English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ P ] / Pick you up at

Pick you up at tradutor Turco

1,336 parallel translation
I thought you said he would pick you up at 7 : 00. No. 8 : 00.
Seni saat yedide alacağını söylemiştin.
I'll pick you up at the "Metropol" hotel at 6.
Saat 6'da seni Metropol'den alırım.
I'll pick you up at 7 tomorrow.
Seni, yarın 7'de kaldırırım.
Why don't I pick you up at six, and we'll do some catching up?
Seni altıda alırım. Hasret gideririz.
Dr. Benton called to confirm your flight and said he'd pick you up at the gate.
Dr. Benton uçuşunuzu tasdik etmek için aradı ve sizi kapıdan alacağını söyledi.
I'll pick you up at your house at 5 : 30.
Beş buçukta gelir, seni alırım.
Jason, your mom will pick you up at 5, okay?
Annen seni beşte alacak Jason. Anlaştık mı?
I just pick you up at the train, whisk you down here for a little romantic surprise, and for what reason, you ask?
Evet ama harika, değil mi? Seni trenden alıp romantik bir sürpriz için buraya uçurdum. Sebebi ne diye soruyorsundur.
I'll pick you up at 7. : 00.
- Seni 7'de alırım.
My boss Nino say you can fresh up, maybe little sleep, then we will pick you up at eight.
Patronum Nino biraz dinlenebileceğinizi söylüyor. Belki biraz uyursunuz. Sonra sizi saat sekizde alacağız.
Pick you up at 8 : 00?
- Seni 8'de alıyorum?
I'll pick you up at 8 : 00.
Seni saat 8'de alırım.
I'll be back to pick you up at 3 : 30.
3 : 30'da seni almak için gelirim.
Pick you up at midnight.
Geceyarısı seni alırım.
- I'll have Joseph pick you up at...
7'de Joseph'i, seni alması için göndereceğim. Hayır.
I was gonna pick you up at the airport in two hours.
İki saat sonra seni havalimanından alacaktım.
And my husband Sidney is gonna pick you up at the train in an hour.
Kocam Sidney, sizi bir saat içinde istasyondan alacak.
I'll finish loading the prisoners and pick you up at the crash site!
Esirleri bindirip enkaz alanına sizi almaya geleceğim!
That will be perfect. I'll pick you up at eight-ish.
Seni sekiz gibi alırım.
Okay, great, so I'll pick you up at 7.
Tamam, harika. Seni 19 : 00'da alırım.
He'll pick you up at 7 : 00.
Sizi saat 7'de alacak.
So, shall I pick you up at 8 : 00?
Seni 8'de alsam nasıl olur?
Look, can you pick him up at 8 : 30?
Onu 8.30'da alır mısın?
You pick up Kostya, I'll come at 7.
Sen Kostya'yı al, ben de 7'de gelirim.
You didn't happen to pick up my credit card at lunch today, did you?
Bugün yemekte kredi kartımı sen almış olamazsın, değil mi?
Hey, I'll be back at 1 2 : 45 sharp to pick you up.
Hey, tam olarak saat 12 : 45'te seni almak için döneceğim.
All right, well, i'm at mckinley. You think you could pick me up?
Ben okuldayım, beni almaya gelebilir misiniz?
I guess we'll pick you up at 2 : 00.
Sanrım seni 2 : 00 de alırız.
You used to yell at me for beeping my horn when I came to pick up Janice.
Bana hep bağırırdın Janice'i almaya geldiğimde korna çaldığım için.
Come and pick me up at the station, will you?
Gelip beni istasyondan alır mısın?
So... last week, when you guys told me to pick up the thing at the thing, well, Samantha says she needs the car to pick up some things.
Geçtiğimiz Hafta şeyi, şeyden almamı söylediğinizde
Beth! If you're going into town, can you pick me up something at the drugstore?
Beth, şehre gidiyorsan eczaneden bir şey alır mısın?
I know you're all getting ready for the big talent show tonight, but the following campers need to put their trunks out, so the early bus to Boston can pick them up at 7 : 30 a. m.
Bu geceki yetenek gösterisine hazırlandığınızı biliyorum ama şimdi sayacağım kampçılar eşyalarını çıkaracak. İlk gelen Boston otobüsü yedi buçukta onları alacak.
- Can you pick me up at home?
- Beni evden alır mısın? - Tabii.
I'll pick you up Friday... at 8 : 00 and we'll eat.
Cuma akşamı seni alırım. Saat sekizde. Yemek yeriz.
As soon as we dock at El Dorado Drift, we'll pick up parts and you'll be as good as new.
Yakın zamanda El Dorado Drift varmış olacağız, Sana alacağımız yeni parçalarla daha iyi olacaksın.
And while you're at it, pick me up one of those "Sorry you were shot in the gut" bouquets.
Ve bunu yaparken, benim için de "Üzgünüm, bağırsaklarından vuruldun" buketi al.
All right. Look in the Book of Shadows for a vanquish, and I'll pick up Phoebe. We'll meet you at the house, okay?
Tamam, nasıl yok edileceği hakkında gölgeler kitabına bak ve ben Phoebe'i alıp geliyorum.
You mean how we saved yours, but, uh, we'll pick this up at Tony roma's.
Biz sizinkini nasıl kurtardık demek istedin herhalde! Ama bunu Tony Roma'da konuşuruz.
Our society is just so screwed up. 30 years ago you could just at least pick something and go with it.
30 yıl önce kafanda küçük bir seçenek oluyor ve onu gerçekleştirmek istiyorsun.
Pick you up at nine?
Hazırlanmamız gerekiyor.
SO YOU WANT ME TO PICK YOU UP OR DO YOU WANT TO MEET ME AT WOODY'S?
Seni geçerken alayım mı yoksa Woody'sde mi buluşalım?
SO YOU BOYS IN THE MOOD FOR SOMETHING SWEET, OR ARE YOU GONNA PICK UP A LITTLE SOMETHING AT WOODY'S?
Geri dönecek.
Can you pick me up at...?
Beni alır mısın...
Nate, I need you to pick up a body at Bay Breeze Nursing Home.
Nate, Bay Breeze Huzur Evi'nden bir ceset alman gerek.
Can you pick me up at Lucy's
Hey, dostum, benim.
The remainders bin at Lame Phrases'R'Us? Where'd you pick that up?
Paletleri mi var?
I mean if you just go along and look at age, sex, and social class, you would never pick them up.
Yani, eğer gidip yaş, cinsiyet, sosyal sınıf diye bakarsanız,... hiçbir zaman bunları bulamazsınız.
I'll pick you up here at 10.
Seni 10'da buradan alırım.
Yes, I was making enquiries for a... you pick up a book at random.
- Evet, birisi adına araştırma yapıyordum. Rastgele bir kitap seçtin. Hangi kitaptı?
What do you think you're gonna do, pick up a paycheck every two weeks and just sit at your desk and play grab-ass all day, huh?
Sırf yan gelip yattığın için, iki haftada bir maaş çekini alabileceğini mi? - Düşündüğün bu muydu?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]