Stop me tradutor Turco
18,291 parallel translation
And nobody is going to stop me from looking for them.
Kimse onları öğrenmemi engelleyemez. Dinle Kirsten, yeni protokül yüzünden Ed'in anılarının saptanması mümkün değil.
Are you gonna stop me, or is any of this starting to make sense to you like it is to me?
Beni durduracak mısın yoksa bunlar senin de mi aklına yatmaya başladı?
And when you're not there to stop me, when nobody else is, I'll go.
Beni durdurmak icin sen ya da bir baskasi olmadigi bir anda da gidecegim.
You could stop me.
Beni durdurabilirdin.
Are you gonna stop me?
Beni durduracak mısın?
Ah, well, he's not going to stop me from trying. ... where you stand.
Denemekten hiç vazgeçmedim.
How are you going to stop me?
Beni nasıl durduracaksın?
So just tell me what I need to do to make this stop and I'll do it.
Sadece bu pisliği durdurmak için ne yapmam gerektiğini söyle.
Kirsten. les Turner ordered me to stop looking into ed Clark's murder.
Kirsten. Restorantta sana söylemek istediğim şey Les Turner'ın, Ed Clark cinayetini araştırmamı bırakmamı istediğiydi.
Les Turner ordered me to stop looking into Ed Clark's murder.
Les Turner, Ed Clark cinayetini soruşturmamı yasakladı.
You need to stop blaming me for finding someone, hon.
Birini bulduğum için beni suçlamayı bırakmalısın, tatlım.
- Stop calling me that.
- Bana öyle seslenme.
If I'm the one he's trying to stop, why not come for me?
Durdurmaya çalıştığı bensem neden bana gelmedi?
Listen to me. If you stop resisting, it won't hurt as much.
Direnmezsen o kadar acıtmaz.
To stop me. That's not possible.
Mümkün değil bu.
You ask me, it's like trying to stop a tank with a BB gun, but... you know your sister.
Bana sorarsan, havalı tüfekle tank durdurmaya çalışmak gibi ama kardeşini tanıyorsun.
I mean, you said it yourself, he's not gonna stop coming after me.
Benim peşime düşmeyi bırakmayacağını söyledin.
You don't know this guy. How'bout you stop telling me things I don't know?
- Bilmediğim şeyleri söylemeyi bırakmaya ne dersin?
Iris, you can stop worrying about me.
Iris, benim için endişelenmeyi bırakmalısın.
You're asking me to stop doing the only thing I became good at out of necessity.
Gereklilik haricinde yapıp da kendimi iyi hissettiğim tek şeyden vazgeçmemi istiyorsun.
Well, it's kind of my life's dream, but if you want me to stop, I'll do it for you.
En büyük hayallerimden biri bu ama istemiyorsan senin için yapmam.
- Stop following me!
- Beni takip etmeyi kes!
Whatever cracked-out science thing you're about to do, I need you to stop and I need you to listen to me, because this is about Delphine.
Ne tür delice bilimsel bir şey yapacaksan durmanı istiyorum ve beni dinlemelisin çünkü konu Delphine hakkında.
Stop telling me to "be cool"! I'm not cool!
Endişelenmememi söylemeyi kes, sakin olamıyorum.
Stop ganging up on me.
Bana karşı grup olmayı kesin.
Don't let me stop you.
Sana engel olmayayim.
Stop giving me the side-eye.
Yan gözle bakıp durma.
Yeah, or you could, uh, just stop following'me.
Evet, ya da beni takip etmeyi bırakabilirsin.
And I wish that somebody had told me a very long time ago that it's okay to just... stop.
Keşke bana da uzun zaman önce birisi gelip sadece dur deseydi.
Believe me. I am all about sisterhood and philanthropy, but ever since the candle ceremony, I can't stop thinking about that book.
Her şeyi kardeşlik ve hayırseverlik üzerine düşündüm ama seremoniden beri hikayeyi aklımdan çıkaramıyorum.
They promised me they'd let us go! Stop!
Rahat bırakacaklarına söz verdiler!
You have to let me stop him!
Durdurmama izin vermelisiniz!
You told me to stop and take a breath, and that's all we're telling you to do now.
Oturup sakinleşmemi söylemiştin şu anda bizim de sana söylediğimiz bu.
Because it seems to me you want to do more than stop Zoom.
Bana Zoom'u durdurmaktan fazlasını yapmak istiyormuşsun gibi geliyor.
What are you doing to me? ! Please stop!
Ne yapıyorsun bana?
If you're ready to finally stop being "The Horse" from Horsin'Around, send me an e-mail : Cuddlywhiskers @ harvard.edu.
Horsin'Around'daki at olmaktan vazgeçmeye hazırsan, cuddlywhiskers @ harvard.edu adresine e-posta gönder.
Please, stop. You're hurting me.
Dur lütfen, canımı yakıyorsun.
Cartman, will you just help me mess with Butters to stop his little agro club from getting any bigger?
Cartman, sadece sapık klübü daha da büyümeden Butters ile başa çıkmama yardımcı olur musun?
Stop talking to me, I'm working here.
- Sussana, çalışıyorum.
Oh, fine, if it'll finally make you stop calling me, asking me to go on errands.
Tamam. Bana ayak işleri yaptırmayı keseceksen getiririm.
You're the guy who worked at Value Stop with me, and, we used to watch Monday Night Raw together.
Benimle Value Stop'da çalışan adamsın sen ve Pazartesi geceleri RAW izlerdik.
I have called this number so many times to stop sending it to me.
Gazete göndermesinler diye bu numarayı defalarca aradım.
If I made a giant papier-mâché me head, would you stop eating my food?
Kağıttan dev kafamı yapsaydım yemeğimi yemeyi bırakır mıydın?
- Hey, stop calling me that.
- Hey, bana öyle hitap etmeyin.
Hey guys, can you stop speaking in code, and tell me what the fuck you're talking about?
Şifreli konuşmayı bırakıp neden bahsettiğinizi söyler misiniz amına koyayım?
Please stop looking at me.
Lütfen bana bakmayı bırakın.
I told you to stop FaceTiming me while I'm on the computer.
Ben bilgisayardayken beni FaceTime'dan arama demiştim.
Then how do we stop them from getting me elected President?
Onları yok etmenin bir yolunu bulsak bile bunu ülke çapına yayacak zamanımız yok. O zaman benim başkan seçilmemi nasıl engelleyebiliriz?
Stop trolling me.
Beni trollemeyi kes.
Stop fucking trolling me. ♪ Ching Chong ching loo is Die ♪ ♪ Ching Chong ching loo is Die ♪
Beni trollemeyi kes dedim, amına koyayım.
Give me a dollar and I'll stop.
Bir papel uçlanırsan keserim.
stop messing around 40
stop messing about 21
mexico 335
metro 61
merci 624
melanie 499
menu 31
merida 43
metres 235
mercedes 285
stop messing about 21
mexico 335
metro 61
merci 624
melanie 499
menu 31
merida 43
metres 235
mercedes 285