Something's wrong here tradutor Turco
371 parallel translation
Something's wrong here.
Yanlış anlaşılma vardır.
Something's wrong here.
Burada bir hata var.
There's always something going wrong around here
Sürekli bir yerleri bozuyorlar. Bunu nasıI beceriyorlar?
They'll say, "Something's wrong here, we've been duped!"
Kendi kendilerine şöyle diyecekler : " Burada bir hata var, kandırıldık!
Wait a minute, there's something wrong here.
Bir dakika, burada yanlış bir şey var.
There's something wrong here.
Burada ters bir şeyler var.
There's something wrong here.
Şurada bir şey olmuş.
Something's wrong here.
Burada bir terslik var.
Well, there's something wrong here.
Ama burada bir yanlışlık var.
There's something very wrong around here.
Burada yanlış şeyler oluyor.
You're wrong, you know, you're wrong, but there's something wrong here there's something that's been overlooked.
Yanılıyorsun, biliyorsun, yanılıyorsun, ama burada yanlış bir şey var gözden kaçan birşey olmalı.
Looks like there's something wrong with everything around here.
Sanki etrafta ne varsa her şey defolu.
What would you do around here if something did go wrong?
Bir şeyler yanlış giderse, buralarda ne yaparsınız?
These here contraband children say there's something wrong at that cabin.
Köle çocuklar şuradaki kulübede kötü bir şey olduğunu söylediler.
THERE'S SOMETHING WRONG HERE, AND I THINK SHE'S HIDING SOMETHING.
Burada yanlış bir şeyler var, ve bence o bir şeyler saklıyor.
I told you there's something wrong here.
Burası yanlış yer demiştim.
There's something wrong here. Let me help. It's not serious.
Evet, şurada bir defo var ama biraz rötuşla düzelir.
- Something's wrong here, I can feel it.
- Burnuma kötü kokular geliyor. - Yeter be! - Gel.
- Something's wrong here.
- Burnuma kötü kokular geliyor demiştim.
Look, there's something very wrong here.
Burada bazı yanlışlıklar var.
I know something's wrong here.
Burada bir terslik var.
I'm sorry. Something's wrong here.
Afedersiniz ama burada yanlış giden bir şeyler var.
Something very wrong here.
Burada bir şeyler yanlış.
Something went wrong. And that's why we're here.
Bir şeyler ters gitti, bu yüzden buradayız.
When Guan Yulou comes He'll sense something's wrong here
Guan Yulou geldiğinde iş yerininin icabına bakar
Yes, something's wrong here, Vassily Antonovich.
Olamaz!
Yow, there's something wrong here, eh? !
Yav, bu işte bir karışıklık var yav.
There's something wrong here somewhere.
- Orada yanlış giden bir şeyler var. - Şuraya bak.
Something's wrong here.
Bir sorun var.
- No, I really think there's something wrong here, Susan.
- Hayır, ben gerçekten bir terslik olduğunu düşünüyorum. - Evet.
I'm gonna find Alex and tell him there's something wrong here.
Alex'i bulup bir sorun olduğunu söyleyeceğim.
I'll tell you, Grizelda, there is something wrong here.
Sana söyleyeyim, Grizelda, bu yerde yanlış bir şeyler var.
If he's allowed to go free, then something really wrong is going on here.
Bu adam serbest kalırsa... o zaman burada gerçekten yanlış olan bir şey var.
- There's something very wrong here.
- Burada ters bir şey var.
Something's wrong here.
Burada bir gariplik var.
Something's wrong here. No one has seen or knows anything about 3PO.
Burada bir şeyler oluyor. 3PO'ya ne olduğunu bilen yok.
Something is wrong here.
Burada yanlış birşey var.
I didn't say that, but something's wrong here.
Çok kolay kazandı.
Something's wrong here, and that's it.
sadece bir şey rahatsız ediyor.
I know something's wrong here.
Neyin mide bulandırdığını biliyorum!
Something's wrong here.
Burada ters bişeyler var.
I think there's something wrong here!
Galiba bir sorun var!
Well, I don't have the answers... and I certainly don't know how all the pieces fit together. But there's clearly something wrong here.
Cevaplar bende değil, ve kesinlikle parçaların nasıI biraraya geldiğini bilmiyorum, ama burada bir yanlışlık olduğu kesin.
There's something very wrong here.
Ters giden bir şeyler var.
Something's wrong here.
Bu işte bir yanlışlık var.
There's something wrong with the starter, so I hid it here.
Marş basmıyordu, ben de onu buraya sakladım.
Something's obviously gone very wrong here... and the best course of action is to shut down... take our losses, and get out of this mess... before it really gets out of hand.
Bir şeylerin çok ters gittiği ortada. Yapılacak en iyi şey gösterimi durdurmak. Hesabımızı görmek ve..... işler tamamen çığırından çıkmadan bu olayı kapamak.
Sorry, Hannibal. Would've been here sooner, but there's something wrong with my car.
Daha erken burada olacaktım ama arabamda bir sorun çıktı.
Something is very wrong here.
Burada yanlış giden birşeyler var.
Something's wrong here and I'm fed up with it.
Burada ters bir şey var. Bıktım artık.
Be careful, there's something wrong here
Ters giden bir şeyler var, dikkatli ol!
something's wrong 881
something's wrong with you 23
something's wrong with me 26
something's wrong with him 16
here 35434
here we go 9033
here you go 5858
here we go again 374
here goes nothing 99
here comes the sun 21
something's wrong with you 23
something's wrong with me 26
something's wrong with him 16
here 35434
here we go 9033
here you go 5858
here we go again 374
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
here we are 2264
here it is 2313
here she comes 366
here you are 1966
here i come 382
here's my number 71
here's the thing 1106
here we come 237
here it comes 620
here we are 2264
here it is 2313
here she comes 366
here you are 1966
here i come 382
here's my number 71
here's the thing 1106
here we come 237