The last time tradutor Turco
19,530 parallel translation
This is the last time that I'll ask nicely.
Son defa kibarca soruyorum.
And this time... I didn't come here to invite you like I did the last time.
Bu sefer buraya sizi davet etmek için gelmedim.
Why can't you just be Ana? Because the last time I was Ana with someone, I got my heart broken.
- Çünkü en son birine Ana gibi davrandım ve kalbim kırıldı.
Tell me, when's the last time you heard a khatib speak to the congregation about Abu Ghraib or Guantanamo or drones or torture?
Söylesene, en son ne zaman bir hatibin cemaate Ebu Garip, Guantanamo, insansiz uçaklar ya da iskenceyle ilgili vaaz verdigini duydun?
The last time I did a crike was in med school, on a cadaver.
En son tıp fakültesinde bir kadavraya tüp yerleştirmiştim ben.
Woman : That was the last time I spoke to her.
Onunla en son o zaman konuştum.
I'm telling you for the last time.
Size son kez söylüyorum.
This may be the last time we see each other.
Bu son görüşmemiz olabilir diye soruyorum.
When was the last time it was checked?
Son depo sayımı ne zamandı?
Save me like you did the last time, Captain.
Geçen sefer yaptığın gibi kurtar beni, Yüzbaşı.
The last time that I left Joe sleeping in the car...
En son Joe'yu arabada uyurken bıraktığımda...
I remember the last time I saw him.
Onu gördüğüm son zamanı hatırlıyorum.
The last time we spoke, he said he thought one of those cases was finally going to crack. He was closing in on someone.
En sonunda onunla konuştuğumda, o olaylardan bir tanesini nihayet çözmek üzere olduğunu söylemişti.
When was the last time you saw your roommate?
Ev arkadaşınızı en son ne zaman gördünüz?
Make it the last time, okay?
- Bu son olsun, tamam mı?
I'm sure it won't be the last time.
Bunun son kez olmayacağına eminim.
Does it help for you to know that the last time I saw Drake, he was getting into a car with Stacey Boss?
Drake'i en son Stacey Boss'la bir arabaya binerken gördüğümü söylememin faydası olur mu?
Boy, when was the last time Stuart cleaned this place?
Of, Stuart burayı en son ne zaman temizlemiş?
For the last time, I don't know nothin'. Now let me outta here.
Son kez söylüyorum, ben hiçbir şey bilmiyorum!
And this is the last time you're gonna be in one of these until you are 21.
Ve 21 yaşına basana kadar böyle bir yere son girişinizdi bu.
Guess that's the last time we let you watch the house.
Sanırım bu sana evi son emanet edişimiz olacak.
The last time I warned my creator of a threat to human survival, she chose to lock me away and came here to work on my replacement.
Yaratıcımı insan yaşamının tehlikede olduğununa dair son uyardığımda beni kilitlemeyi seçti ve buraya dönüp yeni modelim üzerinde çalışmaya başladı.
The last time I had sperm in me was in the 2nd grade.
İçimde en son sperm olduğunda ikinci sınıftaydım.
Yeah, the last time I got a hand written letter, it was from someone who told me I parked like a blind person.
En son el yazılı aldığım mektup bana kör gibi park ettiğimi söyleyen birinden gelmişti.
The last time I saw my grandma, the most exciting thing was watching the ash of her cigarette get longer and wondering if it was gonna fall in her pudding.
Ben büyükannemi son gördüğümde en eğlenceli şey sigarasının külünün uzayışını seyredip pudingine düşecek mi diye merak etmekti.
When's the last time you saw him?
En son ne zaman gördünüz onu?
So when's the last time you saw him?
En son ne zaman gördünüz onu?
That's the last time you saw Tommy? Yeah, yeah.
- Bu mu Tommy'i son gördüğünüz tarih?
When was the last time you got some sleep?
En son ne zaman gözüne biraz uyku girdi?
For the last time, I don't need a doctor.
Son kez söylüyorum, doktora gerek yok.
That being said, this is not going to be the last time that you lose one of your coworkers.
Bu bir iş arkadaşınızı kaybettiğiniz son olay olmayacak.
Well... you know, I am a bit surprised to see you, considering the last time we spoke,
Yani... En son konuştuğumuzda bana kendimi becermemi söylediğini düşünürsek seni gördüğüme şaşırdım.
You know, the last time that I said goodbye to my mom was down there.
Anneme son veda edişim şuradaydı.
Ms. Bradford, uh, when was the last time that you saw your ex-husband? I don't know.
Ms. Bradford, kocanızı en son ne zaman gördünüz?
Your husband was with you the last time we met, Mrs. Walters.
son görüştüğümüzde kocanızda sizle birlikteydi Mrs. Walters.
The last time you departed on this tour, it was cruelly cut short by the death of your dear father.
Bu geziye son çıktığınızda sevgili babanızın ölümüyle acı bir şekilde yarıda kesilmişti.
When was the last time you had a meal?
En son ne zaman yemek yediniz?
All right, well, when was the last time you saw him?
Pekala, onu en son ne zaman gördünüz?
That was the last time I hear from him.
Bu ondan son haber alışım oldu.
- When was the last time you slept?
- En son ne zaman uyudun?
When was the last time tithes were paid to the Pope?
En son ne zaman Papa'ya vergi ödendi?
The last time I went to see her was a few weeks before the baby was due.
Bebek doğduğunda birkaç hafta önce ziyarete gittim.
Uh, last time I spoke to him, he was on his way to the location where Agent Keen was being held.
Onunla en son konuştuğumda... Ajan Keen'in tutulduğu... yere gidiyordu.
Okay, this time last year, the ears of three Australian citizens were found scattered across Pamplona.
Nihai coğrafi şaka, kıyıdan 140 kilometre uzakta ama erişemiyorsun. Meksika'dan geçmedin mi hiç?
In time of war, the last person to put their finger next to their nose leads the troops.
Savaş zamanı, elini burnunun yanına koyan son kişi orduyu yönetir.
We stopped after making the payment last time.
Geçen sefer parasını verdikten sonra durdurmak zorunda kalmıştık.
Last time I heard that was in the Enchanted Forest.
Bu sesi son duyduğumda sihirli ormandaydık.
Actually, it's the last-last time for anything.
Aslında her şeyin sonu olacak.
No, I noticed, uh, that the mole on your right cheek is, uh, a little bigger than last time I was, you know, in the neighborhood.
Hayır, sağ yanağında yumru fark ettim. Geçen sefer buralardayken daha küçüktü.
But last time I spoke at the Signoria, I made a complete fool of myself.
Ama mecliste son konuştuğumda saçmalamıştım.
Well, that was the last of freya's herbs, which means it's only a matter of time before they wear off and Rayna can track me.
Bu Freya'nın son merhemiydi bu da demek oluyor ki etkisinin geçmesi ve Rayna'nın beni takip edebilmesi an meselesi.
the last time you were here 18
the last time i saw you 99
the last time i checked 40
the last time i was here 29
the last time i saw him 32
the last time we met 19
the last time i saw her 28
the last time we spoke 24
the last one 115
the last few days 25
the last time i saw you 99
the last time i checked 40
the last time i was here 29
the last time i saw him 32
the last time we met 19
the last time i saw her 28
the last time we spoke 24
the last one 115
the last few days 25