English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ S ] / Should be fine

Should be fine tradutor Turco

677 parallel translation
I think it should be fine. what did you do to me?
Hey, bana ne yaptınız?
Well, he should be fine, as long as he's confined to his desk.
Masasından kalkmadığı sürece kendisi için sorun olmayacaktır.
As long as nothing rusted, you should be fine.
İçindekiler paslanmadıkça bir şey olmaz.
Some units are aligned with Duke Red but it should be fine.
Bazı birimler Dük Red'i destekliyor ama sorun olmaz.
With your energy, you should be fine
Merak etme, üstesinden gelirsin.
A business suit should be fine, as long as I wear a black tie.
Bir iş elbisesi giyeyim, ancak kravatım siyah olsun.
Then it should be fine, as long as you can be responsible.
Öyleyse sorun yok, tabii tüm sorumluluk senin omuzlarında olacak.
As long as the child is happy, everything should be fine.
Çocukları mutlu olduktan sonra, gerisi hiç mühim değil.
Should be fine forthe course.
Yarış için iyi olacak.
Well, then I can operate by 12 and you should be fine by 6.
Öyleyse operasyonu 12'de yapabilirim, 6'da iyileşmiş olursunuz.
Hair should be fine.
Saçlar iyi oldu.
This should be fine.
Bu iyi olur mu?
About the bail amount... With 100,000 yen, you should be fine.
Kefalet miktarıyla ilgili... 100 bin yene hallederiz.
I'll show you that should be fine.
İyi olmayı sana göstereceğim
- That should be fine.
- Evet. İşimi görür.
If she gets plenty to eat, her strength will return... and she should be fine.
Eğer daha çok yerse, gücü yerine gelir... ve iyileşir.
It should be fine, - shouldn't it?
Oldu sanırım değil mi?
It should be fine this way.
Böyle devam etmek zorundayız.
Just put an L and an R on each of his shoes, and he should be fine.
Ayakkabılarına sağ ve sol yazarsın o da yolunu bulur.
He should be fine.
Ona bir şey olmaz.
My insurance will probably pay for the fence... and that should be fine.
Sigortam çitin parasını verir bir sorun olmaz.
There we are! There, that should be fine.
Evet güzel.
I'd like to keep him here overnight, but he should be fine by tomorrow.
Onu bu gece burada tutacağım, ama yarına kadar bir şeyi kalmaz.
It will ache for a few days, but it should be fine.
Birkaç gün ağrıyacak ; ancak düzelecektir.
- The morning should be fine.
- Sabah uygun olabilir.
He's in a lot of pain but I think he should be fine.
Çok acı çekiyor ; fakat iyileşebileceğini düşünüyorum.
1 : 00 should be fine.
Saat bir benim için uygun.
It should be fine.
Burası iyi.
Uh, twenties should be fine.
20 tane yetecektir.
Your shoe should be fine now.
Ayakkabılarınız hazır olmalı!
Yes this should be fine.
Evet, iyi olacak.
She should be fine, but I'd like to run another test on her spinal tissue.
O iyi olacak fakat yinede belkemiği dokusunda bazı testler yapacağım.
Control system's pretty intelligent, so as long as we don't run into any trouble we should be fine.
Çok gelişmiş bir kontrol sistemi var. Başımız belaya girmediği sürece bir sorunumuz olmaz.
By the time you get home, everything should be fine.
Eve gidene kadar her şey düzelir.
End of the week should be fine.
Bu haftanın sonuna kadar karar ver.
It would be a very fine thing I believe to pass our lives together with our common scientific dream to work together constantly in our search and any discovery that we should make no matter how small would deepen the friendship
İnanıyorum ki hayatımızın geri kalanını birlikte, ortak bilimsel ruyamızla geçirmemiz iyi olur. Araştırmalarımızda devamlı beraber çalışmak ve yapacağımız her buluş ne kadar küçük olursa olsun halihazırda olan arkadaşlığımızı derinleştirecek ve birbirimize olan saygımızı artıracak.
Coming along fine... should be out of here in a few days.
Gittikçe iyileşiyorum... birkaç güne kadar taburcu olurum.
That'll be just fine. Should be an interesting evening for me.
Güzel ve ilginç bir akşam olacak.
You should be making fine children.
Mükemmel çocuklar yapmalısınız.
It should be just fine
Tam istediğiniz gibi olacak.
You should be feeling fine.
İyi hissedeceksiniz.
he'll be fine but he should stay overnight for observation.
İyi misin?
There's 4 bottles prepared already, so you should be fine until tomorrow morning.
4 şişe hazırlandı. Yarın sabaha dek idare edersin.
Don't you find it interesting that of all the fine restaurants in Boston to dine, that Evans should repeatedly dine at Melville's right upstairs from where I can be found every day of the week? No, no.
Sam, sence de Boston'da tonla iyi restoran varken Evan'ın sürekli Melville's'de. benim haftanın her günü bulunduğum yerin üst katında yemek yiyor olması çok ilginç değil mi?
And if you can't fill us in yet, well, hell, we should be kissing your feet for your fine efforts.
Şimdilik bize bilgi veremesen de, mükemmel çabaların için ayağını öpmemiz gerekir.
I should be all right you know, apart from the fact that I'm wanted by a lynch mob, and the police are after me and there's a homicidal maniac loose, and I'm unemployed, you know, everything else is fine.
Buna mecburum. Bunun dışında bir çete beni linç etmek istiyor, polis peşimde,..... ortada bir manyak var ve ben işsizim. Diğer her şey iyi.
The engine's fine, the axle should be okay.
Motor iyi durumda, aks da işinizi görür.
All I'm sayin', man, fine as she is, she should be giving you something.
Dostum benim bütün söylediğim, onun gibi güzel birinin, sana bir şeyler vermesi gerektiği.
Well, it's all right, it's fine, I believe you're too young to be informed but since your friends are trash mouths, I think you should hear it
Bunu öğrenmek için daha çok küçüksün ama arkadaşların çok argo konuştuğu için benden duymalısın.
Perhaps you should call your doctor. I'll be fine, fine.
Doktorunuza gözükseniz.
You've shown yourself a fine dancer despite all your protests... and it should not be improper for us to dance.
Bütün karşı çıkmalarına rağmen çok iyi dans ettiğinizi gösterdiniz. Ayrıca bizim dans etmemiz yanlış olmaz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]