Right behind me tradutor Turco
608 parallel translation
Right behind me.
Arkamdalar.
He's sitting right behind me.
Tam arkamda oturuyor.
He was right behind me on the staircase.
Merdivende tam arkamda duruyordu.
You're right behind me.
Tam arkamda duracaksın.
And then, times when I'd be losing my grip... there she'd be, right behind me... pushing me back up again.
Ve krizlerim tuttuğunda... hep yanımda olur... beni hep ayakta tutardı.
- He was right behind me at the bridge.
- Köprüdeyken hemen arkamdaydı.
I thought you were right behind me.
Hemen arkamda olduğunu sanıyordum.
They're right behind me.
Onlar peşimde.
She's right behind me.
Hemen arkamdan geliyor.
Right behind me.
Tam arkamda.
He's right behind me.
Bana çok yaklaştı.
Please check, if there's a terrorist sitting right behind me.
Hiç birşey olmamış gibi davranın. Lütfen arkada terörist olup olmadığını kontrol edermisiniz.
I'll take the lead and I want you right behind me all the way!
Ben başlıyorum sizin de benden sonra söylemenizi istiyorum!
He was right behind me and now he's gone.
Tam arkamdaydı, gitti şimdi.
The Mike Force is right behind me.
Mike Kuvveti tam arkamda.
About 30 men are coming right behind me.
Yaklaşık otuz kişi hemen arkamdan geliyor.
They're right behind me!
Hemen arkamdalar.
You'll be right behind me?
Tam arkamda olacak mısın?
BRAM : The smoke was getting thicker, and the people was right behind me.
Duman gittikçe yayılıyordu ve insanlar hemen arka tarafımdaydı.
'Quadraphonic sound, colour TV, 'I got a big bar sitting right behind me.
Çünkü tam arkamda bir müzik setim, renkli televizyonum ve barım var.
He was standing right behind me, so the elevator door opens and that... woman inside...
Asansördeki sarışın kadar iyi. Tam arkamdaydı ve asansörün kapısı açılınca kadın paramparça olmuştu.
You're right behind me.
Arkamdasın, biliyorum.
Transportation's right behind me.
Nakliye tam arkamdaydı.
Just then... you called me. Helena. You were right behind me.
13 00 : 14 : 24 : 08 O sırada... 04 00 : 14 : 26 : 10 sen bana seslendin.
Lynch is right behind me.
Lynch arkamda.
You stay right behind me, punk!
Peşimden ayrılma serseri!
You just stay right behind me. God damn it!
Sen sadece arkamda kal.
There were two chauffeurs right behind me.
Arkamda iki şoför daha vardı.
- Right behind me.
- Hemen arkamda.
I'll go first. Stay right behind me.
Önden ben gideceğim.
Listen, I have something for you. It's right behind me, on the pump.
Dinle, sana göre birşeyler var arkada pompada.
- He's right behind me.
Ne var ne yok?
He's right behind me!
Peşimde!
- She was right behind me.
- Tam arkamdaydı.
* * Yeah, they're in there right behind me * * * * Everywhere that I go * *
\ Evet, onlar benim tam arkamdalar / \ Nereye gidersem gideyim /
Anyhow, Miss Julie, she's right in behind me all day to fix them... just the way you used to like them.
Her nasılsa, Bayan Julie bunları eskiden sevdiğiniz gibi dizmek için tüm gün peşimdeydi...
But right then it gave me a nasty feeling to be thinking about them at all... with that briefcase right behind my head that had her father's signature in it... and what that signature meant.
Ama birden bunu düşünmek bile beni rahatsız etti arka koltukta çanta ve babasının imzaladığı başvuruyu hatırlayınca.
That behind me back, he's trying to steal White O'Mornin'right from under me nose?
Benim haberim olmadan, White O ´ Mornin ´ i almaya çalışıyormuş.
Me and Wes'll be right behind you.
Ben ve Wes hemen arkanızda olacağız.
You wanna find me... you just look over your shoulder...'cause from now on I'm gonna be right behind you.
Beni bulmak istersen, Etrafına bakman yeterli, Çünkü bu andan itibaren, tam arkanda olacağım.
Come up as quietly as you can Right close up behind me, then in with the raspberries, right?
Olabildiğince sessizce arkamdan yaklaşın.
He questioned the student on my left... on my right, in front of me... behind me, and then, glaring at me... asked somebody else the question.
Solumdaki, sağımdaki... önümdeki, arkamdaki bütün öğrencilere soru sordu... sonra, bana dik dik bakarak başkasına sordu.
Doolittle, I'm heading right toward something. It's behind me, in the distance.
Doolittle, bir şeye doğru ilerliyorum, arka tarafımda, uzakta.
Me. I will come in right behind
Arkanda olacağım, ona süpriz yapmak istiyorum.
They're right behind me.
Arkamdalar.
That's right, just now you saw me taking off my clothes so you have to leave your eyes behind
temin beni soyunurken gördün! o yüzden gözlerini bana vermelisin!
Delivering a card to some old hag. Watching her eyes mist up,..... kinda gets me right behind the old ballpoint.
Kocakarının birine bir kart teslim ediyorsun ve gözlerinin yaşardığını görüyorsun.
It's me! Fat Feng is right behind
şişko Feng tam arkanda
But if something does, I've got keys right here... so you can't leave me behind.
Ama eğer bir şey olursa da, anahtarlarım burada. Yani beni arkada bırakamazsınız.
All right, walk behind me.
Pekala, arkamdan yürü.
I don't need no CD to tell me Colleen Sutton's behind this whole thing, all right?
Colleen Sutton'ın her şeyi çevirdiğini ispatlamak için CD'ye gerek yok, tamam mı?
right behind you 176
right behind 17
behind me 73
mexico 335
metro 61
merci 624
menu 31
melanie 499
merida 43
metres 235
right behind 17
behind me 73
mexico 335
metro 61
merci 624
menu 31
melanie 499
merida 43
metres 235