English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ D ] / Day three

Day three tradutor Turco

2,299 parallel translation
Two days, and she was eating soup. By the day three, she was already sitting up somehow and slinging daggers at the wall.
İki gün sonra çorba içmeye başladı üçüncü günden itibaren bir şekilde oturmaya bile başlamıştı.
Day Three was today.
Bugün üçüncü gün.
Even if we survive the first days... come day three, the entire planet will be consumed.
ve hatta eğer ilk günlerde hayatta kalmayı başarabilirsek... sonraki 3 gün içinde dünya yok olacak.
Check twice a day and bring it here every three days.
Günde iki kez kontrol et ve üç günde bir buraya gelin.
I never took a day off for three years.
Üç yıldır hiç izin kullanmadım.
One day I see a group of three girls from the camp, all around the age of 13.
Bir gün hepsi 13 yaşlarında üç kızdan oluşan kamptan bir grubu gördüm.
She has me running at least three miles a day.
Her gün en az 3 mil koşturur beni.
Oh gosh, who decided on three meals a day?
Günde üç öğün yenmesine kim karar verdi?
For three days, they've been roaming this area every day.
Son üç gündür, bu alanda dolaşıp durmuşlar.
He eats three chickens every day for breakfast, lunch, supper and dessert.
Her sabah, öğlen, akşam ve tatlı niyetine üçer tavuk yer.
Better than three-day-old coyote.
Üç günlük çakaldan iyidir.
Then three people came to my class on career day :
Kariyer Gününde sınıfa üç kişi geldi.
If I plead guilty, I get three and a day.
Ben üstlenirsem, üç yılda çıkarım.
Well, that three-stranded cord I wrapped around your shoulders that day, will always be there.
O gün omuzlarınıza sardığım üç ipli halat hep orada olacak.
Well, I called 156 places, spent 20 minutes dialing, four hours on hold and three minutes being rejected by everyone and then capped off the day by being shot at by Tom Arnold.
156 tane yer aradım, 20 dakikayı telefonla arayarak 4 saat telefonda bekleyerek, ve 3 dakikayı da aradığım herkes tarafından reddedilerek geçirdim. Daha sonra ise Tom Arnold tarafından üzerime ateş açıldı.
I swim three laps in that pool every day whether I need it or not.
Her gün ister istemez bu havuzda.. ... üç tur yüzerim.
The wedding's in three months and we just wanna iron out some kinks before the big day.
Üç ay sonra düğünümüz var ve büyük günden önce bazı ufak sorunları gidermek istiyoruz.
All you have to do is make it rain food three meals a day every day for the foreseeable future and in 30 days we hold a grand reopening of the island as a must-see cruise destination.
Tüm yapman gereken, günde 3 öğün yemek yağdırmak. 30 günlük tahmin edilebilir bir zaman dilimi boyunca adanın büyük açılışını devam ettirip görülmesi şart bir gemi gezisi yapacağız.
One step a day, making three steps in three days ~
Bir gün bir adım, üç günde 3 adım ~
In my country, we don't eat three meals a day.
Benim ülkemde günde 3 öğün yemeyiz.
Listen, all three Unicom suits will fly in from New York day after tomorrow to see if we can make a deal.
Unicom'un üç tepe yöneticisi de sonraki gün New York'dan gelecek. Anlaşma yapıp yapamayacağımızı görüşeceğiz.
But then one day, three years and 13 days ago, his daughter dies.
Fakat bir gün, tam üç yıl onüç gün önce kızı öldü.
Sixteen years old. A three-day-old infant.
16 yaşında. 3 günlük bebek.
Three-day-weekend.
Üç günlük hafta sonu tatili.
Labour Day weekend. Three days, 72 hours... 4320 minutes. 259,200 seconds.
İşçi bayramı nedeniyle üç günlük 72 saatlik 4320 dakikalık 259.200 saniyelik tatil.
She would have left her house at eleven on the day of the murder and got back at three.
Cinayet günü evden saat on birde ayrılıp, üçte dönmüş olmalı.
Frank and Jake are calling me three times a day, trying to find you.
Frank ve Jake beni günde üç kez arayıp seni soruyorlar.
And we are doing 15 stories a day, none more than three minutes each,
- 2 ayda. Ama biz günde 3 dakikayı geçmeyen 15 hikaye hazırlıyoruz belki 3 buçuk dakika, o da Başkansa veya çıplak fotoğraflar varsa...
I've been out there every day for three months trying to get a job.
Üç aydır bir iş bulmak için Her gün dışarıdayım.
Consumption of hashish and marijuana in the UK is about three tons a day.
İngiltere'de haşhaş ve esrar tüketimi günde yaklaşık üç ton.
We're only three weeks from election day, and we can't let him get away with it this time.
Seçim gününe sadece 3 haftamız kaldı, bu seferde yanına kar kalmasına izin veremeyiz.
If we " re going to take the people in China and in India to the same level as the western countries in the next twenty years you have to start three new nuclear reactors a day.
Çin ve Hindistandaki insanları ele alacak olursak önümüzdeki yirmi yıl içerisinde batılı ülkelerle aynı seviyeye gelmeleri düşünülürse - - Günde 3 adet nükleer reaktör başlatmak zorundasınız.
Up to three clients per day.
Günde üç müşteriden fazla.
The other day Lars cried for three hours.
Geçen gün Lars üç saat boyunca ağladı.
The fourth day, you could have a mixture of all three of those.
Dördüncü gün bu üçünü karıştırıyorsun.
I mean where did three meals a day come from?
Söylemek istediğim "günde üç öğün" nereden gelmiş?
I mean who decided we eat three meals a day?
Yani kim karar veriyor günde üç öğün yememiz gerektiğine.
When you're eating three meals a day and you're 41, that sort of equates to 41,000 meals.
Günde üç öğün yemek yiyorsanız ve 41 yaşındaysanız bu neredeyse 41.000 yemeğe denk gelir.
I'm prescribing these eye drop three times a day.
Günde üç kez kullanacağınız bir göz damlası yazıyorum.
Half a pill three times a day with food.
Günde üç defa yemekten sonra yarım vereceksin.
And he'll get prednisone, which is a steroid, twice a day for three days, and then we'll bring him down to one-and-a-half a day and the blood thinners every other day.
Steroid olan prednizonu içecek üç gün boyunca günde iki defa ve ondan sonra da onu bir buçuk güne indireceğiz ve kan sulandırıcıları da diğer günlerde.
And he takes prednisone, which is a steroid, twice a day for the next three days.
Bir steroid olan prednizonu içireceksiniz önümüzdeki üç gün boyunca günde iki defa.
This one here eats five times a day and goes to drink at his club before returning home with his wife and three children and now has problems to remember faces.
Bu burada günde beş defa yiyor ve önce onun kulüpte içmeye gidiyor sonra eve dönüyor karısının ve üç çocuğunun yanına 258 00 : 38 : 32,920 - - 00 : 38 : 35,366 ve şimdi hatırlamakla ilgili sorunları var.
The next day, things took a turn for the scandalous which brings us to part three.
Ertesi gün, artık bir skandala dönüşen dedikodular bizi Bölüm3'e getiriyor.
And so, at some point, all three of your uncles came into the room?
Yani o anda, tüm dayıların üçü birden odaya mı geldiler?
... it was on at least three times a day.
-... çok severdi.
" Three little kittens loved to play, they had fun in the sun all day.
" Üç minik kedicik oynamayı severmiş. Tüm gün, güneş altında eğlenirlermiş.
They are connected to the solar cycle, peaking during solar maximum, with as many as two or three per day.
Solar saykılına bağlıdırlar ve en yüksek olduğu zamanlarda, günde iki ila üç kez meydana gelebilirler.
So, ice three times a day, and if you feel pain, just take a Tylenol.
Günde 3 kere buz ve ağrın olursa Tylenol al.
Three times a day.
Günde üç defa.
We got lima beans three times a day.
Günde üç kez yeşil fasulye çıkıyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]