English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ T ] / Tell him everything

Tell him everything tradutor Turco

582 parallel translation
So, why did you tell him everything?
Niye o şeyleri söyledin?
- You don't have to tell him everything.
- Ona her şeyi söylemene gerek yok.
Did you tell him everything?
Ona her şeyi anlattın mı?
You must choose : Marry him or tell him everything.
Ya evlen onunla ya da açıkla her şeyi ona.
If you go, they'll tell him everything.
Eğer gidersen ona her şeyi anlatırlar.
I really don't care! Tell him everything!
Gerçekten umrumda değil!
I can tell him everything now.
Ona her an her şeyi anlatabilirim.
I will tell him everything.
Ona her şeyi anlatacağım.
In the morning I'm going to Sheriff Thibault, and I'm going to tell him everything.
Sabahleyin Şerif Thibault'a gideceğim, ve ona her şeyi anlatacağım.
Tell him everything, or tell him nothing.
Ya ona her şeyi anlatırsınız veya hiçbir şey söylemezsiniz.
- Tell him everything will be ready.
- Ona her şeyin hazır olacağını söyle.
There's nothing else to be done... except to go to their uncle, tell him everything and force him to understand.
Yapılabilecek başka birşey kalmadı... sadece amcalarına gidip tüm gerçeği anlatabilir, anlamasına uğraşabilirim.
"I have to talk to you about Karin." And then you'll tell him everything.
"Seninle Karin hakkında konuşmam gerek." diyeceksin ve herşeyi anlatacaksın.
If you don't go back, I'll tell him everything.
Eğer ki dönmezsen, herşeyi anlatırım ona.
- Tell him everything is under control.
- Her şey kontrol altında. - Emin misin?
Yet you tell him everything.
Gene de ona her şeyi anlatıyorsun.
Tell him everything.
Ona her şeyi anlatın.
He's ashamed of being a burden on such a virtuous wife, so I've decided to tell him everything.
"Masum" karısının başına bela açmanın utancını yaşıyor. O yüzden herşeyi söylemeye karar verdim.
Tell him everything.
Her şeyi anlatmak için ok gibi hızlı koş.
Let me speak to your Führer. I'll tell him everything he wants to know.
Führer'ine duymak istediği her şeyi söylerim.
I'll tell him everything.
- Ona, her şeyi anlatacağım. - Hayır!
I tell him everything.
Ona herşeyi anlatırım.
I'll tell him everything that's going on.
Olanlarι ona anlatacağιm.
- You tell him everything else.
- Ona her şeyden bahsedebiliyorsun.
Tell him everything, just as it was.
Ona her şeyi, olduğu gibi anlat.
You can tell him everything just as it was.
Her şeyi olduğu gibi anlatabilirsin.
You shall report to Lokotkov and tell him everything.
Lokotkov'a rapor verecek ve her şeyi anlatacaksın.
And I tell him everything he wants to know.
Ben de o yüzden öğrenmek istediği her şeyi ona anlatıyorum.
Tell him everything's going up!
Herşeyin fiyatı artıyor de!
"Tell him it's gone up, tell him everything's going up!"
"Fiyatın arttığını söyle. Herşeyin fiyatı artıyor de!"
When he gets back home and I ask him, he'll confess and tell me everything.
Eve döndüğünde, ona sorarım ve bana herşeyi olduğu gibi anlatıp itiraf edecektir.
Tell him Mimi says everything is all right, but that I've got to see him.
Ona de ki : Mimi her şey yolunda diyor, ama seni görmesi gerekiyormuş.
Tell him I'll write him a letter and explain everything.
Ona bir mektup yazïp her seyi açïklayacagïmï söyle.
Tell me everything about him.
Onunla ilgili gizlediğin ne var ne yok, anlatmalısın.
Phone the boss and tell him we got everything in cold storage.
Patrona telefon et ve burada her şeyin yolunda olduğunu söyle.
And you can tell him that everything you said about the Kellerson wasn't so
Yalan söylemiş olurum.
And tell him we'll have a big coming-out party for him... with a brass band and everything. - Okay.
Korkmasın.
Tell him to find out everything he can about John J. Macreedy.
John J. Macreedy hakkında bulabildiği her şeyi bulmasını söyle.
Get him to tell you everything to do this season.
Bu sezon yapmanız gereken her şeyi size anlatmalı.
Tell him I beg him to forgive... forgive me for everything.
Beni affetmesi için yalvardığımı söyle, her şey için.
He's also an informer... and if we don't take him he will tell everybody everything.
O, aynı zamanda bir muhbirdir. Eğer yanımıza almazsak, herkese her şeyi anlatacaktır.
Tell him I'd like to explain everything very carefully.
Ona her şeyi itinayla anlatmak istediğimi söyle.
Tell him I have confessed to everything.
Ona her şeyi itiraf ettiğimi söyleyin.
Or we can leave him here, and he'll tell the Germans everything.
Ya da burada bırakırız, Almanlara herşeyi anlatır.
If I tell him, everything will be ruined.
Ölürüm daha iyi. Ama o adam ya dönerse?
- And you will tell him everything?
Ona söylemeyeceksin değilmi?
And tell him I know everything.
Ona herşeyi bildiğimi söyle.
Cinnamon, tell Welmington I want everything they've got on him as soon as possible.
Cinnamon, Welmington'a söyle bu adamla ilgili elindeki tüm bilgiyi hemen istiyorum.
- I'll tell him everything.
- Ona, her şeyi anlatacağım!
Tell him we'll do everything we can, but, uh, his condition won't permit him to be moved.
Ona elimizden gelen her şeyi yapacağımızı söyle ama... ama durumu hareket ettirilmesine izin vermeyecektir.
Tell him we'll do everything we can to make him comfortable.
Ona, onu rahat ettirmek için elimizden gelen her şeyi yapacağımızı söyle.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]