English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ S ] / Stay in

Stay in tradutor Turco

17,450 parallel translation
I told you to stay in the car.
Sana arabada kalmanı söylemiştim.
Is this why you wanted to stay in Rosewood?
Senin Rosewood'da kalmayı isteme sebebin bu muydu?
I-I'll stay in a broom closet.
Süpürge dolabında bile kalırım.
You know, if you can't find any place else to stay you can always stay in the guest room.
Eğer kalacak başka bir yer bulamazsan misafir odasında kalabilirsin.
You're gonna let him stay in our house?
Onun evimizde kalmasına izin mi vereceksin?
I just think it's a good idea to stay in Rosewood a little while longer.
Rosewood'da biraz daha kalmak iyi olur diye düşünüyorum.
Why do I have to stay in a hospital?
Neden hastanede kalmam gerekiyor?
Thought I told you to stay in the car.
- Hani arabada kalacaktın?
Stay in your limits.
Haddini aşma.
You have to stay in bed.
- Yatakta kalmalısınız.
Ferrari hadn't given up, and Ford did everything they could to help Ferrari stay in the race.
Ferrari vazgeçmemişti ve Ford her şeyi yaptı Ferrari'nin yarışta kalmasına yardımcı olabilirler.
Stay in the car.
Arabada bekle.
You were forced to abandon the pleasures of the caffeinated bean during your stay in the Catacombs, but you and I both know... your strong desire... for the cappuccino con doppio caffé.
Yeraltı Mezarlığı'nda kaldığında kafeinin verdiği zevkten mahrum kalmış olabilirsin, ama her ikimiz de biliyoruz ki... cappuccino'ya karşı... büyük bir zaafın var.
In your four years at South Ferry, there's been a fair few'transfer requests from officers who didn't want to stay in your team.
South Ferry'deki dört yılın boyunca transfer istekleri oldu. Takımında kalmak istemeyen memurlar oldu.
Not if I can convince her to stay in Los Angeles.
Onu Los Angeles'ta kalmaya ikna edersem bir önemi olur.
And now you want to go running off to work for my idiot brother so that you can stay in Los Angeles while I, what, disappear off to New York?
Şimdi kalkmış bir de geri zekalı kardeşimle ortak olalım diyorsun. Sırf beni New York'a yollayıp Los Angeles'ta kalabilmek için.
Let's stay in.
Hadi evde kalalım.
I'll meet you up there when I'm done, so stay in the house.
İşim bittiğinde seninle orada buluşurum, o yüzden evde kal.
I thought I told you to stay in the house.
Sana evde kalmanı söylediğimi sanıyordum.
Just stay in the moment.
- Konudan sapma.
- Stay in the car.
- Arabada kal.
The longer you stay in this coven, the more dangerous it becomes for you.
Bu meclisten kaldığın sürece daha çok tehlikeye gireceksin.
You didn't even wanna go till you found out Chaz is gonna stay in the same resort as us.
Chaz'de bizimle aynı yere gittiğini öğrenene kadar gelmek istemiyordun bile.
Every time I look at you... I am so thankful that I decided to stay in Syracuse.
Ama sadece şunu bilin ki, size her baktığımda iyi ki Syracuse'da kalmışım diyorum.
But there has to be a way for you to stay in this world.
Ama bu dünyada kalmanın bir yolu olmalı.
Well, stay in town.
Şehirden ayrılma.
Oh, no, allow me to stay in this rusty tin can a little longer.
Olamaz! Bırak da bu paslı teneke kutuda biraz daha kalayım.
So you two will stay in a holding cell while I...
Sizi nezarethaneye kapatıp oraya...
Stay in touch.
İletişimde kalın.
Think it'll stay in?
Sence içeride kalabilir mi?
Look, right or wrong, 58 % of the folks in this county feel that the Farrells have a right to stay where they are.
- Doğru ya da yanlış eyalet halkının % 58'i Farrelların oldukları yerde kalma haklarının olduğunu düşünüyor.
Or you could stay here and help me convince Gwen she's in danger.
- Yada burada kalıp Gwen'i tehlikede olduğuna inandırmama yardım edebilirsin.
I'm here in his studio above the Petco to see if I want to "nama-stay" for the whole class.
Stüdyosundaki yoga matının üzerindeyim. Bakalım tüm sınıf için bu pozisyonda açık verebilecek miyim?
( sighs ) ( car starts ) No, when I was in New York, I was a trial lawyer, and then I got pregnant with Hattie and, you know, my husband was moving up in the ranks, and I was just like, you know what? I'm going to stay home.
Hayır, New York'tayken, duruşma avıkatıydım,... sonra Hattie'ye hamile kaldım ve kocam terfi edince taşındık ve böyle gelişti, ne var biliyor musun?
He cometh up, and is cut down, like a flower. He fleeth as it were a shadow, and never continueth in one stay.
Çiçek gibi açıp solar, gölge gibi gelip geçer. "
No, uh, stay. Uh, I want to help... anything to finally bring some justice to Edith.
Edith'in katilini adalete teslim etmek için yardım etmek istiyorum.
You got him talking. I'll stay here, follow him in case he takes off.
Ben kaçma ihtimaline karşı burada kalacağım.
But we'll stay close, recording the exchange in the van while the front man brokers the sale.
Orada olmayacağız. Ama yakın bir yerde olacağız. Olay yerindeki adamımız değişimi yaparken karavanda kayıtta olacağız.
Now, in order for that to happen, you need to stay out of the way.
Senin yapman gereken şeyse, bu işten uzak durmak.
All but a few will stay behind to destroy the last of S.H.I.E.L.D.
Birkaçı hariç hepsi, S.H.I.E.L.D'in kalanını yok etmek için geride kalacak.
But we will be in danger whether you go or stay.
Ama kalsanızda, kalmasınızda tehlikede olacağız.
How long we'd live in this house, how long my parents would stay married, if my father would have kids with Mona...
Bu evde daha ne kadar oturacaktık? Bizimkiler daha ne kadar evli kalacaktı? Babamın Mona'dan çocukları olacak mıydı?
It's best you stay settled in bed, then. No, I can't.
- Yatakta kalman daha iyi o zaman.
We need to call Rodolfo and ask him to bring more, because if we need in there, how are we going to stay?
Rodolfo'ya söyleyelim, getirsin. Ya biraz daha gerekirse?
Well, I'm awfully glad I have this woman in my life, and I hope she's here to stay.
Bu kadın hayatımda olduğu için çok memnunum ve umarım kalıcı olur.
Look, there's a lot of ways to stay busy in prison, okay?
Bak, hapishanede birçok meşgul kalma yolu var, tamam mı?
I put her in the cargo bay with mini you, told them both to stay put.
Küçük senle birlikte onu kargo bölümüne koyup orada kalmalarını söyledim.
Ray is in my pocket and Mick has elected to stay.
Ray cebimde, Mick de burada kalmaya karar verdi.
You stay here. hank needs you.
Hank'in sana ihtiyacı var.
Or you stay out of jail, you help us put an actual criminal in the can.
Ya da sen hapse girmezsin bizim gerçek bir suçluyu hapse sokmamıza yardım edersin.
You'll stay at Frits'house.
Frits'in evinde kalacaksınız.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]