English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ P ] / Pretty sure

Pretty sure tradutor Turco

6,815 parallel translation
And I'm pretty sure 12 girls just died to make it the world's shortest pregnancy.
Ve 12 kızın da bu hamileliği, dünyanın en kısa hamileliği haline getirmek için öldüğünden bir hayli eminim.
Pretty sure this is an isolated incident.
Bunun münferit bir vaka olduğundan eminim.
I'm pretty sure she knows.
Bildiğinden eminim.
He was wearing a hoodie, but I'm pretty sure he was white.
Kapüşonu vardı ama beyaz olduğuna eminim.
I'm pretty sure that Lane knew you were obsessed with him.
Kendisini saplantı haline getirdiğini eminim Lane biliyordu.
I may be going out on a limb here, but, uh, pretty sure they were looking for something.
- Evet, güvenli. Biraz kafadan atmak gibi olacak ama bir şey aradıklarından eminim.
We're also pretty sure whoever killed him threw up at the scene.
Ayrıca emin olduğumuz bir başka konu da katilin cinayet mahalinde kustuğu.
I'm pretty sure there's a bag of hands in there.
Bir torba dolusu el vardı galiba.
Did he believe in crowbars? 'Cause I'm pretty sure that's what caved his skull in.
Çünkü kafatasını oyanın bir levye olduğuna oldukça eminim.
You once said you were pretty sure I wasn't a cop.
Bir keresinde polis olmadığımdan emin olduğunu söylemiştin.
I'm pretty sure that I could move on... even if they don't let me bury him, but then they'd have to do this to him twice a day, every day... till Pernell says so.
Hayatıma devam edebilirim gibi geliyor onu gömmeme izin vermeseler bile. Sonra Pernell öyle istiyor diye her gün iki defa ona bunu yapıyorlar.
And I'm pretty sure that it got there when she struggled with you.
Sana karşı direnirken oraya da bulaştığından eminim.
I'm no scientist, but I-I'm pretty sure I know what's gonna happen when they compare it to yours.
Bilim adamı değilim ama seninkiyle karşılaştırdıklarında ne çıkacağını gayet iyi biliyorum.
I'm pretty sure if Marta knew the Stitchers program had some secret nefarious purpose, she would've found a way to have left me a message for, you know, when she was gone.
Oldukça eminim ki Marta İlmekçiler Programı'nda gizli kötülerin olduğunu bilseydi gittiği zaman için bana mesaj bırakmanın bir yolunu bulurdu.
Yeah, I'm pretty sure it's a well.
Evet, kuyu olduğundan eminim.
Yeah, pretty sure.
Evet, oldukça eminim.
Beause I'm pretty sure that we...
Çünkü oldukça eminim ki biz...
They're pretty sure it's connected to the sewer construction next door.
Bitişikteki kanalizasyon inşaatıyla bağlantılı olduğundan oldukça eminler.
Actually, i'm pretty sure it was in medical school.
Aslında, Tıp Fakültesinde olduğundan da oldukça eminim.
Pretty sure it was Kyle.
Bu kişinin Kyle olduğuna eminim.
Uh, I'm pretty sure it is.
- Ben kesinlikle eminim.
I'm pretty sure it's "shabit."
"Şabit" olduğuna eminim.
'She's not sure-sure, just pretty sure.'
Emin olmakla kalmıyor, çok emin.
We-we went to a junkyard to take some pictures and I'm pretty sure that A followed us there.
Fotoğraf çekmeye bir hurdalığa geldik, A'nın takip ettiğine eminim.
I'm pretty sure it's pronounced Cyclops.
Okunuşu Cyclops'dur onun.
If the CSP-21 germ doesn't do me in, I'm pretty sure rat-induced nightmares will.
CSP-21 virüsü beni öldürmezse eminim sıçanlı kâbuslar öldürecek.
If their goal is to sell this thing, I'm pretty sure they're not gonna have a hard time finding a buyer.
Amaçları o şeyi satmaksa alıcı bulmakta... fazla zorlanmayacaklarından gayet eminim.
Tonight, pretty sure this is all I need.
Bu gece tüm ihtiyacım olan bu.
Pretty sure she could get this place all shiny in a jiff.
Burayı da güzel bir hale sokacağından eminim.
I'm pretty sure he's afraid of, uh, losing his leg, Tom.
Bacağını kaybetmekten korkuyor Tom.
'Cause I'm pretty sure nothing I do is gonna be good enough for her.
Çünkü eminim ki ben ne yaparsam yapayım ona yeterli gelmeyecek.
I'm pretty sure that makes me a slut.
Bundan eminim ki ben bir fahişeyim.
And I'm pretty sure when put this knife to your throat, she'll come running back.
Bu bıçağı senin boğazına dayadığımda ortaya çıkacağından da eminim.
I'm pretty sure that makes me a slut.
Bundan eminim ki bu beni bir fahişe yapar.
Pretty sure that's not true, but okay.
Doğru olmadığına eminim ama neyse.
Again, I'm pretty sure that's not true, but I'm happy to move forward without an argument.
Yine, doğru olmadığına eminim ama tartışmadan geçmekten memnunum.
Pretty sure they already found a substitute for your math class.
Eminim şimdiden matematik dersine girecek birini bulmuşlardır.
Pretty sure that's a war crime.
Savaş suçu olduğuna eminim.
I'm pretty sure she's a virgin.
Onun da bakire olduğuna eminim.
I'm pretty sure my husband is sleeping with someone else. Oh...
Eşimin başka biriyle yattığına emin gibiyim.
I'm pretty sure my husband is sleeping with someone else.
Eşimin başka biriyle yattığına emin gibiyim.
I'm pretty sure that's what it was.
Emin misin? - Olduğundan gayet eminim.
Pretty sure.
- Hem de çok.
I'm pretty sure they'd be aware.
Olayların bilincinde olduklarından eminim.
If he claimed he saw a hundred rats, you can be pretty sure he saw more like 12.
Yüzlerce sıçan gördüğünü idda ediyorsa anca 12 tane gördüğünden emin olabilirsiniz.
'Cause I'm pretty sure he's not taking time out of his busy morning to talk about centerpieces.
Çünkü meşgul sabahlarından kopup seninle çeyiz konuşmaya gelmediğinden eminim.
In this kind of situation, I'm pretty sure the guy with the nuclear reactor usually calls the shots.
Bu tip durumda, genelde nükleer reaktörlü adamın üstün olduğundan gayet eminim.
Pretty sure I got it.
Anladığına eminim.
I'm sure you're right. But right now I... I think we've pretty much made up our minds.
Haklısın fakat kararımızı çoktan verdik.
Pretty sure you have that backwards.
Eminim sen de aynısını yapardın.
Pretty sure the bugs have it under control, pal.
Eminim böceklerin kontrolü altındadır, ortak.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]