Rest up tradutor Turco
2,575 parallel translation
So rest up, my love.
Bu yüzden dinlen aşkım.
No, he said he needs to rest up for golf- - a sport routinely played by 80-year-olds, I might add.
Hayır, golf için dinlenmesi gerektiğini söyledi eklemek gerekirse, genelde 80 yaşındakilerin yaptığı bir spor bu.
Rest up!
Dinlenin!
You got to rest up a couple more days.
Bir kaç gün daha dinlenmen gerek.
Go home and rest up.
Evine git ve dinlen.
So she said, "good job," and sent me home to rest up.
"Aferin" dedi ve beni dinlenmem için eve gönderdi.
Why don't you go upstairs, rest up for a bit?
Niçin yukarı çıkıp biraz dinlenmiyorsun?
Go and rest up.
Git ve iyice dinlen.
Then rest up.
O vakit dinlenin.
All right, we'll rest up here for a while.
Pekâlâ, burada biraz dinlenelim.
We should rest up.
Biraz dinlenmemiz gerek.
Rest up.
İyice dinlenin.
She was going to take the next couple of days off to rest up, you know?
Birkaç gün dinlenmeye karar vermişti.
You're sure you don't want to rest up before you go?
Yola çıkmadan önce dinlenmek istemediğine emin misin?
I should have gone to bed early last night, rest up for my audition, or at least practice.
Dün gece erken yatmalıydım. Seçme için dinlenmeli ya da en azından çalışmalıydım.
Well, you rest up, buddy.
Dinlen biraz, dostum.
I promised that I would pack up the rest of Ian's stuff before Melissa gets home.
Melissa gelmeden önce Ian'ın kalan eşyalarını paketleyeceğime söz verdim.
Now its up to Lion-O to get us the rest of the way.
Yolun geri kalanını bulmak Lion-O'ya kaldı şimdi.
But you did type up the rest of the list.
Ama listenin kalanını sen yazdın.
Now we need to pick up supplies for the rest of the journey.
Şimdi yolculuğumuzun kalanı için malzemeler temin etmeliyiz.
So unless one of those two boys just up and volunteered that they killed that girl, your client's gonna go back to prison for the rest of his life.
O iki çocuk ortaya çıkıp o kızı öldürdüklerini kabul etmedikçe müvekkilin hayatının sonuna kadar hapiste olacak.
If you don't stop challenging me on this, you might wind up spending the rest of your childhood in this place.
Eğer bana bu konuda karşı geleceksen çocukluğunun geri kalanını da burada geçirebilirsin.
I'm the one that gets to see his face light up when he sees the field for the first time, and I'm the one who gets to relive that moment for the rest of my life, not you.
Onun o kalabalığı gördüğünde gözlerinin parlayışını görmek benim hakkım ve bunu hayatı boyunca hatırlayacak olan kişi de benim, sen değil.
The rest is up to us.
Gerisi bize kalmış.
Oh, Ange, if Michael spends the rest of the day alone with your dad, by the time we get home, he's gonna be wound up tighter than an eight-day clock.
Ya Ange, Michael günün geri kalanında babanla yalnız kalırsa, eve vardığımızda ekstra sekiz saat daha gerilmiş olacak.
Well, I'm pretty booked up for the rest of the day.
Bugün için epey doluyum.
I mean if it wasn't for us, he would have spent the rest of his life at that cold shelter with no one to love him or chew up his apple sauce for him.
Biz olmasaydık, hayatının geri kalanını o soğuk barınakta, onu seven ya da onun yerine elma hoşafını çiğneyen kimse olmadan geçirecekti.
All right, you get some rest, get cleaned up.
Gidip temizlen ve dinlen.
And you've pretty much made up your mind about the rest of the country.
Ve ülkenin geri kalanıyla ilgili büyük ölçüde siz karar veriyorsunuz.
Try to beat me first the rest is up to Allah.
Hele bir yen, gerisini Allah bilir.
Sometimes I imagine the rest of the world waking up, getting on busses, or they may be getting on subways.
Bazen hayal ederim dünyanın geri kalanının uyanışını, otobüslere binişini, ya da metrolarla seyahat edişlerini.
You still did enough fucked up shit to spend the rest of your life in prison.
Yine de tüm hayatını hapiste geçirmene yetecek kadar berbat işler yaptın.
Now, I'm going to give my chops a rest and bring a friend up to the stage.
Müziğe biraz ara verip sahneye bir arkadaşımı çağıracağım.
The rest of'em - the delusionals, borderlines, compulsives, paranoids, schizoids - make up Australia as we know it.
Geri kalanlar ise vesveseliler, sınırda olanlar, kompolsifler paranoyaklar, şizofrenler. Avusturalya bunlardan ibaret.
We're girls, Dad - we're gonna be girls for the rest of our lives, so why don't you just shut up about it?
Biz kızız baba. Hep kız olarak kalacağız. Bu yüzden sızlanmayı kes artık!
to afford you the time to dig-up the dough and jump onto a cigarette boat and zip-down to the Bahamas where you can sip rum for the rest of your days and listen to classic rock played by bands with muscular guitarists and dead drummers.
günün geri kalanında rom içerek, ölü bateristlerin ve güçlü gitaristlerin çaldığı klasik rock müziğini dinleyerek geçireceksin.
The rest of you don't bother getting up.
Diğerleri kalkmaya zahmet etmesin.
Get in here a minute. Rest your feet up.
Gelsene
- Run the rest, see what comes up.
- Sen şu kalanlara bak hele bir.
Randy, you drop in and head up river with the rest of your troops, split up on foot.
Randy, oymağın geri kalanıyla ayrılıp nehir boyunca ilerleyin.
The rest of us have piled up our losses, me, Carol, Beth, but you just keep on keeping on.
Ama benim, Carol'ın ve Beth'in kaybettikleri çoğaldı. - Sense aynı devam ettin.
He's selling drugs around upstairs, and he's got the rest of them locked up down here without any rights.
Üst katlarda uyuşturucu satıyor ve kalan mahkumları da hiçbir gerekçe olmadan aşağı katlara kilitliyor.
Yeah, I thought without some human contact, you'd end up in a hospital for the rest of your life.
- Hayır. - Evet, eğer bir insanla iletişim kurmazsan hayatının sonuna kadar hastanede kalacağını düşünüyordum.
Com'on up now boy, get yourself a rest, you did a fine job, a real fine job.
Kalk bakalım, iyice dinlen. İyi iş çıkardın, iyi iş.
Let's just hope the rest show up.
Kalanı da göstermenizi umuyoruz.
Andromeda mama, all alone now, coming to the wire, well clear of the rest. Liza's turn gets up for second.
Andromeda Mama tek başına, diğerlerinden uzak ara ipi göğüslüyor Liza's Turn ikinciliği alıyor.
Maybe just relax, and get some rest, order up a steak, get a movie.
Biraz dinlenir, uyursun biftek söylersin, film seyredersin.
Why don't we just see what's up with the rest of the team.
Takımın geri kalanının ne yaptığına neden bakmıyoruz.
Let's unload the rest of this, get it up top.
Hadi şunları indirelim de yukarıya taşıyalım.
Squally this morning, rounding up this afternoon and clearing for the rest of the week.
Bu sabah fırtınalı, öğleye doğru toparlanacak ve tüm hafta boyunca açık olacak.
I just wanted to come by and bring you that, and let you know that if you wanted to come over tomorrow and pick up the rest of your stuff,
Gelip onu vereyim istedim
upsy 47
upstate 42
uppercut 41
upham 30
upper east siders 33
up you go 144
up next 81
up yours 130
upside down 57
up top 130
upstate 42
uppercut 41
upham 30
upper east siders 33
up you go 144
up next 81
up yours 130
upside down 57
up top 130
up to you 126
up against the wall 84
up guy 119
up call 187
up and at' em 72
up north 49
up the stairs 74
up we go 50
up now 50
up high 87
up against the wall 84
up guy 119
up call 187
up and at' em 72
up north 49
up the stairs 74
up we go 50
up now 50
up high 87