later there'll be others.
Belki, ama er ya da geç başkaları da olacaktır.
Perhaps Caesar could return later...
Belki, Sezar sonra ya da yarın gelebilir.
Perhaps tomorrow, later in the day, we could talk.
Belki yarın konuşabiliriz.
Well, since fortune has thrown us together in this room, perhaps I can offer to massage your shoulders later.
Kader bizi bu odada birleştirdiğine göre omuzlarınıza masaj yapabilirim.
Later, perhaps, a little visiting, I think.
Belki sonra küçük bir ziyaret yaparız, sanırım.
- No, thank you. Later, perhaps.
Belki daha sonra.
- Perhaps we can visit her later.
- Bir ihtimal onu ziyaret edebiliriz.
Later, perhaps.
Sonra, muhtemelen.
Perhaps I'll explain later but I think we should go now.
Belki sonra açıklarım ama bence şimdi gitmeliyiz.
- Later perhaps?
- Daha sonra olsun artık.
Perhaps a little later we can have a drink together?
Kısa bir süre sonra birlikte birşeyler içebilir miyiz?
Then later, perhaps 10 minutes later, I telephoned the police.
Sonra, belki 10 dakika sonra polisi aradım.
Mrs. Bennett, perhaps if we came back a little later...
Bayan Bennett, belki daha sonra gelirsek...
Perhaps there will be a report later...
Evet, evet. Büyük bir ihtimalle bu öğleden sonra.
Perhaps we can dance again later.
Belki daha sonra tekrar dans edebiliriz.
- Perhaps I'll see you a little later.
- Belki biraz sonra görüşürüz.
Look, look, perhaps I better come back later. No, no, no, do stay here.
İsterseniz, daha sonra geleyim...
Well, perhaps Mr. Spock will be good enough to explain that to me later.
Belki Mr. Spock iyilik yapıp bana sonradan açıklar.
Perhaps the man with the moustache sat down in the car later... And when you were confronted with a gun... you became confused...
Belki de bıyıklı adam arabada oturuyordu ve siz silahı görünce kafanız karıştı.
Yes, it was at 2 pm or perhaps a little later.
Evet, saat 2 civarıydı.
Tell us. Perhaps a little later, my lord.
Belki sonra söylesem lordum.
Perhaps, we go out later.
Belki daha sonra dışarı çıkarız.
later 2839
laters 69
later today 33
later tonight 25
later that day 29
later that night 53
later on 170
later then 16
perhaps 4020
perhan 34
laters 69
later today 33
later tonight 25
later that day 29
later that night 53
later on 170
later then 16
perhaps 4020
perhan 34