English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ T ] / The funeral

The funeral tradutor Turco

4,804 parallel translation
Who was that freaky woman at the funeral?
Cenazedeki o ürkütücü kadın kimdi?
I went to the funeral.
Cenazeye gittim.
I wouldn't have left the funeral if it wasn't serious.
Ciddi bir durum olmasaydı törenden ayrılmazdım herhalde.
Come back after the funeral.
Cenazeden sonra gelin.
I'll ask the funeral director to check it out now.
Müdürden bir kontrol etmesini isteyeyim.
Jack said he was in possession of it up until the funeral.
Jack cenazeye kadar onun elinde olduğunu söyledi.
It's been what, like, a month since the funeral?
Cenazeden bu yana bir ay mı geçti?
Ever since the funeral, you've been, like, impossible to get ahold of, and I'm worried about you.
Cenazeden bu yana, konuşması imkânsız hâle geldin ve senin için endişeleniyorum.
The funeral will be tomorrow.
Cenaze töreni yarın yapılacak.
I'll attend the funeral if that's all right.
Sorun olmazsa ben de törene katılmak isterim.
Crap, I missed the funeral, didn't I?
Kahretsin, cenaze törenini kaçırdım değil mi?
So he couldn't have gone to the funeral.
- Yani cenazesine gitmiş olamaz.
Don't worry, sweetheart, after the funeral we'll go someplace warm and beautiful where we can heal.
Hiç merak etme tatlım, cenazeden sonra kendimizi toparlayacağımız güzel ve sıcak bir yere gideriz.
Yes, the noise from the funeral downstairs.
Evet, aşağıdaki cenazeden geliyor gürültü.
Then you don't know the strange part is that, a few days after the funeral, my father disappeared.
Öyleyse garip kısmı bilmiyorsun. Cenazeden birkaç gün sonra, babam ortadan kayboldu.
Look, Thatcher will take care of all the funeral expenses and whatever you need.
Bak, Thatcher tüm cenaze masraflarıyla ve ihtiyacın olan şeylerle ilgilenecek.
After the funeral, we had a meeting with the family solicitor, Mr Lomax.
Cenazeden sonra, aile avukatımız Bay Lomax ile bir toplantı yaptık.
I'm going to stay in the area for a while, at least until after the funeral.
Bir süreliğine bu bölgede kalacağım. En azından cenazeye kadar.
No wonder... you two haven't met since the funeral
Tevekkeli... ikiniz cenazeden beridir karşılaşmıyorsunuz.
See you at the funeral
Cenazede görüşmek üzere.
As for the funeral, it's on him.
Cenazeye gelince, o karşılayacak.
Jen and I would go to the funeral, but it's tomorrow morning and in Delaware.
Jen'le cenazesine gitmek isterdik ama yarın sabah ve Delaware'de.
The funeral was for everyone, but I wanted to do something just for us.
Cenaze herkes içindi ve sadece bizim için bir şey yapmak istedim.
I stood right next to you at the funeral.
Cenazesinde yanında bekledim.
I told your father I couldn't make it to the funeral.
Cenazeye gelemeyeceğimi babana söylemiştim.
I remember you from the funeral.
Sizi cenaze töreninden hatirliyorum.
"Linda dead." When's the funeral?
- "Linda öldü." - Cenazesi ne zaman?
It's just, uh... she mentioned you at the funeral.
Sadece,... Cenazede sizden bahsetmişti.
I'm actually not going to the funeral.
Aslına bakarsan cenazeye de gitmeyeceğim.
I won't be at the funeral.
Cenazeye gelmeyeceğim.
Daddy probably figured Ian showed up at the funeral to take away his heir.
Babası da muhtemelen cenazeye katılınca varisinin elinden alınacağından korktu.
The funeral of beloved actor-turned policeman Todd Carty took place today, as a stunned nation entered its fifth official day of mourning.
Aktörden dönme polis memuru Todd Carty'nin cenazesinde siz de yeriniz alın, şaşkın halk beşinci matem gününe başlıyor.
Let me know the funeral arrangements.
Cenazesine beni de çağırırsınız.
What about the funeral arrangements?
Ya cenaze düzenlemeleri?
Um, just the... funeral's starting.
Şu cenaze başlıyor.
I guess it takes a funeral to tame the beast within.
Canavarı evcilleştirmek için cenaze gerekiyor herhalde.
If you die within the next six years, I will be attending your funeral and giving a eulogy when POTUS sends me there in his stead.
Eğer önümüzdeki 6 sene içerisinde ölürsen cenazene ben katılacağım ve Başkan gönderdiği için onun yerine ben anma konuşmasını yapacağım.
He was born on the first anniversary of my brother's funeral.
Oğlan ağabeyimin cenazesinin yıl dönümünde doğdu.
Carrying the casket at Steve's funeral.
Steve'in cenazesinde tabutu taşırken.
The guy's a funeral director, not an M.D.
Adam cenaze levazımcısı, doktor değil.
After Declan's funeral, he packed up the Stowaway and left with Carl.
Declan'ın cenazesinden sonra Kaçak Yolcu'yu kapatıp Carl'ı da alıp gitti..
♪ The Simpsons 25x03 ♪ Four Regrettings and a Funeral Original Air Date on October 6, 2013
The Simpsons " Dört Pişmanlık ve Bir Cenaze
Does that mean anything? Remember what the minister said at Frank's funeral?
Frank'in cenazesinde papazın söylediğini hatırlıyor musun?
My friend... I was honored to give the eulogy at your brother's funeral.
Dostum ağabeyinizin cenazesinde methiye onuru bana verilmişti.
I'll pay five grand to the dead man's family and half the property damage, but I ain't paying for no moolie funeral.
Ölen adamın ailesine 5 bin veririm ve mekândaki zararın yarısını da karşılarım. Ama zenci cenazesi masrafı falan ödemem.
And my wife just passed away a couple days ago and the damn funeral home had a little misunderstanding.
Esim birkaç gün önce vefat etti ve cenaze evinde karisikliklar olmus.
Three weeks to the day since his funeral, and it's the first time I've had the courage to even look at the suit I wore to it.
Cenazesinden bu yana üç hafta geçti ve cenazede giydiğim takım elbiseye bakma cesaretini bile bugün bulabildim.
"as it seem'd, ascending " from that funeral pile where lay the Theban brothers. "
Theban kardeşlerin yattığı cenaze ateşinden yükselenmiş gibi görünür. "
- ANDY, I'M LOOKING FORWARD TO THE SAD ACOUSTIC VERSION OF "DICK IN A BOX" AT LORNE MICHAEL'S OPEN-CASKET FUNERAL.
- Andy, Lorne Micheals'ın cenazesinde Dick in a Box'un akustik versiyonunu dört gözle bekliyorum.
Your funeral was the last time I saw Henry... until yesterday...
Cenazen Henry'i son gördüğüm andı. Düne kadar...
I forgot that Jesus's birthday is the day of our funeral. ( Meaning around Christmas, there's a lot more crimes. )
4 yıl önce - Noel en yoğun günümüz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]