That's nice tradutor Turco
11,956 parallel translation
Nice try, but you know that's not gonna fly.
- İyi denemeydi ama böyle bir şey olmaz.
Oh, that's so nice. And where's your glass?
- Ne kadar da iyi düşünmüşsün.
Just setting the mood. Oh, that's nice.
- Ortamı hazırlıyorum sadece.
A nice chat over tea? - That's different.
Çay eşliğinde güzel bir sohbet mi?
That's nice. They'll appreciate that.
Bunu takdir ederler.
That's nice.
- Çok güzel.
Isn't it nice that we have something in common besides you?
Senin dışında ortak bir noktamız olamaz mı yani? - Sence biliyor mudur?
I mean, it's a nice notion, it's just... from 1994 to 2001, I believed that Jordan Catalano was gonna show up in my driveway after a dirt bike accident, all scruffy and... beautiful... and he would need a bath and some... medical attention.
- Yani bu iyi bir düşünce, sadece 1994'ten 2001'e kadar Jordan Catalano'nun bir motosiklet kazasından sonra kirli ve güzel bir hâlde garaj yolumda belireceğine ve duş ile ilk yardıma ihtiyacı olacağına inandım.
We're going in the dressing room and some girls sent us some roses and I went, "That's nice, I'll give them to Vinnie."
Soyunma odasına gidiyoruz ve birkaç kız bize çiçek yollamış. "Çok güzel, Vinnie'ye vereceğim bunları." dedim.
"You know, the house is quite nice and that, " and my sister's room is quite good. "Is it okay if she can have a sunbed, please?"
"Ev çok güzel, kardeşimin odası çok güzel, şezlongu olsa sorun olur mu?" dedim.
That's not very nice.
Bu hiç hoş değil.
I'm recording infant anomalies, changes in the young children, the kind of stuff the Overlords are taking an interest in. That's nice for you.
Bebek aykırılıklarını, küçüklerdeki değişimleri Efendilerin ilgilendikleri şeyleri kayıt altına alıyorum.
Oh, it's nice that you're here.
Oh, burada olman ne kadar güzel.
It's not often that anyone says anything nice about any part of me.
Bir şeyim hakkında birinin beni övdüğü pek olmuyor.
That's... nice, I guess.
Bu güzel, sanırım.
Well, that would be nice if it was for sale, but it's not.
Satılık olsaydı alırdın ama değil.
That's nice.
İyiymiş.
Oh, that's so nice. Isn't that interesting?
- Bu çok güzel.
"Geode." That's very nice.
"Jeot." Bayağı güzelmiş.
He tells me that Hanover's a nice place... and that Savenstrasse is a nice, quiet little street.
Bana hep Hanover'in hoş bir yer olduğundan bahseder ve o hoş, küçük sessiz sokaktan, Sewanstrasse'den.
That's a really nice idea, but I think I would be climbing the walls inside of 5 minutes.
- Bu gerçekten güzel bir fikir ama 5 dakika içinde sanırım heyecandan yerimde duramam.
Rhonda, that's a nice name.
- Rhonda, güzel bir isim.
Oh, that's some nice Tase work, Lou.
Göz altına alma işi güzelmiş.
I think with your checkered work history... and that's the nice way of putting all the things I've heard... you don't have a whole lot of options right now, in tech or anywhere else.
Duyduğuma göre inişli çıkışlı iş geçmişinle ve tüm o şeyleri yapmadaki başarınla teknoloji ya da farklı bir sektörde çok da fazla seçeneğin yok gibi.
That's right, nice.
Böyle, güzel.
Well, that's a nice offer, but he's gone.
Güzel teklif ama o gitti.
That's nice.
Ne güzel.
I thought it might be nice to get some retribution for your mother's death. That it might cheer you up a little.
Annenizin ölümünün öcünü almak size iyi gelir biraz neşelenirsiniz diye düşünmüştüm.
That's very nice of you to say.
Bunları sizden duymak ne güzel.
- Elder abuse, that's nice.
Yaşlı istismarı, güzel.
And that's such a nice, round number.
Bayağı güzel yuvarlak bir rakammış.
That's nice.
Söylesene.
That's nice work, baby girl.
Aferin bebeğim.
That's very nice.
- Çok hoş.
Remember, there's so many girls that a pretty face and a nice body just don't even matter anymore.
Hatırla, burada güzel yüzü ve vücudu olan çok fazla kız var, ama hiç biri önemli değil.
That's a nice knob, Dean.
Çükün güzelmiş Dean.
That "skid mark", nice term of endearment, by the way, is the best goddamn field operative the agency's ever produced.
Bu arada "lekeli", güzel obir sevgi sözcüğüymüş, O, bu büronun yetiştirdiği en iyi lanet saha adamı.
That's nice of you to say. "
Bunu söylemen çok nazik. "
That's very nice of you to say.
Böyle düşünmen çok hoş.
Oh, that's so nice.
Çok hoşsun.
Oh, that's nice.
- Ne güzel ya.
~ Nice to meet you... ~ Elithra. ~ That's fantastic.
- Tanıştığımıza sevindim... - Elithra.
See, I think that's why people have kids, so they have something new to talk about, and... well, basically, that... never happened for us, so when a nice girl tells you that you're beautiful,
Sanırım insanlar konuşacak yeni bir şeyler olsun diye çocuk sahibi oluyorlar. Ve açıkçası... Ve bu bize hiç olmadı, yani eğer iyi bir kız güzel olduğunu söylüyorsa bence onu dinlemelisin.
It's nice that you and Felix are trying to find a guy for Dani, but... Extra, extra! I'm single, too!
Felix'le beraber Dani'ye birini ayarlamaya çalışmanız güzel ama burada ben de yalnızım.
Well, it's nice to see that you've grown into yourself, Damon.
Değişmediğini görmek güzel Damon.
Well, not that one. I mean, he's a nice lad, but... I won't go into it.
Demek istediğim, bu iyi bir delikanlı neyse bu konuya girmeyeceğim.
That's real nice, Uncle Danny.
Ne güzel şeyler söylüyorsun Danny Amca.
I'm such a nice person that it's hard for people to refuse me.
Be o kadar iyi bir insanım ki insanlar bana hayır diyemiyor.
Oh... well, that's nice.
Bu harika.
That's a nice story, Mike, but we are not playing I Spy.
Güzel hikakeymiş, Mike, ama oyun oynamıyoruz.
That's nice.
Ne güzel!
that's nice to hear 48
that's nice of you to say 30
that's nice of you 103
that's nice to know 19
that's nice work 24
that's nice of him 16
nice 6605
nicely done 303
nice to meet you 4926
nicely 34
that's nice of you to say 30
that's nice of you 103
that's nice to know 19
that's nice work 24
that's nice of him 16
nice 6605
nicely done 303
nice to meet you 4926
nicely 34
nicer 18
nice try 940
nice job 563
nice to meet you too 134
nice to see you 972
nice one 592
nice shot 303
nice guy 145
nice shoes 81
nice meeting you 395
nice try 940
nice job 563
nice to meet you too 134
nice to see you 972
nice one 592
nice shot 303
nice guy 145
nice shoes 81
nice meeting you 395
nice and easy 314
nice hat 67
nice catch 108
nice talking to you 103
nice to see you again 321
nice place 288
nice car 134
nice move 87
nice to see you too 69
nice work 1264
nice hat 67
nice catch 108
nice talking to you 103
nice to see you again 321
nice place 288
nice car 134
nice move 87
nice to see you too 69
nice work 1264
nice dress 74
nice shirt 88
nice outfit 80
nice house 87
nice moves 29
nice to see you guys 16
nice shooting 69
nice shirt 88
nice outfit 80
nice house 87
nice moves 29
nice to see you guys 16
nice shooting 69